• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
başlama yeri - ursula k. le guin
başlama yeri, ursula le guin'in en önemli yapıtlarından biri; fantastik edebiyatın nadide metinlerinden. aşkın, tutkunun, hayalgücünün ve serüvenin iç içe geçtiği roman nefes kesen olaylarla yüklü.

romanın esas karekterlerinden biri olan hugh rogers tekdüze ve sıkıcı hayatından bıkıp usanmıştır. hayatını değiştirmek için çaba göstermektedir. arayışları sonuç verir ve derken günün birinde beklenmedik bir şey olur: hugh rogers kendisini cennetten farksız, değişmeyen alacakaranlığıyla tembreabrezi'ye, yani "başlama yerine" götürecek olan kapıyı bulur. irena pannis ise başlama yerini bulduğunda henüz on üç yaşındadır. aradan yedi yıl geçer, irena pannis büyüyüp serpilir, genç ve güzel bir kadın olur. dağkenti'ne izinsiz giriş yapan hugh rogers ile karşılaşır. bu karşılaşmanın hemen ardından devasa bir gölge dağkenti'ni yıkmakla tehdit eder. hugh ve irena bu gölgeyi bulup kovmak için bir araya gelir ve yola çıkarlar. yolculuk esnasında birbirlerine âşık olurlar. yeni bir başlangıca ya da kaçınılmaz bir sona doğru mu sürüklenmektedirler..?(kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. bazı kitaplar var; okumadan önce içeriklerine dair ya hakkında yazılanlardan bildiğim ya da birilerinden duyduğum. bazı kitaplarda hiç fikrim olmadan okuduğum. başlama yeri bu ikinci kategoride ki kitaplardan. bu kitaptan önce ursula le guin’ in bir kitabını(mülksüzler) ve bir öyküsünü(omelas’ı terk edip gidenler) okumuştum. mülksüzler de birinci kategoride ki kitaplardan.

    kitapta anlatılan gerçek dünya ve fantastik dünya arasında geçen bir yolculuğun hikayesi. kısaca değinecek olursam; bir süper markette kasiyer olarak çalışmakta olan hugh’un tesadüfen orman da başka bir dünya ya gidilebilen bir geçit bulması ve hugh gibi yine aynı geçidi uzun zaman önce keşfetmiş irene ile bu diğer dünyada karşılaşmaları ve birlikte burada yaşayan insanların ve kendi geleceklerini belirleyecek bir yolculuğa çıkmalarının hikâyesi olarak özetleyebilirim. kitabı böyle anlatıcınca tipik fantastik gençlik romanları gibi duruyor. ama yazarı ursula le guin olunca insan bir daha düşünme ihtiyacı hissediyor.

    ursula le guin kimi kitaplarını anarşizm, feminizm gibi konular üzerinden, bazı kitaplarını da fikirler ya da semboller üzerinden yola çıkarak yazmış. mesela omela’ı terk edip gidenler öyküsü dostoyevski’ nin bir kitabında geçen soru üzerine kurulu “bir kentin mutluluğu her gün bir çocuğa işkence yapılmasına bağlı olsaydı, kent halkı ne yapardı?” hal böyle olunca başlama yeri ni ursula le guin’e yazdıran imge neydi? doğrusu merak ettim.

    diğer bir merak ettiğim şey de kitabın ne zaman yazıldığıydı. ilk kitaplarından biri olabilir mi diye düşündüm. kısa bir araştırmayla öğrendim ki; okurlarının en iyi kitabı hangisi olduğu konusunda ortak bir karara varamadığı iki kitabından biri olan karanlığın sol eli’nden(1969) 11 yıl ve diğer kitap mülksüzler’den(1974) 6 yıl sonra yazılmış.

    kitaba tekrar dönecek olursam, benim dikkatimi çeken ve bunca düşünmeme sebep olan birkaç şey vardı; bunlardan biri her iki kahramanın anneleri hakkındaki detaylar ve annelerine olan bağlılıkları (ya da annelerin çocuklarına olan) bir diğeri de çıktıkları yolculukta karşılaştıkları yaratığın cinsiyetiyle ilgili verilmiş ayrıntılardı.

    kitabı okuyan başka kimseler ne yazmış diye şöyle bir bakındım. ama kısa yazılar dışında pek bir şey bulamadım.

    ve kitaptan bir alıntı:
    “sevgi, birini daha çok üzmek için söylenen süslü bir söz yalnızca.”