1. daha yeni yıla dair umut besleyecektik ama biz...

    hoş gelmedin 2017. bundan sonrası çok zor işte.

    ve artık acaba sözlükten birilerinin de canı yanmış mıdır diye endişelenmek, olmamasını dilemek. elden bir şey gelmemesi ve gelenin gideni bu kadar çabuk aratması. kelimelerim kifayetsiz, duygularım allak bullak.
  2. daha önce ankara gar saldırısında ölü sayısını 20 ile başlatmışlardı son açıklanan sayı 100 ü geçti. bu sefer ilk açılışı 35 le yaptılar
    reinada hafta sonları bile 600 700 kişiye hizmet veren bir mekanda yılbaşında bu sayı daha da fazladır.
    kalaşnikof gibi yakından sıkıldığında delip geçen ve hatta arkasına da işleyen bir silahla ölü sayısının 35 olması fazla iyimserlik, sanmıyorum ama umarım yanılıyorumdur da sayı artmaz
    liselerde bile 1 polis görev yaparken reina gibi bir yerde de 1 polis olması ( istihbarat alındı söylentisine rağmen) ve bunun dışında da bodyguarda denk gelmeden içeri girebilmeleri tam bir rezalet.
    valinin konuşmasında olay kontrol altında saldırganlar etkisiz (ölü ya da diri) olarak ele geçirildi diyememesi de başka bir nokta. eğer öyle bir şey olsaydı vatandaşlarımızı katleden bu canileri kahraman polisimizin yaptığı über başarılı operasyonla ele geçirdik diye abartarak anlatırdı bence.

    bu sefer terör garibanı ya da halkı değil biraz daha zengini üst kesimi vurdu hiçbirimiz güvende değiliz bizim gibi paranız tanıdıklarınız olan siz de değilsiniz. umarım artık istikrar, güvenlik, olanaklar, gelişen türkiye zırvalarını bırakıp bişeylerin farkına varırsınız.

    son olarak bakalım bu gece yarısı kızlı erkekli alkollü mekanda hemde yılbaşında eğlenen münafıklar da valimizin söylediği gibi şehitlik mertebesine mi uygun görülecek haşmetlimiz hünkarımız tarafından yoksa sadece sayıdan ibaret ölen vatandaş mı olacak.
    wtf
  3. bu ülkeyi evveliyatından beri geriye taşıyan bir kitle varsa o da siyasal islamcılardan başkası değildir. osmanlı da dahil, türkiye cumhuriyeti de. onlar olduğu sürece biz asalak ve geri kalmış bir ülke olmaya devam edeceğiz.
  4. günlerdir izin verilen göz yumulan hatta bilfiil devlet eliyle devlet ağzığıyla yapılan mitolojik bir karaktere saldırının vücut bulmuş halidir. charlie hebdo ile başlayıp, orlando ile paris ile berlin ile devam eden insanlık dışı saldırılar silsilesinin en son halkası reina oldu maalesef. dindar ve kindar nesil hayatlarımızı kanatmaya devam ediyor ve korkarım burada dason bulmayacak. daha çok imam hatip açmaya, diyanete daha çok fon vermeye, pislikmedya organlarınızda herkesi hedef göstermeye devam ettikçe biz hergün biraz daha çok öleceğiz. istifa eden olmaz (tuhaf ki yayın yasağı bile çok geç uygulandı), katil veya katillerdeelbette ölü ele geçirilir, emri verdirenler, azmettirenler asla bulunamaz,öğrenilmez, üstü kapatılır, terör lanetlenir, birlik ve beraberlik masalları tekrarlanır, biziçekemeyenlere göz dağı verilir ve hayat kaldığı yerden devam eder...nerede kalmıştı sahi hayat?
  5. saldırı olacağına dair istihbarat alan reina müdürü.
    10 gün önce aldığı önlemleri 10 gündür devam ettiriyormuş.
    10 gün boyunca bir şey olmayınca yılbaşı gecesi önlem almayı bırakmış.
    pırıl pırıl kafa gerçekten. maşallah.
    uzu uzun yazmak gerçekten sıkıyor canımı, sizin de bildiğiniz şeyler aslında zaten.
    diyanet işleri başkanının saldırı öncesi ve sonrası açıklamalarına bakın.
    ohal'de olan ülkede olanlara bakın.
    neden ?
    çünkü ohal demek metroya girerken çantana bakan polis demek.
    ohal demek yasaları kafamıza göre yapalım istediğimizi alalım içeri hapse atalım demek.
    ölümü hiç bu kadar ensemizde hissetmemiştik.
    ölüm her zaman olabilicek bir şey tabiki, ama herkes ilk defa bu kadar yakında yarın mı ölcem metroda mı ölcem diye düşünmekten kafama sıkıcam yakındır.
  6. bu topraklarda "ölmek" sıradan "enflasyon" gibi bir şey artık. nedeni, ne içini, sistemi, yöneticileri, algısı, uluslararası boyutu, ideolojisi, propogandası, toplum mühendisliği... bunların üzerinde saatlerce tartışılıp anlamlı tespitler çıkarılabilir.

