1. korku,ceza ya da vaatlerden etkilenmeden iyi olabilmeyi becerebilendir.
  2. bir ilahı öldürüp başka bir kavramı ilahlaştırmamalıdır. birikim ve aydınlığıyla övünmektense; diğer tüm akıllı formlar gibi merak etmeye, sorgulamaya, öğrenmeye, üretmeye ve en önemlisi evreni gökkuşağı renklerine boyamaya devam etmelidir.
  3. ruhsal ve metafizik olguları reddeden kişiye denilmektedir.

    *bilimsel gerçekliği kabul eder.
    *sorgular.
    *eleştirir.
    *varoluşun kökenini araştırır.
    *adaleti, yaşadığı bu dünyada arar.
    *ölüm bir son değildir. bunun bilincindedir.
    *insanlara çıkarsız bir biçimde yardım eder.
    *mantığını kullanarak ahlak anlayışını oluşturur. (dini ahlakı tümüyle reddetmez)
    *salt kendisi için değil çevresi içinde yapıcı olmaya çalışır.
    *saygı gösterir. her şeye!

    (yalnız şöyle bir durum vardır.izah etmeye çalışalım. örneğin; a kişisi atıyorum, kaldırım dinine inanmaktadır ve dini ritüellerini ona göre düzenlemektedir. her gün kaldırım taşını kutsar ve bu taşın etrafında dualar ederek kaldırım taşı tanrısına ulaşmaya çalışır. neyse uzatmadan, eğer bu a kişisi o kaldırım taşını alıp başkalarına zarar vermediği sürece sorun yoktur ve saygı duyulur. ama kalkıpta insanları zorla o taşa tapmasını istiyorsa ve inanmak istemeyenlerin kafasına o taşı fırlatırsa saygı filan duyulmaz. biraz uzadı sanki. neyse saygı da göreceli deyip kapayalım parantezi.)

    *mucizelere inanmaz.
    *iyiliği herhangi bir karşılık, ödül beklemeksizin yapmaya çalışır.
    .
    .
    .
    .

    ''çağlar boyunca, güçlü zayıfı ezdi; kurnaz ve kalpsiz, aptal ve masum olanları tuzağa düşürdü ve köleleştirdi, ve insanlık tarihinde, hiçbir yerde, hiçbir tanrı ezilenlerin yardımına koşmadı.''
    robert ingersoll

    ''bir insanın ahlaki davranışları anlayışa, eğitime ve sosyal bağlara dayanmalıdır; hiçbir dini temel gerekmez. insan, eğer ölümden sonra ceza korkusuyla ve ödül umuduyla kontrol altına alınmak zorundaysa, şüphesiz kötü bir yoldadır.''
    albert einstein

    ''sorgulanmayan bir hayat, yaşamaya değmez.''
    sokrates
  4. eğer detaylı bir şekilde sorgulayıp ateizmde karar kıldıysa, benim için yeryüzündeki saygı duyulacak insanların başında gelir.

    insanoğlunun evrende özel bir yerinin olmadığını ve dinlerin mitolojik metinler olduğunu anladıktan sonra, varoluş sancısını derinden çekecektir. ölümden sonraki karanlığı ve sonsuza kadar yok oluşu idrak eden bir beyin, doğal bir sonuç olarak depresyona girecektir. bedeni, sevdikleri, yakınları, hayvanlar, şehirler ve dünyadan sonsuza kadar kopmak... bunların üzerine toplum baskısı gibi ülkemize has aptal sıkıntılardan bahsetmiyorum bile.

    ama din mensupları için böyle mi? bir şey mi oldu at allaha, haksızlık mı var at ahirete, çaresiz mi kaldın et duanı.. oldu bitti, dertler gitti işte.

    en azından yaşadığımız saçmalıkların son bulacağını ve anlamsız olduğunu bilmeleri gibi çekilebilir yanlar da var.

    ben bilimsel açıdan tanrı yok söylemini iddialı bulduğum için kendilerinden değilim^:agnostik^ ama felsefesini özümseyen insanlara büyük saygı duyuyorum.
  5. kolay yolu seçse atom altı parçacıklar, canlı kimyası, evren, biyoloji, kimya, astronomi, matematik ve tıp hakkında hiç uğraşmayıp hepsine "tanrı'nın işi işte, karıştırma." diyecek olan kişidir.

