1. amerika'nın taaa kuzeyinde, rusya'dan satın aldığı eyalet.

    4-5 yaşlarındayken üzerinde valiz baskısı olan bir sweatshirtüm (*:türkçesi var mı bunun?) vardı valizin üzerinde de kocaman bir alaska etiketi. okuma yazmam yok tabi ama alaska'yı öğrendim babamdan. hiç fotoğraf falan da görmeden gitmek istediğim ilk yer oldu. sonra unuttum tabi ama kuzey ışıkları hayranlığım baki.

    peki şimdi neden depreştim? bugün alaska'da bir ev gördüm, kuzey ışıkları manzaralı jakuzisi vardı. lükse bak. o banyoda yaşarım ben başka odaya gerek yok.
  2. tlc kanalında alaska'da satılan müstakil evler anlatılıyor. istanbul studyo daire fiyatından hallice fiyatlara villalar ve dönüm dönüm araziler satın alınabiliyor. muhtemelen ağaoğlu burun kıvırıyordur. aslında hayatımızı sanıldığından daha kolay, daha keyifli hale getirmek olası. yığınlardan koparak farklı yöne ilk adım atarak başarmak mümkün olabilir. benim de pek cesur olduğum söylenemez. avm vetosu ile adım attık ama kısmet.
  3. ben de tlc sayesinde o güzel göl kenarı evlerini keşfettim.. evler şahane, inanılmaz güzel tasarımlar var. pek çok kolaylık ev için.. soğuk olması bir yana, ısıtma ile ilgili pek çok düşünülmüş, odun sobası üzeri pervane.. lakin bazı evlerin içine girmek kolay değil. misal adam arabasını park edip 1 km yakın yürüyebiliyor. fakat onlar için bu bile konfor, zira trafik ve betondan daha evla.
  4. tlc nin en sevdiğim iki programinin geçtiği abd eyaleti. buying alaska ve alaskan bush people.

    buying alaska'yı izlerken -bazı evler o kadar güzel ki-kendimi yüzümde dingin bir gülümseme ile (evin verandasindan balinalar görülüyor, nehirler somon dolu, orman muhteşem ) elimde hesap makinesi evin fiyatını dolardan tl ye çevirirken, sonra kendimi orada yaşiyormus gibi hayal ederken buluyorum.