    öyle bir hale getirildik ki, yaşanılan kahredici olaylardan sonra için yansa da tanıdığın ya da ailenden birinin başına bir şey gelmemiş olmasına gizlice şükrediyorsun. "sakın şuraya gitme aman evladım..." nasihatleri "günaydın" dan daha kronik hale geldi.

    ateş düştüğü yeri yakıyor. ateşe değmedikçe yakınındaysak biz, fazla sıcaklıktan rahatsızız.

    neyse, yazılabilecek çok şey var ama yazabileceğimden daha iyilerini yazmış arkadaşlar.

    benim çıkardığım sonuç; kötüyüz. salt kötülük insanın bir parçası. ben eskiden, insanların iyi olduğuna dışsal etmenlerin bir şekilde ona kötülük bulaştırdığına ya da kötülüğünün bir nedensellikle açıklanabileceğine inanırdım. bir insanı bir kişi bile seviyorsa, seveni varsa, o insan salt kötü olamaz diye düşünürdüm.

    ama yanılmışım.

    arendt haklıymış. kötülük sıradan. ölüleri ayrıştırma sıradan. yüzlerce insan yittiğinin ertesi günü köprü açılışında tepinen aynı kişi bu olayın akabinde "kızlı-erkekli eğleniyorlardı, içki içiyorlardı, fuhuş yapıyorlardı, gebersinler, üzülecek değilim." diyen insan, muhtemel sevenleri/sevdikleri var. belki bizim bakkal. hayatın her köşesinde. kötülüğün tarafı da yok artık. eskiden daha sık olan meşru/meşru olmayan inançların ölüm pahasına kavgasından ibaret de değil artık.
  7. saf kötülüğün kanıtlarından biri olan saldırı, katliam.

    ne pismiş insanoğlu. hani sevgi bizi kurtaracaktı. hani sevgi içimizdeydi. sevgi neydi?
    nefret etmek çok kolay evet. ama bir o kadar yorucu. bu farkı nasıl göremiyor bu pislikler?
    bir çiçeğe, kediye, ağaca sevgi ile bakmak o kadar zor mu? insandan önce, doğaya sevgi ile başlasalar... bir süre sonra anlayacaklar ki sevgi dinlendirir, rahatlatır. tamam sevgi böceği olun demiyorum da, bu kadar öfkeye ne gerek var ...(buraya dayanamayıp küfür eklemek istedim, neyse).

    bu katliamlar insanları sevmeyi çok zorlaştırıyor. ak partiye oy verenleri bile anlamaya başlamıştım, kabullenmiştim. ama bu katliamlar çoğaldıkça düşüncelerim karışıyor iyice. lan bir rahat bırakın olm bizi. bizsiz sıkılacaksınız. yine sevmeyin bizi eyvallah da, olm biraz alan bırakın bize. size olan nefreti körüklüyorsunuz.

    sosyal medyada bu katliamları destekleyen yavşaklar, sizin gibi olmayacağız, sizin gibi size saldırmayacağız, tek olayımız düşüncelerimizi yazmak, konuşmak. bunu mu hazmedemiyorsunuz acaba? olm mutlu olun siz de, uğraşın mutlu olmak için. biz doğuştan mutlu mu doğduk sanki? uğraşıyoruz, didiniyoruz iki gıdım huzur, mutluluk için. kolay değil. üstüne bir de sizin bu pislikleriniz. yine de size rağmen mutlu olmaya çabalıyoruz. hazmedemiyorsunuz değil mi?

    daha yazardım da, ağzı bozmadan anca bu kadar yazabiliyorum.

    inadına mutlu olacağız! size rağmen! pisliğinizde boğulun!
  8. bu bitmeyen terör kadar bazı yobaz kesimlerin yorumlarının insanın canını yaktığı kalleş saldırı. bitsin artık, bıktık saçma sapan kavganızdan, gözünü kan bürümüşlüğünüzden!
  9. yeni yıl 2016'yı aratmayacak gibi hızlı başladı.
  10. an itibariyle valinin açıklamasına göre 1 kişinin polis toplamda 35 kişinin hayatını kaybettiği saldırı.