• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
şahsiyet
alzheimer hastası bir adamın işlediği seri cinayetler konu ediliyor. dizinin yönetmenliğini onur saylak, senaristliğini hakan günday’ın üstleniyor. başrollerinde ise haluk bilginer, cansu dere, metin akdülger, şebnem bozoklu, necip memili, hüseyin avni danyal, müjde ar gibi isimler yer alıyor.


  1. ilk 3 bölümü yeterince tatmin etmiş, haluk bilginer'in yardırdığı dizidir. ayrıca müzikleri diziyi sevmemdeki en büyük etken olabilir. fi'den sonra çıtayı biraz daha yükseltti puhu tv.
    kup
  2. güzel olmuş ben baya beğendim.

    haluk bilgineri cidden yaşlanmış olarak görmek üzdü beni. gelecek bölümleri merakla bekliyorum.
  3. çok reklam var çok
    seed
  4. haluk bilginer ne büyük oyuncu bee
  5. haluk'un ışığının altına o kadar ışıksız birini koymuşlar ki , cansu dere nedir yahu! oynamıyor ki bir şey, o kadar hevesli yetenekli genç insan sırf medya kalıpları yüzünden böyle işleri kaçırıyor-ya da işler onları ?!
  6. yayınlanan ilk 3 bölümünü izledim. beklentim düşük değildi, "türkiye'de dizi çekemiyorlar yea" görüşünde de değilim. bu işi arka sokaklar'la, gurbet çiçekleri'yle falan karşılaştırırsak tabii ki iyi bir dizi. fakat tek başına değerlendireceksek olmamış bu. özgün hiç bir içerik yok, devşirme bir dizi sanki, en kaba anlatımıyla "amerikan dizisi gibi" ve "amerikan dizisi gibi" olmak bence hiç de iyi bir şey değil.

    benzemeye çabalamaktan vazgeçilse bence güzel işler çıkacak türkiye'den de -ki uzak geçmişte örneklerine de rastlamak mümkün- ama kolaylarına geliyor herhalde, hem daha az yorucu hem de daha çok tutuyor, talep görüyor sanki.

    açıkçası ben bir şeylerin alenen, adamakıllı kopya edilmesine de karşı değilim. ama yani adamın karakter yaratımına, diyalog akışına, casttaki başarısına, mekan yaratımına öykünmeyip de biraz onun konusundan, biraz bunun temasından araklamakla, biz bu işe çok para verdik amerikan dizisi gibi diyen kamera kullanımıyla da olmuyor. sonra 3. bölümden koy müziği aksın görüntüler hilesine başvurulmak zorunda kalınıyor bu dizide de olduğu gibi.

    daha yazacak, eleştirecek çok şey var. gerçek hayatta görmenin imkansız olduğu yan tiplemeler, temel mantık hataları, iş yerinde cinsiyetçilik nedir, mobbing nedir bilmezken dizinin bu konulara da el atışı... falan filan da aman neyse.
  7. ilk üç bölüm için spoiler içerebilir.

    öncelikle bi karanlıkta koşanlar değil bence onu diyeyim (haluk bilginer orada da oynuyordu bu arada). hatta bence biraz daha imkanı olsaydı karanlıkta koşanlar'dan bir true detective çıkardı. türkiye de ki dizi sektörü için (bir iki ortak yan vardır seven filmiyle) büyük bir adımdır zaten kk. neyse.

    karanlıkta koşanlar'da sürekli bir kalamış vurgusu vardır. olayın kahramanları, olaylar vs. kalamış ekseninde döner durur. burada da bir kandıra vurgusu var ki, ben cansu dere'nin annesi kandıra da ortaya çıkana kadar yalnızca yüzeysel bir takip ve ortak yan zannediyordum kandıra'yı. yani ilerleyen zamanlarda haluk'un kandıra'yla ilişkisi derinleşecek gibi. onun dışında karakterlerin marjinalliği biraz batıyor evet. tipler biraz güçsüz kalmış. karakterleri, tipleri güçsüz bırakarak mı parlatacaklar bilemiyorum. görselliğini sevdim. bazı kareler bize duyguyla, o an ki düşünce ve durumla ilgili hikayeler anlatıyor. jenerik çok çalıntı durmuş ama, biraz american gods biraz başka şeyler.

