1. alper’den 700 lira borç aldım bugün
    israil devleti gömülsün diye karanlıklara!
    çünkü eğer borcu varsa bir mazlumun
    başka bir mazluma
    bir mazluma
    mazlum…
    sevgilim
    tam buraya uygun bir ayet bulamıyorum.
    oysa ne çok ayet vardı 90’larda…
    baktığımız her yerde ayrı bir allah
    gördüğümüz her peygamber yeni bir mağara.
    insan olmak bizatihi sansasyoneldir.
    diline döktüğüm dilleri hatırlasana…

    alper bana 700 lira borç verdi bugün
    israil kaç mermi yapabilir bu parayla?
    tarık ali’nin muhammed ikbal için söyledikleri doğru mu?
    frengiden öldü diyor lahor pavyonlarında.
    işte 90’larda böyle şeyler düşündük biz sevgilim
    düşündük şiir yazınca temizlenir ülkemiz.
    şimdi ikbal cennette, tarık ali ingiliz
    merminin de biliyorsun, bini bir para
    ve diyelim ki humeyni’yi de seviyorum jack daniel’ı da
    diyelim ki ev kirasından muaftır bütün şehir
    diyelim ki zalimler de centilmen olabilirler…
    bana duyduğun sevgiyi azımsasana!
    lira bana alper borç bugün verdi 700.
    hemen iki paket malbora, biraz mızrak, biraz kuz.
    bilhassa ecnebi reyonundan seçtim bunları sevgilim
    fosforun pişirdiği çocuklarda bulunsun tuzumuz.
    ah evet biliyorum demode lakırdılar bunlar
    demode irrasyonalizm, antikapitalizm demode.
    dünya kocaman bir köy, en iyi sigara malbora
    araplar arkadan vururlar, meşru bir ülke israil.
    eğer bir gemi dolusu hayvan
    haksız yere böğürüyorsa
    ölen her zaman suçludur ne yapabilir ki katil?
    biliyorsun zalimin dediği olur ortadoğu’da
    dur küfretme. zalimler de allah’a dahil!

    söylemiş miydim alper’in bana borç verdiğini?
    mızrak aldım, çok arabesk, fazla anakronik.
    kuz desen; alnım açık, dolaşmam kuytularda.
    belki de lirayı kapar kapmaz 700
    yüzümü dönmeliydim olduğu gibi batıya.
    bir bakmışım karşıdan tarık ali geliyor
    hey bayım; şu var ya; şu koca london bridge…
    90’larda espriler hep böyleydi sevgilim
    çok açık göstermeci, nobran, edepsiz ve kitsch!
    90’larda zalimler biraz racon bilirdi.
    karıları çocukları köpekleri olurdu.
    yalnız kalan bir zalim allah’ı düşünürdü
    dur gevşeme. zulüm, allah’tan hariç!
    ah o gemide ben de olsaydım eğer
    mızrağı sallardım aştot’a kadar
    belki gider çirkin bir faşiste değer
    belki de bir masumun tam kafasına.
    ama savaş böyleymiş bazen siviller
    ölebilirlermiş devlet uğruna.
    90’lar bitti artık onlar var ve hey
    siz devlete inanan bütün reziller
    cehennemde karşıma çıktığınızda
    öyle bir yumruk patlatacağım ki tam burnunuza
    hayatınız gazze şeridi gibi geçerken gözünüzden
    anlayacaksınız allah ne demek
    ahlak ne demek
    ve rüya…
    bu sözlerimi cennet ehline aynen ilet sevgilim:
    devletin bekasının da allah belasını versin
    malboranın da!