1. 1894’te doğdu. katı tutucu babası kinsey’ye cinselliği önemseyen modern toplumun insan ahlakının çöküşü ile karşılaşmasının kaçınılmazlığını anlatırdı. babası oğlunun kendisi gibi olmasını istiyordu ama, kinsey, çocukluğundan beri özgür ruhlu ve isyankar bir kişiliğe sahipti. babasının karşı çıkmasına rağmen, bowdoin koleji’ne yazıldı ve burada biyoloji ve psikoloji öğrenimi görerek 1916 yılında magna cum laude derecesiyle mezun oldu. bunun ardından harvard’da taksonomi üzerine bilim doktorası yapma hakkını kazandı. kinsey, 1920 yılında indiana üniversitesi zooloji bölümünde asistan profesör olarak çalışmaya başladı. kinsey, ününü taksonomi ve evrim üzerine yaptığı çalışmalarla kazandı. 1938’de, öğrencilerinin gerçekçi cinsellik eğitimi üzerindeki taleplerini göz önüne alan kinsey 1940’ların ortasında, indiana üniversitesi bünyesinde seks araştırmaları enstitüsünü açtı.
    1940'lı yıllarda neredeyse bütün dünyada mastürbasyon yapmanın insanları kör edeceğine ya da delirteceğine, eşcinselliğin son derece az görülen bir "sapkınlık" olduğuna, sadece evli çiftlerin seks yaptığına, onların da en bilinen pozisyonla yetindiğine inanılırdı.
    tam bu sırada 1948 yılında yayınlanan erkek insan’da cinsel davranışlar adlı kitabı, 25,000 adet basıldı ve ilk baskısı birkaç gün içinde tükendi. kitap birkaç ay içinde 200,000’den fazla satışa ulaştı. bu akademik bir yayın için ulaşılması imkansız bir sayıydı. sekiz dile çevrilen kitaba gösterilen ilgi, dünyada cinsel bilgiye duyulan açlığın simgesi olmuştu. kitapta belirtilenler çok şaşırtıcıydı. kinsey’nin araştırmasına göre, erkeklerin yüzle 67-98’i mensup oldukları sosyal sınıfa bağlı olarak evlenmeden önce cinselliği tanımış, evli erkeklerin yüzde 50’si evlilik dışı ilişkiler kurmuş, yüzde 92’i mastürbasyon yapmış ve amerikan erkeklerinin yüzde 37’si hayatları boyunca en az bir kez eşcinsel ilişki yaşamıştı. araştırmada her insanda, cinsiyeti ne olursa olsun enazından dönemsel olarak escinsel bir yan oldugunu keşfetti.
    kitap, şaşkınlık, öfke veya kutlama gibi karışık tepkilere neden olmuştu.
    beş yıl sonra, kinsey kitabın devamı olan kadın insan’da cinsel davranışlar adlı kitabı yayınladı. kitap, bir önceki ile benzer sonuçların altını çiziyordu. bu kez tepki tamamen farklıydı. erkekler hakkında yayınlanan kitap ne kadar ilgi ile karşılandıysa, kadınlar hakkında yazılanlara da o kadar saldırıldı. amerika anlaşılan kinsey’nin kadınlar hakkında anlattığı gerçekleri duymaya hazır değildi. çünkü, çalışmaya göre kadınların yüzle 62’si mastürbasyon yapıyor, yüzde 50’si cinselliği evlilik öncesinde tanıyor, yüzde 26’sı evlilik dışı ilişkiler yaşıyordu. bu rapor topluma bomba gibi düştü, çünkü hiç kimse sadık bir eş, iyi bir anne, sevimli bir kız kardeş kalıplarının içinde kutsallaştırılan kadının, bir bedeni, o bedeninin içinde de en az erkek kadar bir hazzın bulunduğunu görmek istemiyordu.
    üstelik istemeyenler sadece erkekler değildi.
    kadınlar da bunun öğrenilmesini istemiyorlardı.
    arkasına saklandıkları "kutsallık" kalkanının kırılması, bedenlerindeki arzunun açıkça bilinmesi onların erkeklerin dünyasıyla kurdukları huzurlu ilişkiyi altüst edecekti.
    kadınların da yeraldığı jüride kinsey’yi mahkum ettiler. rockefeller vakfı kinsey'in araştırmalarından desteğini çekti. insanda cinsel davranışları nesnel ve bilimsel bir bakış açısıyla ilk kez inceleyen ve cinsel devrimin önünü açan adam, sapık ve biseksüel olarak nitelendirildi. teorileri komünist komplonun bir parçası olarak görüldü. kinsey, 1956 yılında kalp krizinden öldü…

    cinselliğin toplumsal etkileri üzerinde duran ve toplumsal inşacı perspektife yakın analizler
    sunan kinsey raporu, feminist hareketin ikinci dalgası içinde ele alınan pek çok tartışmanın kaynaklarından biri olmuştur.
    kinsey, cinsel uyanışla ilgili dönemi başlattığı için, karşıtları, çağdaş toplumdaki cinsel çürümenin onun tarafından başlatıldığını iddia etmektedir.
    eğer bu krizden kurtulsa, yaşayabilse, bir on yıl sonra william masters ve virginia johnson’ın kendi özgün çalışmaları olan insanın cinsel davranışları (1966) adlı raporunun yayınladıklarını ve cinselliğin insanın kişiliğini bulması açısından sağlıklı bir şey olarak tanımladıklarını görebilecekti. 1960’ların sonu ve 1970’lerin başından itibaren amerika’da cinsel devrim başlamış, milyonlarca lise ve üniversite öğrencisi, kinsey’nin yıllar önce öncülüğünü yapmış olduğu cinsellik derslerine girmeye başlamışlardı.
    ancak bu güne kadar, hiç kimse kinsey’nin bu kadar geniş bir yelpazede yapmış olduğu araştırmayı tekrarlayamamış ya da vardığı sonuçların yanlış olduğunu kanıtlayamamıştır. bu arada indiana üniversitesi bünyesinde kendi kurduğu enstitü aynı yolda çalışmalarına devam etmektedir.