1. üstünden tam bir hafta geçti bugün. bir haftadır elim ayağım kırık. üzgünüm, öfkeliyim, kederliyim. hem burada da tarihe bir not düşülmüş olsun hem de içimi kimselerin uğramadığı bu dipsiz kuyuya dökeyim dedim.
    ilk sarsıntı sabaha karşı 04.17'de gerçekleşmiş. 7.8 büyüklüğünde. o saatlerde, istanbul'da, henüz uyumamıştım. uyumadan önce bir ekşi sözlüğe baktım. onlarca deprem başlığı açılmıştı. herkes kendi bulunduğu ilin ilçenin merkez olduğu zannıyla başlık açılmıştı. adına başlık açılan il ve ilçelerin yayıldığı bölge düşünülünce felaketin büyüklüğü anlaşılıyordu. o saatten sonra uyumadım. iskenderun'da kuzenlerim, antakya'da ortaokul arkadaşım, malatya'da bir arkadaşım...
    hepsinden sağlık haberleri bekledim. kendileri hayattalar ama çevrelerinde ciddi kayıplar var. depremin korkunçluğu gün ağardıktan sonra belli oldu. on ilde yıkımlar ve can kayıpları vardı. adana, adıyaman, diyarbakır, gaziantep, hatay, kahramanmaraş, kilis, malatya, osmaniye ve şanlıurfa depremden etkilenen ve büyük kayıp yaşanan on il. toplamda etkilenen13,5 milyon nüfus. resmi kaynakları göre ilan edilen otuzbin küsur can kaybı. bu sayıya aileleri tarafından enkazdan çıkarılıp defnedilenler ve halen enkaz altında olanlar dahil değil.
    parça parça, kopuk kopuk anlatıyorum yaşananların çok uzağında olduğum halde çok az uyudum, boğazımdan lokma geçmedi, gerekli gereksiz her türlü malumatı takip etmekten beynim doldu, taştı çöplüğe döndü.
    deprem haberiyle birlikte yardım organizasyonları başladı. olayın altıncı saatinden kadıköy belediyesinin ilk yardım tırını çıkardığını muhtarlığın sayfasından öğrendik. ilçede yardımda bulunmak isteyenler için ayni yardımların muhtarlıklarda toplandığı bilgisi ve ihtiyaç listeleri da aynı hızla yayıldı. öğleni biraz geçen saatlerde eşe dosta hediye etmelik ördüğüm bereler ve atkıları, yeni alınmış giyilmemiş çorapları, temiz yıkanmış sıcak tutacak sweatshirtleri desteledim muhtarlığın yolunu tuttum. giderken markete uğrayıp bütçemin elverdiği kadar da hijyen malzemesi aldım. ıslak mendil ve ped, bebek bezi. bunlar sarf malzemesi. fazlası olmaz. her zaman ihtiyaç vardır ve mutlaka ki kullanılır.
    muhtarlığın kapısında kuyruk vardı. mahalleli gücü yettiği kadar bir şeyler yakalamış getirmiş. içerisi ağzına kadar torbalar paketlerle dolmuş. üç kişi giyim, battaniye, gıda, hijyen ayırıp tasnif yapıyordu. üçüncü gün muhtarlık daha fazla giysi getirmeyin duyurusu yaptı. hala sahra mutfakları için kuru gıda, hijyen malzemesi, pil ve batarya kabul ediliyor.
    felaketin ardından arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinin başlaması gerekiyordu. ikinci büyük felaket bu oldu. içişleri bakanlığı altındaki sivil savunma teşkilatını, bayındırlık ve iskan bakanlığı altındaki afet işleri genel müdürlüğünü ve başbakanlık'a bağlı türkiye acil durum yönetimi genel müdürlüğü'nü lağvederek 2009 yılında kurulan afad far görmüş tavşan gibi kalakaldı.
    bitmedi ...