tek başına bir adam, tom ford'un ilk uzun metrajlı filmi. 2009 yapımı film, christopher isherwood’un aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanmış. küba füze krizi'nin en yoğun yaşandığı 1962 yılında los angeles'ta geçiyor. "sovyetler bize füze atacak" paranoyası filmin politik geri planına damgasını vurmuş. kendi adıma (bkz: nocturnal animals - tom ford) filminden çok daha iyi ve derinlikli bir film olduğunu düşünüyorum. colin firth'ün de en iyi performanslarından biri olduğuna şüphe yok. keza oscar'a aday gösterilmiş ve bafta'da en iyi erkek oyuncu seçilmiş (elbette bu ödüller iyi oyunculuk için tek kriter değiller).

biraz filme uyarlanan kitabın yazarı christopher isherwood'dan söz etmek istiyorum filmle de bağlantılı olarak. filmin başrolündeki profesör falconer gibi o da eşcinsel ve ingiliz. truman capote ile yakın arkadaş olan isherwoood ayrıca aldous huxley ve virgina woolf gibi isimlerle de arkadaş olmuş. o dönemin entelijansiyesine dahil olduğunu söylemek çok yanlış olmaz sanırım. kitabı okumadım ama sanırım filme yansıdığı gibi dostlarını kitapta da selamlamıştır. mesela derste aldous huxley'in after many a summer (nice yazlardan sonra) kitabını işliyorlardı ya da hayat arkadaşı jim truman capote'nin breakfast at tiffany's (tiffany'de kahvaltı) kitabını okuyordu.

filmi, salt sineması ankara gösterimleri kapsamında izledim ve hiç pişman olmadım. hem bir dönem filmi hem insan ruhsallığı ve ilişkiler üzerine derinlikli bir queer filmi.