eşleri öldürme temalı filmler, kitaplar, oyunlar neden bu kadar cezbediyor beni? niçün?! niçün?! diyerek vicdan muhasebeleri yaptım, konudan uzak durmaya da çalıştım, ama çekiyor arkadaş...en sonunda dedim ki kendime, mesutcum, eyleme dökülmemiş her fikir, fikri hüür, vicdanı hür...

konusundan bağımsız, son on gündür ne çok tekrar ediyorum şu cümleyi içimden bir bilseniz! mükemmel bir kitap ismi, ve açıklaması da öyle: "ne de olsa herkes bir gün ölecektir, birkaç çürük elmayı zamanından önce toprağa göndermenin ne sakıncası olabilir ki?" değil mi ama? :)

şimdi biraz ciddiyet! türünün en iyilerinden. ama bu kadarı yetmez, neden bu kitabı okumalıyız? konusunun ötesinde bana çekici gelen diğer öğeler şunlardı:

strangers on a train - alfred hitchcock izleyenler anımsayacaktır, başlangıçları benzerlik barındırıyor, ki yazar da zaten bunu bilinçli yaptığını belli ediyor...filmin aynı adlı kitabının yazarı patricia highsmith ile ilerleyen sayfalarda yeniden karşılaşıyoruz. yani bu kitap bir yönüyle de hitchcock ve highsmith'e referanslarla bezeli. highsmith'ten yola çıkınca da haliyle kuru bir polisiyeden öte kötülük, kötülüğün sınırları, kimlere kötülük edilebilir gibi sorularla dolu bir muhasebeye dönüşüyor.

türün meraklılarına kesinlikle tavsiye edilebilecek bir kitap ve yazar.