    kolay yolu değil sorgulamayı sevendir.

    not: apateist
  6. ateist insanlar genellikle eğitimlidirler. daha çok okuyup, hayata farklı pencerelerden bakmayı başarırlar. ateist insanların çoğunlukta olduğu ülkelerde suç oranı, inançlı ülkelere kıyasla azımsanmayacak oranda azdır. bu da aslında inançlı insanlardan beklenen davranış biçimi olasına rağmen ateistler bu konuda öncüdür.

    genel özellikleri;

    -korkusuzdurlar
    -iyi insanlardır (hırsızlık, tecavüz gibi davranışlarda bulunmazlar)
    -çıkar çatışmasına girmezler
    -tartışmaya açıktırlar
    -kadınları aşağılamazlar yada kendilerine köle olarak düşünmezler

    liste uzar gider.

    peşin edit: istisnalar kaideyi bozmaz.
    ozumm
  7. ateizmi överken takınılan tutum ile teizmi yererken takınılan tutum aynı olmamalı. aksi halde, farkında olmadan kendimizi sevimsiz bir ad hominem'in içinde buluyoruz. ateizm sadece çok okumuşlara, bütün dinleri/ideolojileri ölçüp tartmışlara, aydınlanmışlara ait bir düşünce olmadığı gibi, teizm de okumayanların, aydınlanmayanların, körü körüne inananların düşüncesi değil. bu meseleyi bu denli polarize etmemek gerek. aslında bizim en büyük sorunlarımızdan biri de bu sanırım; yarattığımız birbirine taban tabana zıt kalıplar var ve bireyleri bu kalıplara zorla yerleştirdiğimizden, hatta her iki yönden vakumlar gibi ortada kalanları dahi bu kalıplara sürüklediğimizden, her bireyin o kalıbın genel geçer özelliklerini taşımasını bekliyoruz. insan denen mahluk böyle basit değil arkadaşlar, "bildiğimiz evrenin" en kompleks türünden bahsediyoruz.

    korkusuzdurlar, zekidirler, iyidirler, okeyde elden biterler gibi yargılara antitez üretmek için ben örnekler vermek istemiyorum, peki siz bunları yazarken ciddi olduğunuza inanıyor musunuz sahiden? bütün ateistleri pozitif şekilde genellerken başvurduğunuz argüman, çoğu ateist olan bilim eşrafının hangi birince savunulmuş, hangi bilim dalı tümevarımın böylesi net yargılara varmamızı sağlayacağını kabul etmiş? ateizmi savunayım derken bilimle, mantıkla çelişiyorsunuz. yarın öbür gün gerçek islam bu değilciler gibi, gerçek ateizm bu değilciler türeyecek, sırf üzerine bir tuğla da sizin koyduğunuz bu yanlış düşünce biçimini temizlemek için.

    ateizm, üzerinden prim yapılacak, mensuplarına kayıtsız şartsız alkış tutulacak bir şey değildir. insanları sevmek ya da sevmemek için daha karmaşık bir algoritmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. o algoritma da karşımızdakini doğru şekilde tanımakla başlıyor.

    edit: "ve kendimizi tanımakla" şeklindeki can alıcı eklemesi için cipres limon'a teşekkürler. kendimizi tanımadıktan sonra karşımızdakini tanımamız mümkün mü sahi?
  8. ateist dediğimiz kişiler hayali olayları,inanç koşullanmalarını reddeder. yani metafizik olayları reddedilir.

    ateizm hakkında yanılgılardan biri şöyledir,
    -------------
    - dünya'nın haline bakacak olursak allah çok kötü biri olmalı
    + allah kim?
    - öyle biri yok.
    -------------
    ateizmde böyle bir şey yoktur. belki ülkemizdeki ateistler adaletsizliğe karşı bu mantıkla -kendince- cevap veriyor olabilir fakat doğru olan bu değildir.
    bu cümlede 'inkar' söz konusudur. işin aslında, ateistlere göre tanrı'nın varlığı söz konusu değildir.
    ama tanrıtanımaz da değillerdir. tanrıtanımaz dersek de 'inkar' söz konusu olur ve ateizm terimsel olarak yanlışlanır. arada fark var.

