1. tarihe tanıklık etmiş oldum az önce.. insan hayrete düşüyor gerçekten. dakikalar içinde şuradan şuraya misali uzaya gidip geldi roketler. birinin akıbeti pek iyi olmadı sanırım antlantik' teki akıbetini göremedik. fakat diğerlerinin inişleri muazzamdı, muazzam...

    bu olay için barış özcan' a da teşekkür etmeden olmaz.. her yer ufak tefek cinayetler iken adam tarihi önümüze serdi.. ben ki olaydan habersizdim, çok takip ettiğim bir konu olmadığı için evet. lakin hayran kalmamak elde değil.. 4 dakika ve hatta daha kısa bir sürede sesten daha hızlı bir araç uzayda...
  2. bir girisimci... hayalleri var ve bu yolda kosarak gidiyor. gelistirdigi arabayi alip roketlerle uzaya gonderiyor, utanmiyor roketler gerisin geri gelip ayni anda yere muazzam inis yapiyorlar. biz de bu tarihe taniklik ediyoruz. 1960lardaki uzay yarisinda aya gonderilen roketlerin kalkisinia tanik olan bu ani tv basinda dinleyen, radio ile takip eden insanlara imrenirdim. suan biz de bu ana taniklik ettik ama.. koca bir ama...

    bir girisimci bunlari yaparken benim ulkemde benzer alanlarda neler yasanmis bakiyorum. otomotiv desen hala yerli arac hayali goruyoruz. uzay arastirmalari, uydu desen yok, roket desen yok... secim donemleri yerli bilmem ne geliyor diye bir iki reklam duyuyoruz sonrasinda yok oluyor o yerli ucaklar, helikopterler, fuzeler, dronelar...
    ya gectim otomotivi, ulasimi, teknolojiyi benim memleketimde gecen aylarda otobus duragi uzerinden hizmet ovgusu alan belediye baskani vardi. buyuksehir olali 4 yil olan ilde otobus duragi gibi bir gereklilik yeni geldi, hem de acilislarla duyurdular. son teknoloji otobus duragi diye reklami oldu ama tek ozelligi durak olmasi. evet yanlis duymadiniz otobus duragi teknolojisine kavustu benim memleketim gecen ay. bu ayda belediye otobuslerimiz yollarda. binebilmek icin kart almamiz lazim sadece 4 yerden alabiliyorsun ve saatlerce sira bekleyip 20 tl hava parasi verip kart aliyorsun. cok buyuk gelisme degil mi?

    girisimci arabasini marsa gonderdi vs belediye otobusleri yollarda

    diyanetin butcesi nasa ile yarisiyor ve gecen sol elle seytanlarin yemek yedigini tespit ettiler. yuzde yuz yerli mesajlasma uygulamasi yaptigimizi yabanci bir uygulamanin adiyla duyurdular ki hazir kod uzerine yapilmis bir telefon uygulamasi bu. ilham yabanci, platform yabanci, isim yabanci, kaynak kod yabanci ama bakan duyuru yapiyor yerli diye. tarihe taniklik ettik ama kac kanalda gosterildi bunu bilmiyorum, kac kisinin haberi var bilmiyorum. cag atladik insanlik olarak ama biz hala ortacagdayiz. benim memleketim modern duraklara kavustu 2017 araliginda. artik yagmurda islanmayacak yolcular. soz konusu il (bkz: ordu) .

