1. bıktık artık!
    her "savaşa hayır" diyen insana "hain", "terörist" denmesinden usandık.

    siz usanmadınız mı?
    daha önce "komünistler moskova'ya" falan derlerdi de sineye çekerdik. şimdi mumla arıyoruz o zamanları. bu ne arkadaş? ülke ileriye gideceğine çark tersine işliyor. ne ara insan canının kutsallığına inanmaz olduk? hani insan her şeyden öteydi? hani insan sadece "beşeri" değil idi?

    benim insanlarım ateşe atıldı diye göbek atmamı mı bekliyorsunuz? yok öyle bir şey. ne yapayım yani "vurucaz kırıcaz patlıcaz" mı diyeyim?

    eğer herhangi bir yerde, insanoğlu fikrini söylemekten aciz bırakılmışsa, oradan ne köy olur ne kasaba. alfonso reyes dememiş mi zamanında "kenetlenmiş dişlerle özgürlük türküleri söylenemez." diye?

    kenetlenmiş dişlerin kime ait olduğunu söylememe gerek yok herhalde.
  2. öyle değil de "hainlerin kaçacak delik bulamayınca barışsever olması" dense daha doğru olurmuş.

    kardeşlik türkülerini öldürdüğünüz gencecik askerlerin, öğretmenlerin ailelerine söyleyin!

    onun bunun maşası-kopegi olup gencecik insanları pusularla öldürünce özgürlük savaşçısı, haklı mücadele bilmem ne, zoru gördü mü de barış kardeşlik!

    savaşin her türlüsü kötüdür, ama sınırlarımiz içinde veya dışında hain bir it sürüsü de savaştan daha kötüdür. kökünuze kibrit suyu!
  3. barışı herkes ister. insanlar mal mı ki mutlu mesut oturmak varken silah, kan ve çatışma istesin?
    ancak...
    sorun şurada ki bu barış isteyen kişiler nedense hep türkiye cumhuriyeti devletinin hükümranlık hakları gereği gerekeni yaptığı vakitler barış istiyorlar. mesela malum itlerden müteşekkil örgüt pazarda hamile eşinin yanında arkadan kafasına sıkarak askerimizi şehit ettiği vakit bu barış sevici insanlar nedense o vakitler barışseverlikten bahsetmezler!
    mesele barış istemeniz değil!
    mesele iki yüzlülüğünüz,
    mesele barış adı altında birtakım it kopuklardan oluşan örgütümsü yapılara yavşaklık yapmanız
    meselemiz sizinle alakalı. yoksa kavram olarak "barış" kavramına kimin itirazı olabilir?
  4. yıllardır ülkede hiçbir ilerleme olmadı
    ekonomi düştü
    eğitim düştü
    insan hakları düştü
    laiklik düştü
    şimdide insan hayatı hiçe sayılıyor 25 yaşındayım ve üniversite okuyorum askere gitmiyorum savaşı kim çıkardıysa o gitsin savaşsın
    -tabi bu amerikanın oyunu öylemi o zaman neden kimse amerika ile savaşmıyor
    israil ve amerika dostluğu nasıl bir dostluk?
    savaşları cehalet çıkarır başka bir açıklaması yok insan icadıdır işidin kaç askeri var bu adamların hepsi paralı askermi buna inanıp savaşan insanlar yokmu içinde inanan türkler yokmu
    lütfen artık büyüyelim sınırlarımızı ve farklılıklarımızı ortadan kaldırıp birlikte çalışalım
  5. (bkz: romantizm)

    en barışseveri bile, şayet biraz özgürlük de seviyorsa, bir gün savaşır.

    tabii siz "onlar sömürmeyi hak ediyor, ben de sömürülmeyi önemsemiyorum" diyorsanız o başka. bu felsefi bir ayrım değildir. duygusal bir ayrımdır. insanın kendine yakıştırdığı, tamamen duygularıyla ve benliğine karşı hisleriyle şekillenir.

    bir şeyi diğerinden üstün gösterdiğim sanılmasın. istemeyen savaşmamakta özgür. taraflardan "sadece birine" ayakbağı olmasınlar yeterli. diğer taraflara da ulaşmakta özgürsünüz.

    mesela hariciler hem ali hem muaviye'yi öldürmek istemiş, ama muaviye hayatta kalmış. işini tam yapamayan beceriksizler, bölgede daha tırt bir yönetime yol açmışlar.

    ek olarak, abd destekli bir uydu bölge daha çok hoşunuza gidiyorsa barışsever değilsiniz, sadece gizli taraftarsınız demektir.

    ikiyüzlülük, sadece o an için ahmaklık edenleri kandırır.

    hain demedim bu arada. call of duty 6 oyununda captain price ne güzel bir söz söylemiş;

    "have to trust someone to be betrayed. i never did."

    bunu yapılan harekatı gönülden destekleyerek de söylemiyorum aslında. her hamle, sonucunu yıllar içinde gösteriyor. körü körüne doğru demiyorum. sadece körü körüne yanlış demeyi, daha yanlış buluyorum.

    edit: körü körüne yapılan her şeyi yanlış buluyorum, ama birinin sonuçları kısa vadede bence daha iyi gibi gözüküyor.
  6. savaşmak son çare mi? hani nerede diyalog? neden türkiye suriye'deki kürtler ile konuşmak, ticaret yapmak yerine savaşmayı seçer? neden türkiye kendi kürtleriyle bir türlü barışmaz, barışamaz?

    bakın şu düşünce yanlış: abd kürtleri destekliyor, türkiye o yüzden kürt devletine karşı.

    hayır doğrusu şu: türkiye kürtlerle barış yapamadığı için abd, rusya, israil, vs kürtleri destekliyor.

    ulan kendi insanınla, komşunla dövüşürsen, buna çanak tutan çıkar elbet. problemlerini kendi kendine çözmeyi beceremezsen, buna çomak sokan da çıkar.

    bunu nasıl görmezsiniz geçekten anlamıyorum. pkk'nin yıllar boyu iç politika malzemesi olarak kullanışlı bir örgüt olduğunu nasıl görmezsiniz? 80'ler ve 90'lar boyunca ordunun ülke kaynaklarına el koymak için kullandığı bir bahane olduğunu?

    bi de barış isteyenlere romantik çiçek çocuk muamelesi yok mu... pkk, ypg diye diye kendi kendinize oltaya geldiniz. artık karnım ağrıyor deseniz pkk'lisiniz. iktidara bu olanağı siz verdiniz. geçmiş olsun & kolay gelsin. başkanınız hayırlı olsun.