1. bu şiir, lermontov tarafından, puşkin'in ölümünü takiben yazılmış ve genç şaire ülkenin gündeminde bir yer açmıştır;

    !---- spoiler ----!

    şairin ölümü

    intikam, çar, intikam!
    kapanıyorum ayaklarına
    adil ol ve katili cezalandır
    ki onun idamı gelecek çağlara
    senin haklı yargını duyursun
    ve caniler örnek bulsun onda.

    şair öldü! - kuluydu, namusun. -
    düştü, karalanmış, söylentilerle.
    düştü intikam özlemiyle, göğsünde bir kurşun
    eğerek gururlu başını yere!

    utancını değersiz tahkirlerin
    taşıyamazdı şairin kalbi.
    o başkaldırdı yargısına sosyetenin
    ve öldürüldü! yapayalnız, önceki gibi...

    öldürüldü! neye yarar şimdi gözyaşları...
    neye yarar boş övgülerin gereksiz korosu...
    neye yarar zavallı özür mırıltıları...
    kader oynadı oyununu!

    ilkin kinle kovan siz değil miydiniz
    onun özgür ve cesur yeteneğini;
    ve eğlenmek için körüklediniz
    bir yangını ki belli belirsizdi.

    daha ne? eğlenin... son ıstıraplara
    dayanmaya artık gücü yetmezdi!
    söndü bir meş'ale gibi eşsiz deha
    soldu alnındaki zafer çelengi.

    kurtuluş yok, soğukkanlılıkla
    katil indirdi vuruşu.
    titremedi elindeki tabanca
    yüreği sanki donmuştu.

    şaşacak ne var? uzaktan onu
    o benzeyeni yüzlerce kaçağa
    fırlatmıştı bize kaderin buyruğu
    talih ve rütbe avına.

    gülerek, küstahça aşağılıyordu
    yabancı bir toprağın göreneklerini
    o bizim şanımızı esirgeyemezdi
    ve bu kanlı an düşünemezdi
    elini neye kaldırdığını!

    şair öldü ve girdi toprağa
    o ünsüz, tatlı türkücü gibi
    sağır bir kıskançlığın kurbanı.
    onu eşsiz bir güçle betimlemişti
    acımasız bir elin yere serdiği
    yazgı yoldaşı ozanı.

    bırakarak barışçıl erinçleri ve saf bir dostluğu
    özgür yüreğin ve ateşli tutkuların boğulduğu
    bu kıskanç dünyaya niçin geldi?
    niçin verdi elini değersiz kara çalıcılara?
    niçin inandı yalan sözlere ve okşayışlara?
    o ki genç yaşından beri insanları bilirdi...

    çıkarıp ilk çelengi alnından
    dikenli ve defneden bir çelenk taktılar ona,
    ve gizli iğneler dalların altından
    battılar şanlı alnına.
    ve ağulandı son anları da
    sinsi fısıltısıyla alaycı cahillerin.
    ve öldü o - boşuna bir intikam susuzluğuyla -
    ve gizli üzgüsüyle kırılmış ümitlerin.

    sesleri o eşsiz şarkıların dindi
    bir daha duyulmamacasına.
    dar ve sevimsiz sığınağında şimdi
    susuyor şair, bir mühür ağzında...

    ve sizler, kibirli çocukları
    bilinen alçaklıkla ün salmış ataların!
    köle topuklarıyla çiğneyen yıkıntılarını
    bahtın oyunuyla incinmiş soyların!
    özgürlük, deha ve şan cellatları!
    tahtın yanındaki açgözlü yığın!
    susturun gerçeği ve yargıyı
    gizlenin örtüsü altına yasanın!
    fakat ey ahlaksızlar, tanrısal bir yargı
    ve müthiş bir yargıç bekliyor sizleri!
    onu kandıramaz altın şıkırtısı
    o bilir önceden her şeyi.
    o zaman boşa gidecek ama
    kötülemeler, başvuracağınız!
    ve tüm kara kanınızla, şairin
    haklı kanını yıkayamayacaksınız!

    / mihail yuryeviç lermontov
    çeviren: ataol behramoğlu

    !---- spoiler ----!