    henüz üç bölüm o yüzden erken karar vermemek lazım. internet dizileri için seviye arttırıcı olmuş. bence güzel sevdim açıkçası. hatta ilerleyen bölümlerde ilerleyiş ve derinlik olarak vites yükselteceğini düşünüyorum. bence böyle projelerin destek gördükçe çoğalması ile yapımcıların daha kaliteli işlere insanların aç olduğunu farketmesi gerek.
  8. sadece ilk bölümü izledim. ilk izlenim olarak çok güzel bir dizi olacak gibi. pek özenti bir durumda göremedim.
    özentilik "desperate house wife'dan çalıntı olan adı önemsiz dizi" yada avlu ve benzeri dizilerde oluyor. bu dizi için şu dizinin türk versiyonu diyebileceğiniz bir dizi var mı?

    haluk bilginer zaten döktürmüş, diğer oyuncularda özellikle yaşlı olanlar gayet iyi oynuyor.
    ben beğendim merakla takip ederim artık. sadece bu dizi çok uzarsa konu sarpa sarabilir, kısa bir dizi olması lazım. en fazla 2 sezon.
  9. saat 16:42 itibari ile bitirmekle sıcağı sıcağına yorum yapmak istediğim şahsiyetli dizi.

    onur saylak’ı severdim ama bu kadar yetenekli olduğunu bilmiyordum açıkçası. bu ne güzel bir emek, bu ne güzel bir hiciv, böylesine ders vermek, toplum yaralarına deşerek parmak tutmak.hem görsel hem de içerik olarak bayıldım. senaryosu, kurgusu, göndermeler, ince dokunuşlar...oyuncuların hepsi tek tek şahaneydi. haluk bilginer en iyi işlerinden birini yapmış doğrusu. onur saylak lütfen bu ve benzeri projelerden bizi mahrum etme.
  10. An itibariyle bitirmiş olduğum dizi. Dizi resmen Hakan günday'ın yeni kitabı gibi olmuş. Sonunu hem sırıtarak hem de gözümde yaşlarla izledim. Haluk bilginer'in ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu ve ne kadar yaşlandığını görmüş olduk. Diğer oyunculuklara da şaşırdım. Holywood yapımlarında bile yan karakterlerin iğrenç oyunculuklarını izlerken bu dizideki yan karakterler gerçekten o insanmış gibiydiler. Jeneriğini ve müziklerini de çok sevdiğimi söylemeliyim.

    Dizinin her yerine yayılmış muazzam detaylar vardı. Bunların hakan günday farkı olduğunu düşünüyorum. Gerçekten kültürü ve hayata baktığı pencere bizlerden çok farklı.

    Diziyle ilgili eleştirmek istediğim bazı kısımlar da var elbet. Mesela yan hikaye yapalım derken içine etmişler. O torun ve kurduğu topluluk meselesi hiçbir yere bağlanmadı. Kızının o kadar travmasını gördük ama hiçbir zaman birbirleriyle yüzleşmediler bunun büyük eksik olduğunu düşünüyorum.

    Ayrıca final bölümünde yapılması gereken o patlama gerçekleşmedi. Tamam Başkomisere, ateş'e ne olduğunu anlatmak istememiş olabilir, zaten gerekli mesajları seyirciye verdiler. Ama son haftanın "1 hafta sonra" klişesi ile geçilmesi izleyiciye saygısızlıktı bence. Bütün birbirine bağlanması gereken detayları bu şekilde görmemeliydik. Ve de nevranın bıraktığı mesajlar yüzümüzü güldürdü ama hiç kimse mi ondan şüphelenmeyecek hani en azından son sahnede hata olmamasını isterdim.

    Diziden alıntı yapılacak monolog ve diyalog o kadar çok ki baştan başlayıp yazasım geldi. En azından bir tane bırakalım: "bomba patlıyor elli kişi ölüyor panik olmuyorsunuz, teker teker ölünce mi panik oluyorsunuz, sen zannediyor musun ki bir tek alzheimer olan sensin? herkes hasta, hepsi hasta. yarın bugün bir milli maç olur, herkes her şeyi unutur. bu millet neleri unuttu, seni mi unutmayacak, sen kimsin ki, alt tarafı bir katil, alt tarafı bir cinayet haberi."

    Son sahnede kızların koştuğu sahne çok masumdu, arkadan dağlar kızı reyhan çalması ne kadar güzeldi. Bir an sanki bütün bu yaşananlar sadece bir diziydi diye düşünmek istedim ama ne yazık ki "Türkiye koca bir kambura"

    Son olarak Haluk bilginer'in sesinden şu muhteşem parçayı dinleyelim