1. az önce canım elma çekti diye mutfağa geldi. elmayı yıkarken bir de yeşil zeytin çekti canım, onu da yiyeceğim dedi. ben ikisi arasındaki lezzet(sizlik) uyumunu düşünürken mutfaktan çıkmak üzere olan babam dönerek bir tane de salatalık alayım dolaptan onu da canım çekti dedi.

    hamile misin baba? dedim. değilim kızım dedi.

    şu an salonda üçünü birden yiyor.
  2. eve hiçbir zaman girmez. her zaman evden çıkar. sizden sonra eve gelse bile her zaman, hoş geldin, diyen odur.
  3. bugün geçmek bilmedi be sözlük kafam dağılsın diye işten geldim oturdum kitap listesi yazmaya başladım buraya ama çare olmadı oda bunaldım attım kendimi dışarı arkadaşı aradım oturduk bir yerlerde şimdi geldim biraz kafam dağılmış şekilde. şimdi böyle yazıyorum bu ne şimdi diyenler olacaktır mutlaka, geçmişte bir tarihte bugün bir daha görememek üzere çıktı hayatımdan babam. artık şunu hissetmeye başladım yaş ilerledikçe ağırlığı daha çok biniyor insanın üzerine ufak böyle olmuyordum aklıma geliyordu hüzünleniyordum sonra geçip gidiyordu. şimdi ise öyle olmuyor belkide o zamandan beri eksikliğini hissettiğim anlar epeyce birikince yükü taşınmaz oluyor. pek çok eksikliği oldu hayatımda hepsinden başa çıkmayı öğreniyorsun. üni de iken arkadaşlar arasında sınav sonuçlarıyla ilgili konuşmalar geçerken bazen babama dedim düşük not aldığımı epey fırça çekti bana diyaloğu geçerdi. insan bu diyaloğu kıskanır mı kıskanıyor işte. neyse diyeceğim şey hayat bazen adil olmuyor adil olduğu zamanların tadını çıkarın.. derdimi dinlediğin için teşekkürler sözlük.
  4. "babaaa! italya'ya gidiyorum, süper bir projeye kabul edildim,hem de bir yıllığına. allam ölücem heyecandan, italyanca da öğrenirim sular seller gibi, eşek değilim ya. ooo italyan erkekleri ;) ne diyorsun harika di mi?" bir süre düşündü ve " gitme bence ya hem dönünce ne yapıcaksın ne kazandıracak sana, bir senen boşa geçecek, gitme bence" dedi. önce biraz üzüldüm hevesimi baltalıyor diye, sonra dedim yiia babamdan kıymetli mi, gitmeyivereyim. gitmedim. tam üç kez de ayrı projelerden davet aldım. ama babamı kırmadım, gitmedim. sonra bir ara likya planı yaptık arkadaşlarla, bayram tatilinde gidelim kelebekler vadisi wuhuu diye, ona da gitme dedi adam."gitme bayramı ben sensiz mi geçireceğim" dedi. allahım, gitmedim.
    + keman kursu?
    - bizim ailede enstrüman çalma yeteneği yok
    + ya japonca?
    -dile yatkın değilsin.
    +peki resim çizsem?
    -sen önce bir okulunu bitir de...
    +baba iş buldum
    -ben seni doğuş'a aldıracağım

    yapma dediklerini yapmadım, gitme dediklerine gitmedim. sor bana pişman mıyım, değilim. çünkü babam bana böyle minik kedi yavrusu gibi bakıp "yapma" deyince aklımdan onyüzmilyon tane düşünce geçiyor. şimdi dinlemeyeceğim, gideceğim sonra adamın başına bir şey gelecek, üzülecek, bana ihtiyaç duyacak falan ne gerek var ki diyorum. geçen gün kız kardeşimle konuşuyorlar "ben ne istesem oldu" diyor, "yapmanızı istemediğim şeylerde hep engel çıktı yapamadınız, içime yatmayan şeylerde hep benim istediğim oldu" diyor, "bak mesela ablanın evlendiğini falan hayat edemiyorum kalbim ağrıyor düşününce, o yüzden otuz oldu hala bekar, çünkü ben öyle istiyorum" diyor. "beni yoldan çıkartmayın" diyor.
    kısacası babam benim her şeyimdir, kız babası misyonu, benim de ilk aşkımdır.
    izumi
  5. her ne kadar sevgisini hissetmesem de şu yaşıma kadar, sanki yaşım ilerledikçe daha çok ilgilenmeye başladığını hissediyorum. ama daha önceleri olan umursamazlıklarını eksikliklerini unutamıyorum. alışmışım sevgisinin yokluğuna, şimdi böyle yakınlaşması sanki emanetmiş gibi duruyor üzerinde yakıştıramıyorum. alıştım baba ben, boşver. böyle kalalım.
  6. küçüklüğümde üzerini oyun alanı gibi kullanırdım. üstüne yatardım, oyuncağımı omuzlarında gezdirirdim, bazen uyuzluk olsun diye kollarındaki tüyleri çekerdim, oturuyorken öne doğru kambur durdurtum omzundan takla atarak yere iner tekrar geri çıkıp aynısını yapardım. şimdi büyüdüm, ondan uzun oldum. zaten tüm onları yapamayacak olmam bir kenara, o eski sevgiden de eser kalmadı pek. çocukluk güzel şey. insan özlüyor.
    jimi
  7. herkes küçükken aşıktır babasına.. ben büyüdükçe düşkün olanlardanım. bir adamın aksilikleri bile sevgi dolu görünüyorsa size artık o adam yaşlanmış, babalığını gururla yapmış, tatlı tombik bir dede olmuştur.
    canım babam.