• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.88)
46 yok olan
"46 yok olan, star tv'de yayına giren televizyon dizisi. yönetmenliğini serdar akar’ın yaptığı dizide baş rolleri erdal beşikçioğlu, yasemin allen ve melis birkan üstlendi. ilk bölümünün 27 mart 2016 tarihinde star tv'de yayınlanacağı duyuruldu."


  1. olmuş dizidir. beklentimin bir kaç tık üzerindedir ama bazı eksikleri olduğunu söylemek gerçekçi olur :

    - pazar günü saat 11:30'da yayına sokuyorsun diziyi ve başrol bir bilim adamı. yani bu diziyi ev hanımlarının ya da ilkokul terk adamların izleyebileceğini düşünmüyorsun.hedef kitlen bilim kurgudan,gerilimden haz alan kitleyse danışman ekibin çok sağlam olacak.

    1) yıllardır komada olan bir hasta var ve oksijen saturasyonu %54 lerde. yani o kızın o kadar yaşaması imkansız,yaşasa bile bitkisel hayattan asla çıkamaz.

    2) genetik profesörü adam derse giriyor ve de ilkokul biyoloji dersinde anlatılan dna sarmalı resmini mi çiziyor yani tahtaya.kahkaha atmamak için zor tuttum kendimi. insan daha moleküler daha akademik şeyler bekliyor.

    3) laboratuvarda tüplerin dizili olduğu kutu bir santifürüj cihazı, neredeyse tüm aile hekimliklerinde bile var. o cihaza asrın buluşu muamelesi yapmanın alemi yok yani.

    4) şaman iksirinin vücuttaki etkisini göstermek adına yaptığınız o media player efektine tek söz etmiyorum zaten. çok mu zordu kardeşim oraya bir kaç tane nöronlardaki elektrik akımı görseli yerleştirmeniz.

    5) yine laboratuvarda kullanılan o mikroskop elektron mikroskobu değil kardeşim, saniyeler içindeki hücre dejenerasyonunu koca profesöre o mikroskoptan izletmeyi düşünürken hiç mi uyarmadı kimse sizi, o mikroskoptan soğan zarı bile birkaç dakikada anca izleniyor.

    bunlar izlerken direkt gözüme çarpanlar. dizi olmuş mudur, evet olmuştur. ama hedef kitlenizin izlerken gözüne komik gelecek böyle detaylara özen göstermesseniz nur topu gibi bir 'doktorlar' dizimiz daha olacak bilmiş olun.
  2. erdal beşikçioğlu, genco erkal'dan sonra tahtı bırakmadığı bir delinin hatıra defteri'yle tiyatro, vali gibi çok kaliteli bir diziyle de televizyon oyunculuğunu ispat etmiş bir adamdır..

    hiçbir dizinin uyarlaması olduğunu düşünmüyorum şu an için.. olsa ne fark eder?

    ama bir saat olmasının asıl sebebi erdal beşikçioğlu'nun "bu sektörü ben adam edeceğim, bir saatlik drama dizileri ve yarım saatlik komedi dizilerine geçişi ben başlatacağım" söylemiyle yola çıktığını söylüyorlar, uyandırayım..

    yapsa yapsa bu adam yapar denebilecek üç beş aktörümüzden biriydi.. hayırlı uğurlu olsun.. bir sinemacı olarak ben de inanılmaz bir sevinç ve heyecanla bekliyorum.. kesinlikle çok iyi bir iş olacak, apaçık belli.
  3. bir senarist olarak merakla beklediğim, başlayınca elimdeki tüm imkanlarla reklamını yapıp izlenmesi için uğraşacağım dizidir.

