• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.71)
bad boy bubby - rolf de heer
bad boy bubby yıllarca annesi tarafından evde kapalı tutulan ve horgörülen bubby'nin dış dünyayla 35 yaşında, ilk kez tanışmasını anlatır.


  1. müthiş bir film. yukarıdaki yorumlara katılmamak olanaksız. gerçekten de izlediğim en etkileyici filmlerden biri bad boy bubby. filmden bana çok kıymetli gelen bir tiradı da aktarmadan yapamadım.

    !---- spoiler ----!

    gördün mü hiç kimse sana yardım etmeyecek bubby. çünkü dışarıda sana yardım edecek kimsecikler yok. hem de hiç kimse. hepimiz atom ve atomdan daha küçük partiküllerin kaotik bir dizilişinden ibaretiz sadece. yaşamıyoruz ki... bizi oluşturan parçacıklar yalnızca bize bir kimlik ve bilinç vermekle yükümlüdür. ölmeyiz de biz. sadece parçacıklarımız yer değiştirir o kadar.

    tanrı falan yoktur ve olamaz da... yukarıda bizi koruyan ilahi bir varlık olduğunu düşünmek çok saçma. olsa olsa melûn bir varlık olmalı ki, bizi bu düzenin bir parçası yapıyor. varoluşumuzun anlamından dahi bihaber, bir sürü kurala uymak zorunda kalıp, var olup olmadığımızdan dahi bihaber, yerkürede bizim için kılını bile kıpırdatmazken, hüküm sürmesi için ona biat ediyoruz. ölçüp biçiyor, hesaplıyoruz, mükemmel bir müzik yaratıyor, sanat icra ediyoruz kendi başımıza. kendi varoluşumuzun mimarlarıyız. milyonlarca masum çocuğun kurbanlıklar gibi ecelini seyretmek zorunda kalan bir ırkın mensubu olarak tanrıya biat etmek ne çılgınca bir anlayış. üstelik ızdırap içinde, can çekişerek, reddedilmişcesine. tanrıya biat etme mecburiyeti ne kadar ahmakça. lanet olsun ona. var olmadığını farz et. bizim vazifemiz var olmadığını farz etmek. bizim vazifemiz onu reddetmek.

    lanet olsun tanrı sana! varsa cesaretin göster yüzünü ödlek seni! var olamamış sahtekar seni. tüm insanlığın en büyük görevi tanrının var olmadığına inanmaktır. o zaman geleceğimiz parlak. çünkü yalnızca, evet yalnızca o zaman yükümlülüklerimizin farkına varabiliriz. işte tek yapacağın budur bubby. tanrının var olmadığını farz etmek. yükümlülüklerini asla unutma.

    !---- spoiler ----!

    hem de hiç kimse
  2. epeydir bu kadar etkileyici bir film seyretmemiştim, muazzam. ilk yarısı çok rahatsız edici ve sınırları zorlayan cinsten. istismar, hayvan katli, şiddet, ensest... ikinci kısmın ise bambaşka bir büyüsü var, hem gerçeküstü bir tarafı var hem de çarpıcı derecede gerçek. o nasıl oluyor demeyin, izleyin göreceksiniz.

    baştan sona psikolojik tahlillemeye de, -özellikle öğrenme süreçlerine dair- örneklemeye de çok müsait. sosyal çevrenin kati yoksunluğu, 35 senelik izole bir yaşamın ardından topluma karışmanın filmi.

    filmin başıyla sonu öyle farklı ki, arada ise çok fazla şey oluyor. bir birey 35 yaşından sonra bebek adımlarıyla kendini, toplumu, doğruyu ve yanlışı keşfediyor. kesinlikle izlenmesi gereken kültlerden. trailer