    bir örnek verecek olursam,

    bir arkadaşınız size gelip ''ormanda unicorn gördüm'' dese, siz buna gülüp ''saçmalama.'' deyip reddedersiniz. işte sizin bunu reddetmeniz, unicorn'un varlığını kabul ettiğiniz anlamına gelmez. çünkü siz unicorn'a dair elle tutulur bir kanıt görmediniz, mantığınızla hareket ettiniz.
    işin bir ilginç tarafı da aslında unicorn'a değil, unicorn'u gördüğünü iddia eden arkadaşınıza inanmıyor olmanız olabilir. üstüne çokça düşünebilir bir konu.
    bu mantıkta o arkadaş aslında sizlerin dinini, kitabını, peygamberini temsil ediyor. ortada somut hiçbir şey yok. sadece onun size söylediği cümle var. orda unicorn olduğunu kabul edecek akılcı bir durum yok. ateizm akılcıdır.

    yarın tanrı'nın olduğunu bir yoldan öğrenebilsek, ateist insanların tanrıya inanma oranı, aksi durum yaşandığında inançlı insanların inançsız insanlara dönüşme oranından çok çok daha fazla olacaktır.

    ayrıca bence teist, gnostik ateist, gnostik teist,ateist.. bunların hepsi bence bir nevi aynı. zira teizm-ateizm, ikisinin de elinde hiçbir kanıt yokken tartışmaya girişip kendilerini haklı göstermeyi deniyor. biri bunu hiçbir nesnel dayanağı olmayan 'kutsal' kitaplarla yapmayı deniyor, bir diğeri de henüz insanlığın çok geride kaldığı bilim ile.

    söz konusu insan olduğunda huzuru bulmak çok zor. çünkü her şey çıkar ilişkisi ile işliyor.
    biri kendi fikrini yayabilme adına milyonlarca insan öldürür, asimile eder, bilmemne yapar. bir diğeri mükemmel bilim tarihini kendi çıkarlarına göre kullanıp 2 bomba atarak milyonlarca insan öldürebilir. yollar farklı olsa da, sonuç aynı.

    bence en iyisi apateist ya da agnostik ateist olmak.
    bilmiyom la işte. bu kadar basit
  9. "inanmak değil, bilmek istiyorum."
  10. lisede bir arkadaşım vardı. kendisi dini şeylere pek inanmazdı. o zamanlar bu benim çok nadir gördüğüm şeylerden biriydi. etrafımdaki herkes dindardı, yada öyle davranıyordu.

    o zamanlar ateist nedir bilmiyordum. sanırım sınıfımızdaki çoğu kişi biliyordu ve çocuğa biraz daha 2. sınıf insan gibi davranıyorlardı. fiziksel şiddet değilde biraz daha psikolojik şiddet uyguluyorlardı. dalga geçmeler, sürekli laf atmalar bağırmalar falan.

    çocukta gayet efendi, terbiyeli biriydi. hani öyle yırtık biri değildi. aramız o kadar iyi olmasada sınıfta sanırım en iyi anlaşabildiği kişi bendim. pek fazla konuşmazdı lakin konuşmaya başlayınca gündem konuları hakkında çok iyi konuşurdu.

    aslında yorumu bu çocuğun sınıfa sorduğu birkaç soruya bağlıcağım. çok alay ettiklerini söylemiştim. birgün yine dalga geçerlerken çocuk bir anlık sinirle sınıfa sordu "namaz kılıyor musunuz?" sınıf biraz cılız bir sesle "yok." dedi. tekrar "oruç tutuyor musunuz?" diye sordu. sınıf tekrar "yok." dedi. sanırım hep bu anı beklemişti ki biraz yüksek bir ses tonu ile dedi ki "sizinle benim aramda pek fark yok. sizde namaz kılmıyor, oruç tutmuyorsunuz bende. tek farkımız ben kendime itiraf edebiliyorum siz edemiyorsunuz."

    bu sözleri üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutmam. ne zaman biri oruç tutmadığı yüzünden dayak yese. biri içki içiyor diye dışlansa aklıma gelir.