    gunun en sevindirici haberi bakanimizin robota kafa tutmasi ve haddini bildirmesi oldu. bakanin sozunu kesen robota format atildi ve gerceklesmesi olasi yapay zeka insanoglu savasinda ilk gozdagini vermis olduk. herkes haddini bilecek yapay zeka duracagi yeri bilmeli. o kim kopekte bakanin sozunu kesiyor.
  3. benim de milyar dolarlarım olsa ben de uzaya canımın istediklerini fırlatsam...
  4. vizyon cok onemli. utopik dusunup elon musk’in turkiye’den cikmis bir girisimci oldugunu hayal ediyorum ve su yasananlardaki muthis detaylarda isin icinde bu topraklarda yasamis biri olsaydi olusacak vizyonsuzlugunu goruyorum. arabada dombra calardi kesin, don’t panic yerine uste dikiz aynasinda bir cd olurdu, geri donen firlatma fuzeleri inis pistindeki kalabalik ve cocuklardan dolayi havada bekler kayip cocuk anonslari gecilirdi, pasifikte kaybolan parca hatay’a isabet ederdi, en onemlisi made in earth by humans yerine made in corum by turks yazardik. yapardik bunu insanoglu degil biz yaptik vurgusu kesin olurdu. arabanin plakasindan tut arka camda kafa sallayan kopege kadar tum detaylar gozumde. havasindan mi suyundan mi niyeyse ben de olsam boyle vizyonsuzluk olurdu. mayamizda var.
  5. dün gece izledikten sonra bu sabah da kahvaltıda anneme gösterdim. "bak anne" dedim "adamlar uzaya elektrikli araba yolladılar, sonra da roketleri geri indirdiler". önceki gün kahvaltıda robota atar yapan bakanı söylemiştim. üzülüyorum. biz nelerle uğraşıyoruz insanlar neler yapıyor. biz imam hatipleri konuşurken, yeni sınav sistemini değiştirirken adamlar neler neler yapıyor. bir roketin fırlatıldıktan sonra tekrar yere iniş yapmasına şahit olduk canlı yayında. önceden zaten yapılmıştı ama bu sefer bunu canlı canlı izledik. ne muazzam bir görüntüydü. aynı anda bütün ihtişamlarıyla iniş yaptılar. ve bunu izledik. biz... bunu... izledik... uzay araştırmaları için atılan çok büyük bir adımı ekranlarımızı başında sıcacık evlerimizde rahat rahat izledik.
    jimi
  6. elon musk'a bir yönden saygı duyuyorum, bir yandan gıcık oldum.

    saygı duyuyorum cunku su an butun dunya onu konusuyor. bu sayede henuz ortaya somut bır sey koyamadıgı için homurdananların sesi bu uğultu arasında duyulmaz hale geldi. bu daha çok yatırımcı ve elindeki hisselerin değerinin artması demek.

    gıcık oldum çünkü marsın yörüngesine portakal oturtmakla tesla oturtmak arasında bir fark yok. marsın yörüngesine oturan tesla arabayla gezegenler arası seyahatın temeli atılıyora varan yorumlar okudum ki o araba gitmiyor yörüngede dönüp duracak. dahası daha önce insan eliyle gezegenlerin ya da uydularının yörüngelerine oturtulan cisimler veri toplamak gibi bir işe yarıyordu. ki bu bile uzayı kirletiyoruz diye eleştiriliyordu. tesla yörüngede durup dönen bir araba. dediğim gibi ne olduğu hiç önemli değil. uzayda dönen işlevsel olmayan bir çöp kısaca.

    roketlerin planlanan yere iniş yapması bu kadar heyecan vericiyse bunu nasa ilk defa 2005 te yani 13 yıl önce olmak üzere defalarca yaptı.

    her ne kadar musk'ın arkasında amerikan devletinin ve hatta istihbarat örgütlerinin olduğu komplo teorileri uzun süredir dolaşımda olsa da bu işi bu ölçekte ilk defa borsaya kote bir özel şirketin yapmasıysa tabii ki heyecan verici. yani devletler eliyle değil yatırımcılarına dağıtmak üzere kar etmek isteyen bir şirketçe yapılıyor bu iş. yani hür teşebbüs, girişimcilik vs vs.

    ekleme: o değil de görev başarısız olmuş. tesla marsın yörüngesine oturmamış. uzayda dolanıyor öyle.
  7. benim anladığım bu işin püf noktası roketlerin kalkış ve inişlerini ticari hale getirebilmek. bugüne kadar marsa inen roketler veya uzaydan dünyaya geri iniş yapan modüller heba oluyordu. burada ise inen roketler tekrar kullanılabilecek bir teknolojiye oturtulmaya çalışılıyor. bunun yanında iniş sırasında sıradan insanların başa çıkabileceği bir konfor arayışı var. mars modüllerinin iniş sıasında paldır küldür hava yastıklarıyla korunarak gerçekleştirilen inişleri can güvenliğini öne alan bir sürece oturtuluyor. bildiğim kadarıyla ilk amaç uzaya turistik seyahatler. gerisi ne zaman gelir, biz görür müyüz, sanırım meçhul.