• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.39)
az - hakan günday
diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? haklısın. belki de çok az... o zaman şöyle demeliyim: seni az tanıyorum... az...sen de fark ettin mi? az dediğin, küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.biri başlangıç, diğeri son. ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. senin ve benim gibi...(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. okumayı çok ama çok istediğim bir roman oldu kendisi.gerçekten severek ve heyecanla başladım.sanırım ilk kısım daha heyecan vericiydi.zaman zaman durgun zaman zaman heyecanın doruğa çıktığı noktaları yakalamak mümkün ama ikinci bölüm kitabı bitirme süremi epey uzattı.

    kurguların kimi yerde koptuğunu düşünüyorum ki beni kitaptan uzaklaştıran anlara sebep olan şeydir.tesadüfler fazlaca geldi bunun dışında.şimdilik yazarın diğer kitaplarını okuma hevesimi sonraya saklama düşüncesindeyim.

    bazı yerlerinde ciddi takıldım, malum hassas olan konular işlenmiş ama normal insanı bile bunalıma sokacak kadar. ben kitabı elimden bıraktıktan günler sonra bile kendime gelemedim. bu kadar ayrıntı iyi midir kötü müdür; tartışılır elbet. ama içerilerde bir yerde ciddi rahatsızlık uyandırdığı kesin. dediğim gibi, bir sonraki kitabını ne zaman okurum bilemiyorum.
  2. kitabın son bölümünü kafamda nasıl kurguladıysam sinemada izlemiş gibi hissediyorum hatırladıkça.
  3. hakan gunday'in okudugum ilk kitabiydi. su yorumda bahsedilene katilmiyorum, cunku beni gayet de bir hakan gunday hayrani yapti (buradan lord of the nicks'e ozel tesekkurlerimi sunuyorum ;)).
    kitabin ilk bolumu ciddi sekilde cok surukleyiciydi, yolda yururken, arabada (yolcu koltugunda tabiki ;)), yemek yaparken bile okuyarak devam etmemi sagladi. tabi ben yine bir kitabi okumadan hakkinda hicbir yorum ve tanitim yazisi okumadigimdan ilk hikaye bitip de ikinci hikaye baslayinca bir sasirdim, afalladim diyebilirim. ikinci hikayede de nedense hep hadi ilk hikayedeki heyecan gerilim ne zaman gelecek diye de cok bekledim dogrusu. yine de bu kitabi begenmeme degil ama ikinci hikayede biraz yavaslamama sebep oldu diyebilirim.
  4. oğuz ataydan anormal derecede izler taşıyan bir kitap, sonunu okumadım. bazı kitapların sonunu okumam bu da onlardan biri idi.
  5. hakan günday severim. tüm kitaplarını da okudum, beğendim de. konu bu kitap olunca biraz kararsız kalmıştım ki benden önce yorum yapan arkadaşları okuyunca yalnız olmadığımı anladım.
    belki, ilk kitabının kinyas ve kayra gibi bir kitap olması (ki yazdığı yaşı düşünürsek daha da etkieyici) piç, daha gibi kitaplarının başarısı yüzünden beklentim fazla olduğu için de olabilir ama bence diğer kitaplarının gerisinde kalmış.
    peki, başarısız mı? asla.
    kendiniz okuyun, diğer kitaplarına da bakın, kararı siz verin. ben de yanılıyor olabilirim.
  6. bol bol şiddet pornografi içeren yeraltı türü kitaplardan. ama çok daha az sayfayla anlatilabilinecek olaylar çok uzatılmış.
    daha önceleri rastlasan iki çocuğun pek sonraları hayatlarini birleştirilmesine kadar uzayan pek cok olay var.
    puanim: 6
  7. gayet güzel başlayan bir kitap olmasıyla birlikte sona doğru hakan günday'ın hikayeyi devam ettirmede ve konuyu bağlamada zorluk çektiğini hissedebilirsiniz. özellikle son bölümünü aşırı derecede saçma buldum. hani hep derler ya dostoyevski bazı romanlarını kumar borcu yüzünden bitirmeden yarım halde baskıya vermiş. belki de bazı kitapların bir sonu olmamalı. hikayenin sonu okuyucunun hayal dünyasına bırakılmalı.
  8. fazlasıyla etkileyici hakan günday romanı. salt kaos var. duru bir anlatım ve inanılmaz fazla şiddet var. ancak günümüz dünyasına da cok güzel dokundurmalar var. şiddet ile tavsiye ediyorum.