1. bundan korkan erkekler için durum baya bir farklıdır. kıl yumağı örtünün altında yatan sebepler sanıldığı kadar masum olmuyor genelde.

    "çünkü çok büyük acılar çektim bir daha benzerlerini yaşamaktan korkuyorum" klişesini kullanmasın lütfen artık. piçim deyip geçsin.

    nedir kendinize giydirmeye çalıştığınız bu masumiyet gömleği?

    herkes acı çekmiş amk. herkes küçükken aldatılmış, annesi babası boşanmış, köprü altında sikmişler bunu bla bla...

    yaptığımız tuhaflıklar için bahane arayınca daha tutarlı biri olmuyoruz. bilin istedim.
  2. baglanmak insanin dogasinda vardir. ailene, okuluna, evine, odana, kalem kutuna, tshirte baglanirsin. bir parcan yaparsin, el ustunde tutarsin. vakti gelince de vazgecmek zorunda kalirsan ki eninde sonunda kopmak zorundasin uzuntu yasayacaksin. bunun kacisi yoktur ama korkusu, tereddutu, kaygisi normaldir. saplanti duzeyine gecerse zaten davranis bozuklugu olarak tani konulabilir. takinti derecesinde bir kisiye veya nesneye baglandiysaniz bir sorun var demektir. olayin karsi tarafindaysaniz baglanilmak istenilen ya da baglanilmamak istenen kisiyseniz isiniz daha zor. ben kimsenin bana baglanmasini istemem mesela. bana baglanmadi diye de dert etmem. bunu iliskilerde kacma yontemi olarak kullanacaksa eger o da onun bilecegi is. saygi duymak lazim.
  3. kelepçeden baş parmağını çıkararak kurtulmak gibi kurtulamadığın durum.
  4. karşılıklı yapılmaz. tek taraflıdır. o yüzden bende, bağlanan şeyin bir nesne olarak algılandığı fikrini doğuruyor.

    hayaller bağlaşmak, gerçekler bağlanmak.