-
hikaye odur ki vakti zamanında e. hemingway arkadaşlarıyla çok kısa bir hikaye ile de hüzünlendirebileceği konusunda iddiaya girer ve hikayesi de şudur. ' for sale: baby shoes. never worn. ' 'satılık: bebek ayakkabıları. hiç giyilmemiş.'
bir hemingway olamayız ama bakalım bizlerden altı kelimelik ne hikayeler çıkacak görelim. -
hep susmuştu en konuşulması gereken yerlerde. -
geri döndüğünde anahtarı evinin kapısını açmıyordu. -
bir ülke:canlı haberlerinde cansız bedenler. -
"ben evimi hiçliğe kurdum; dünya benimdir."
j. p. sartre -
ben de bir fotoğraftan öylece kesildim -
eve girdiğimde koltukta uyuya kaldığımı gördüm. -
boynunda morluklar vardı; sanırım ip yüzünden.
parası olduğu halde alyansını sattı; şaşırmıştım.
kaliteli ayakabbılar çıktı, biz fakir kaldık.^:ayakkabı tamircisi^
kırmızı rengi ayırt edebilseydi şimdi aramızdaydı. ^: renk körü sürücü^
koltuk değneklerimi satıyorum; alıcıya yürüyerek getireceğim.
12 ay sonra gelirim demişti babam. ^:askerlik^ -
kitabın fiyatına baktı, sonra yerine bıraktı. -
ansızın, hayat yeni bir anlam kazandı.