1. Aşk hakkında kesin bir tanım yapmak mümkün değildir keza aşkın yansıması kişiden kişiye değişir. Aşk benim en büyük mutluluğum ve en derin hayal kırıklığım. Aşk benim uzanıp tutamadığım, gerçekleştiremediğim rüyam, en saf düşüm. Yıllardır rüyalarımda farklı farklı kadınlara aşık olurum. Rüya boyunca pek çok mutlu anlar yaşarım o kadınlarla. Basit ve mutlu anlar... Her seferinde, mükemmelliği sadeliğinde gizli anlar içerisinde mutluluğu iliklerime kadar hissederken kabus dolu gerçekliğime uyanırım. Yıllardır süren kısır bir döngüdür benim için aşk.

    Bugün yine cennetimde uyurken cehennemime uyandım. Gereksiz neşeli, hiperaktif bir genç kızdı bu sefer rüyamdaki sevgilim. Benimse yine sebepsiz bir gerginlik vardı üzerimde. O ise yanımda bütün neşesi ve enerjisiyle hoplaya zıplaya yürüyordu. Yeşillikler içerisinde bir parka gidiyorduk. Ben yeşil çimlere uzanmanın üstümdeki gerginliği biraz olsun atacağını düşünerek çimlere uzanmaya gittiğimi söylüyordum o da kuşlarla böceklerle oynamaya gidiyordu. Çimlere uzanmak tahmin ettiğim gibi beni biraz olsun rahatlatıyordu ama tam o esnada o gereksiz neşeli ve enerjik, yaramaz kız üzerime su döküyordu. Aklı sıra şaka yapıyordu işte. Öyle bir hali vardı ki sözlük sanki küçükken dopamin kazanına düşmüştü. Önce sinirleniyorum doğal olarak sonra onun kahkahaları bana huzur veriyor. Aslında rüya çok daha uzun ama hepsini anlatmaya gerek yok. Babası subaymış. Bazen gündüzleri onların evine gidiyordum ve babası gelene kadar beraber zaman geçiriyorduk. Babasıyla aram tuhaf bir şekilde iyiydi. Annesi yoktu ortada. Yıkılan bir yuva mı yoksa annesinin ölümü mü söz konusuydu hiç sormadım ve merak etmedim. İlgimi çeken tek şey tüm olumsuzluklara rağmen neşeli ve enerjik olmayı başarabilen o kıza duyduğum hayranlıktı. Öyle ağım şahım bir güzelliği yoktu ama neşesi yeterdi. Sonra uyandım.

    Beni kısa süreliğine de olsa mutlu ettiğin için teşekkür ederim neşeli kız. Bu benim için çok değerli...

    *