1. bu başlığı gördüğümde herhalde ironi yapılıyor sandım ilk başta. "afrikalı çocuklara yardım için kelime oyunu". bizi oturduğumuz yerden dünyayı değiştirebileceğimize inandıran saçma bir yardım kampanyası mıdır diyecektim ki içeriğini okuyunca daha kötüsü olduğunu anladım. siteye reklam veren şirketler tarafından her doğru cevap için afrikalı çocuklara 10 pirinç tanesi verilecekmiş. bir de bunu birleşmiş milletler yapacakmış. bu isimleri duyunca sadece benim mi aklıma işgal ve savaşlar geliyor?

    yıllardır afrika'ya yardım kampanyaları düzenleniyor. değişen ne? hiçbir şey. kurtuluşu sömürücülerden beklemekten daha abes bir şey var mı? afrika'yı açlıktan kurtarabilecek güç birleşmiş milletler midir? zaten bu ülkelerin yaptıkları sonucu afrika bu hale geldi. biz de bu kuruluşlara para göndererek ya da böyle küçük oyunlar aracılığıyla onlardan afrika'yı kurtarmalarını bekliyoruz. bunların ikiyüzlülüğünü görüp deşifre edeceğimiz yerde bir de hiçbir şey olmamış gibi yaptıklarını normalleştiriyoruz. yukarıda lakoti'nin de bahsettiği gibi; bu ülkelerin ve şirketlerin yapabileceği en büyük yardımın afrika'dan çekilmeleri olduğunu düşünüyorum.
  2. arkalarındaki vakfin madem yardım edecek durumu var neden boyle işlerle vakit kaybediyor. ben kendi kendime oyun oynayınca mı dünya değişecek?

    afrikalı çocukların paraya degil, özgürlüğe; afrikalı ailelerin bağımsızlığa ihtiyacı var. biz gidip adamlarin öz kaynaklarını, doğalarını sömürüyoruz. aynı genin formuyuz kendi haline bıraksan karnını doyuyur.

    bizden gidecek teknolojiye, gıdaya, medeniyete de ihtiyaçları yok. adamlar "ilk" lan. hepimizden daha köklü geçmişe ve kültüre sahip. medeniyeti bizden daha iyi inşa ederler.

    onların ilaçları yok, bizim var. eminim ki gücü yetse silahin golgesine bırakacağı fedakarliklardansa hastalığından ölmeyi tercih eder.

    vicdanın tahliye borusu iç rahatlatmayi kendine ürün bellemis e-ticareti girişimi.
  3. keşke pirinç değil, pirinç tarlaları verseler dediğim uygulama. fakat yine de böyle basit biçimde yardımımız dokunacaksa, varım diyerek katıldığım oyun.
  4. başarılı bulduğum algı eylemi, dünya kendini ve barındırdıklarını yaralayan toplumsal bir düzene erişmişse bunu, mevcut düzeni değiştirerek önlersiniz. bunu yapamayan ama engel olmak isteyen kitle de bu durumu olabildiğince geniş kitlelere yaymak ve çeşitlendirmek için olası her alternatife başvurur, bu da bunlardan biridir. afrika kıtası sadece son yüzyılda bırakıldığı eğitim yoksunluğuna bugün son verilse bile, gelişmiş toplumların desteği olmadan kendi içinde birbirlerini sömürmeye devam eder, medeniyet göçebedir, bir yere çakamazsınız.
  5. başliga ilk bakıldıgında güzelmis gibi geliyor. boyle icinde yardim var, afrikali cocuk var, kelime oyunu var. bir hos dogrusu. sonra butun bir gunun geliyor aklina, yaptiklarin, yediklerin, gezip gördüklerin vs vs. sonra aksam eve geliyorsun, pc aciyorsun, sözluge girip bu basligi goruyorsun hosuna gidiyor. hemen girip yapayim biraz diyorsun. sonra o '10pirinc tanesi' icine oturuyor. benim oturdu sahsen. nasil yani dedim tum gun yediklerimi, yaptiklarimi ya da yapmak istemediklerimi düsündüm. sonra benim bir kelime bulmamla bir cocuga 10pirinc tanesini satin alabilecek paranin verilmesini dusundum. bunu başta guzel buluşumuzu düsündüm. ben mi cok degerliyim, 10pirinc tanesi mi cok degerli yoksa o cocuklar mi cok degersiz diye dusundum. neresinden tutsam elimde kaliyor.

    not: gercekten bunlari dusundugum icin yazdim yoksa vıcık vıcık #siirsokakta havasi yaratmak icin degil.