1. aysun kayaci ya zamanında kızdık ama kadın haklı çıktı sanırım, bence seçimlerden önce bir genel kültür testi tarzı bir seviye tespit sınavı yapılmalı, ülkeyi ileriye taşımayı hedefleyen düşünen, kafa yoran, yetişmiş, gelişmiş beyinlerle, bir paket makarnaya, bir ton kömüre fit, gününü bu tüccarlara satan, gençlerimizin geleceğini peşkeş çeken tiplerin oyu bir olmamalı, adamı bu testle ölçer biçersin, ülkenin gelişmesine katkı verebilecek beyinsel ve düşünsel erişkinlikte olanın oyunu 1 sayarken, yetersizlik düzeyine göre diğerlerinin oyunu 0,25-0,50-0,75 gibi sınıflarsın, bu ne ayıp ne günah, sonuçta ülkeyi doğru yönetebilecek, vizyonlu kişiler başa geldiğinde sonucunda bu vatandaşlarında kendisi, çoçuğu, torunu bu refahtan istifade edecek, bu akıl fırtınası babındaki düşünsel fikre bile eminim kızacak olanlar olacaktır, ama düşünmenizi isterim nitelikli bir iş için birini aradığımızda, adaylar arasından o işle alakalı donanımlı, vizyoner, tecrübeli, belli bir yetkinlik seviyesine ulaşmış, tahsili işe uygun, geldiği kadroya ve kuruma/kuruluşa değer katacak insanları seçmiyormuyuz, önümüze gelen her adaya eşit davranmıyoruz, aman ya al birini işte boşvermi diyoruz, bir yetkinlik arıyoruz, kıçıkırık bir iş için bile uygun niteliklere sahip birini istihdam ederken, seçimi işin niteliklerini bilen işe haiz bir profesyonel kadro yaparken, ülkemizi yönetecek kadroları seçerken neden sistemi iyi bilen, ülkesinin geleceği konusunda her türlü fedakarlıktan kaçınmayacak, kendini eğitmiş, malum sınav sonucunda genel kültürünün ve dünya görüşünün kalburüstü olduğu tespit edilen kişilerle diğerlerinin oyu bir olsunki, bence ciddi ciddi bu tarz bir sınav ile insanların oysal ağırlıkları sınıflandırılmalı veya en azından eğitim seviyelerine göre yine oysal ağırlıklar sınıflandırılmalı, uzun vadede bu tarz bir düşüncenin ülkemizin hayrına olacağı düşüncesindeyim.
  2. bizzat kelimenin anlamına takılmazsak aynı fikirde olduğum şahıs. ancak böyle bir teorinin uygulanabilirliğinin olmadığını düşünüyorum. neye göre lime göre bir tespit ya da denetimi olabilir. ben kendimi "dağdaki" cahilden üstün görürken ilber hocaya göre ben de ağır cahilim. demokrasiden -türkiye'de olduğu kadar işte- söz ediyorsak maalesef sitemin kendini koruyamadığı bu tür zayıf yönlerine katlanmak zorundayız. eğitim şart başka yolu yok.
  3. bugün "dövlet bize bagmiir" diyenle, vergi kaçırıp bizim ödediğimiz vergilerle paşa gibi yaşayanla, elektrik faturasını ödemeyenle, vatan haini ile, ülkede 5 yılı doldurduğunda hiçbir emeği olmadığı halde, ülkeye hiçbir katkısı olmadığı halde bu ülkenin vatandaşı ile aynı haklara sahip olacak suriyeli mülteci ile neden benim oyum bir olsun, madem suriyeli mülteci bu ülkeye entegre olmadığı halde (dil, uyum, kültür, katkı) oy kullanabilecek o zaman benim vatandaşım neden 18 yaşına kadar bekliyor, benim 10 yaşındaki vatandaşım daha entegredir emin olun bu suriyelilerden ülkemize, o zaman oy kullanma yaşıda 10 a düşsün, sıçtık tam sıvayalım, haydi hodri meydan.
  4. zamanında çok doğru bir laf etmiştir. şu anda da etkisi hissedilmektedir. burada eleştirilen kelime anlamı ile çobanlar değildir eleştirilen kesim bellidir. ben de aynı fikirdeyim. yıllarca demokrasi içinde yaşadığını düşünenlere dokunmuş olabilir ancak halihazırda içinde debelendiğimiz sistem eleştirdiğimiz o kesimin bize dayattığı sonuçtur dolayısıyla serzenişte bulunma hakkımız da vardır. ayrıca seçim öncesinde veya sonrasında yaşananlar neticesinde her türlü isyanı edip sadece bu sözü söylememiş olmak da bundan farklı bir yaklaşım değildir. söyleniş şekli hoşunuza gitmemiş olabilir ama bu durum maalesef haklı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
  5. kıymetini geç zamanda anladığımız ünlü düşünür ve sanatçı. kendileri şu an londra'da ikamet etmektedir.