• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.42)
baran - mecid mecidi
17 yaşındaki azeri latif, tahran'daki bir inşaatta ameledir. aynı inşaatta kaçak olarak çalışan bir afganlı iş kazasında yaralanınca latif'in hayatı da beklenmedik bir yön alır. sakatlanan işçinin yerine oğlu rahmat çalışmaya başlar. kalabalık ailesini geçindirme derdindeki bu çekingen genç, bir süre sonra istemeden de olsa latif'in kantindeki işini elinden alır. o andan itibaren latif, rahmat'a karşı büyük bir kin beslemeye başlar. ancak bu büyük kin, bir sırrın açığa çıkmasıyla büyük bir aşka dönüşecektir.


  1. sovyetler birliği’nin afganistan’ı işgal etmesinin ardından ülkede çıkan iç savaş ve taliban rejiminin zalim yönetiminden kaçan milyonlarca afganlı ülkelerinden kaçıp iran’a sığınmışlardır. afgan mültecilerin iran’da doğan yeni neslin büyük çoğunluğu ülkelerini hiç görmemişler.

    iran sinemasının dünyaca tanınmış ismi, uluslararası film eleştirmenlerinin beğenisini kazanan yönetmen, senarist ve film yapımcısı majid majidi “baran” filminde iran’da kaçak olarak çalışan afganlı işçiler meselesini, bir ilk gençlik âşkı öyküsü üzerinden naif bir şekilde aktarıyor.

    baran film boyunca tek bir kelime konuşmaz.yönetmen majidi, baran’ın konuşmamasıyla ilgili sorulan bir soruya şöyle cevap vermiş: “baran, kendini ifade edemeyen afganistan’ı simgeliyor. afganlar konuşamıyor.”

    profesyonel olmayan oyuncularla, sinemaya hiç aşina olmayan afganlılarla çalışan yönetmen majidi filmini 8-9 ay gibi bir sürede tamamlamış. filmde yer alan işçileri, inşaatta çalışan gerçek işçiler oynamış. yönetmenin özellikle baran’ı oynayacak oyuncuyu bulması çok zaman almış. zahra bahrami (baran) on beş yıldır yaşadığı mülteci kampından ilk kez filmin çekimleri için dışarı çıkmış.

    baran saf âşkı tüm yalınlığı ve içtenliği ile anlatan bir film. baran’ın iki anlamı var; hem kızın adı, hem de farsça’da “yağmur” demek. filmde önemli yer tutan baran’ın ayak izini dolduran yağmur aslında latif’in eriştiği olgunluğunda simgesi bir anlamda...

    majid majidi “cennetin rengi” ve “cennetin çocukları” filmlerinde olduğu gibi insana dair, hayatın içinden sade ama bir o kadar samimi olan bir öyküyü mükemmel bir sinema diliyle anlatıyor. filmde; hem latif’in âşkı, hem de afgan mültecilerin içinde bulundukları koşullar aktarılıyor. majidi'nin diğer filmleri gibi soluksuz izledim ve yönetmenin öykü anlatımına, oyuncu seçimine, sinema diline bir kez daha hayran kaldım.

    öylesine yalın ve içten bir anlatımı var ki filmin, böyle duru bir âşkı sinemaya aktaran sayılı film vardır. filmde oynayan herkes, profesyonel olmayan oyuncular olmalarına rağmen muhteşem bir oyunculuk sergilemişler. özellikle hossein abedini (latif) ve zahra bahrami'ye (baran) hayran kalmamak elde değil. "baran" majidi'nin başyapıtlarından biri. ayrıca filmin uluslararası festivallerden aldığı 13 ödülü ve
    4 adaylığı bulunmakta.

    sinemaseverlerin mutlaka izlemesi gereken bir başyapıt...

    not: alıntıdır.