1. tatil yerlerinde ve çeşitli salon organizasyonlarında, müşterilerin ve davetlilerin mümkün mertebe sınırsız ve serbest bir şekilde dilediklerini seçip alabilecekleri birçok farklı yiyeceğin ve yemek çeşitlerinin sergilendiği öğünlük veya özel konsepte yönelik yemek sunusu biçimidir. içecekler genellikle bar bölümünde bulunur. isteyen içeceğini kendisi de alabilir, servis elemanından da talep edebilir. sürekli açık büfe servisi yapan yerlerde, genellikle belirli günlere yönelik özel yemekler, yani spesyaller olur.

    yemek salonunda, açık büfenin hazırlanmasından, kurulumundan ve kaldırılmasından mutfak ekibi sorumludur. restoran barmenleri, sadece bar bölümünden sorumludurlar. burada içki tedariğini yapar ve içecekleri hazırlarlar. servis ekibi ise yemek salonunu hazırlar, içki servisi yapar, masaları toplar ve masaları tekrar servise hazır hâle getirirler. açık büfe kahvaltılar servis personeli için tam bir işkencedir. çikolata, yağ, bal ve türlü reçel lekeleri; yumurta ve ekmek kırıntıları başa beladır. misafirin çayını, kahvesini sürekli tazelemeniz icap eder. açık büfedeki bazı kahvaltılık stokları çabuk tükenir. misafir bunu size söyler. siz mutfağa iletirsiniz. mutfakçılar biten stokları tazelemezlerse, kabak mutlaka sizin başınıza patlar. hem misafirden, hem de şeften fırça yersiniz. background'a gidip mutfak bölümünden şunu-bunu aramak durumunda kalırsınız. bu sefer de ahçılardan fırça yersiniz. iyisiyle-kötüsüyle tam kahvaltı servisi bitti derken, öğle servisinin saati gelir. diğer taraftan, açık büfe kahvaltılarda servisteki öncül ekipte bulunuyorsanız, hazırlanan açık büfeden günün ilk kahvaltısını yapanlar olabilirsiniz.

    deneyimlerime dayanarak biraz da farklı turist topluluklarının açık büfe kültüründen bahsedeyim:

    ingilizler, açık büfede kesinlikle aç gözlülük etmezler. giderler, yiyecekleri miktarda kahvaltılıklarını alırlar ve masaya geçip bir taraftan sohbet ederek kahvaltılarını yaparlar. avustralyalılar, ingilizlerin daha cana yakın olanlarıdır. fransız ve almanlar, alkollü, çikolatalı ve tatlı ağırlıklı kahvaltı yaparlar. aynı rus turist topluluğu içerisinde açık büfeye fazla dadananlar da olur, masada dokunulmamış kahvaltılık bırakanlar da olur; yiyeceği miktara göre alıp onu bitirenler, yiyecek israfı yapmayanlar da olur. çinliler, aldıkları kahvaltılıklardaki yenilebilir her şeyi yerler. ekmek kırıntılarını bile yerler. salatalarında yeşillik zerresi dahi bırakmazlar. türkler, araplar ve italyanlar; işte bunların al birini vur ötekine! bunlar açık büfeye fazla dadanırlar. sanki acil bir işleri çıkıp da kalkıp gitmişler gibi masa bırakırlar. servisin en yoğun saatlerinde bile servis elemanlarını gerekiz yere oyalarlar. misal, servis elemanını çağırıp otelin veya yörenin şusunu-busunu sorarlar. o servis elemanının ilgilenmesi gereken en az 20-30 masası vardır. oradaki insanların servis haklarını da gasp eder bunlar. midenin kaldırmayacağı yemek kombinlerine yönelmeleri de cabası...