    dizilerin basmakalıp senaryo trükleriyle yazıldığı, iki gram yaratıcılığa ve yeniliğe yapımcı ve kanallar tarafından izin verilmediği, her hafta 3 saatlik bölümler yazmak ve çekmek zorunda kalınan bu sektöre büyük bir nefes umududur 46. reytingi veya reytingden bağımsız olarak reklam geliri yüksek olursa benzeri niyetlerle yeni bir soluk yaratacağından kötü de yazılsa destekleyeceğim proje olacaktır.
  4. merakla beklediğim erdal beşikçioğlu dizisi.
    yapılmış en iyi türk dizisi behzat ç dir benim gözümde. onu geçebilir mi bilemiyorum ama yine çok sağlam bir dizi geliyor.
  5. bence, anladığım kadarıyla breaking bad uyarlaması değilde daha çok jekyll and hyde'a biraz daha benzer bir hikaye izleyeceğimiz yeni dizi. fragmanın sonundaki görselde iki erdal beşikçioğlu olması birinin etrafında silah ve diğerinde laboratuvar tüplerinin falan olması benim için bu görümü destekler abiler
  6. kavuşmaya son 1 gün :)
  7. dibine kadar olmuş dizidir...

    sektörün göbeğinden bildiriyorum...

    kimse dizi geleneğinde aşk üçgeni olmazsa olmaz, aman kahraman uyuşturucu kullanmaz, sakın kahramana halel gelmesin o beyaz atlı prens, seyirci her şeyi önceden bilmeli, bizim seyirci bunu anlamaz, temizlikçi kadının da, babaannemin de anlaması lazım, o karakter aslında berikinin oğluymuş ve benzerleri gibi yaklaşımlar (hatta yer yer direktifler) olan bir ülkeden house, breaking bad, dexter falan beklemesin... bu dizi olmasa kırgın çiçekler gibi o hayat benim gibi diziler izlemeye devam edilecek...

    türkiye için büyük devrimdir ve yine acayip hikayeler gibi cesur bi girişimdir. bunu yapanlar da yayınlayanlar da büyük bir saygıyı hak ediyorlar. beğenmeyen izlemek zorunda değil. elmayla armutu karıştırmamak gerek. bu dizi büyük büyük bütçeleri, çok kaliteli senarist ve yönetmenleri ve en önemlisi de her fikre açık kafaları olan amerikan dizileriyle kıyaslanmamalı. bu dizinin ülkede kıyaslanabileceği bir örnek dahi yok şu dönemde. illa kıyaslamak isteyenler, ben kıyaslamadan yapamam diye yanıp tutuşanlar bir zahmet arka sokaklar veya kırgın çiçekler ile kıyaslasınlar...
  8. konusu neredeyse özgün, güzel seçilmiş. hikaye akışı da güzel fakat senaryoda ciddi sıkıntı var. 2 bölümünü tam izledim bir bölümüne de biraz baktım sürekli kendini tekrar ediyordu.

    olay şöyle gibi geldi bana; adam ilacı alır, bambaşka birine dönüşür, bara gider hovardalık yapar ve cinayet işler. sonraki bölüm yine aynı şeyler oluyor. ilaç adrenalina rtırıyor adamın dönüşümünün biraz kıvrak zekalı olması gerekiyordu. habire kulübe gidip rastgele gıcık olduğu birini öldürüp sonra vay efendim ben ne yapmışım falan bunu iki kere yaparsın üçüncü de artık bir başka paradigma lazımdır. yani çıkarsın şeytanla anlaşma imzalarsın ya da ne bileyim iki karakter bir şekilde bütünleşir ya da biri diğerini tamamen ele geçirir. cinayetler daha zekice işlenir ve çözümlenir. adam öldür getir bahçeye göm sonra da birileri arkanı toplasın. saçma yani alkolik muamelesi var. ayrıca erdal beşikçioğlu ilaç alınca da kendini tekrar ediyor bir delinin hatıra defterinde de tıpkısının aynısını oynuyor.

    velhasıl izlemedim, takip etmedim planım da şöyle, tüm sezonlar çekilsin sonra bi haftasonu hepsini birden internetten izlerim.
    abi