1. iş kurmak zordur ama para kazanıp hayatınızı idame ettirebilirsiniz.
    bilimsel düşünüyor ve biraz ticari zekanız varsa rahatça yapabilirsiniz. önce hedef kitleniz fakir insanlar olmalı. fakir insanların ulaşamayacakları şeyleri onlara ucuz fiyata kiralamayı düşünün en azından ben öyle yapıyordum. tıp fakültesini bitirdim. kars'ta mecburi hizmeti yaptım sonra askerlik. tekrar kars'a gidip çalışmak istemedim. zaten doktorluk bana göre değil dedim. aslında özel hastanelerde çalışabilirdim ama istemiyordum doktorluk yapmak. yollara düştüm. otostop çekiyorum. param kısıtlı olduğu için gündelik işler yapıyorum araba yıkadım baktım anca karnımı doyurabiliyorum. erdek'e gittim sahilde bira şişelerini toplayıp bayilere satarak karnımı doyuruyorum. sonra baktım ki bu hayat zor. millet yiyor içiyor sevişiyor biz karın tokluğuna yaşıyoruz.ne yapsam diye düşündüm hiç param yok.

    bir arkadaşımdan bugünün parasıyla üç bin lira kadar borç istedim. o zamanlar akülü araba diye bir şey zengin çocuklarında bile yok sayılır. ben gittim beş tane küçük çocuklar için akülü arabalardan satın aldım o parayla. biri yunus şeklinde biri kamyonet biri ördek biride peri arabası gibi bir şeydi renkli ve çocukların dikkatini çekecek. insanların sahilde yürüyüş yaptığı alanda bahçesi olan bir bar vardı. gittim sahibiyle konuştum. bahçenin çevresinde bir tur atmak bir lira dedim. gören çocuk deliriyor anne yunusa bincem baba ördeğe bincem. bir lira için kim çocuğun ağız kokusunu çekecek. günde 300 liranın altında toplamıyordum. hafta sonları ikiye katlanıyordu. bir kaç araç daha ekledim konvoya. aylık 15 000 lira kazanıyordum. neyse sezon bitti müşteri kalmadı. ben eskişehir'e gittim. ama orada işler iyi gitmedi. belki de ben doğru yeri bulamadım. ama yinede karnım doyuyordu benim aklım erdek'te kazandığım paradaydı. yoksa eskişehir'de de doktorken aldığım maaşı kazanıyordum. neyse kış bitti. sezon açılmadan ben erdek'e gittim. sezon daha başlamasa da bar açılmış. bir baktım barın sahibi akülü araba almış kendine, kiralamaya başlamış. vay amk dedim. yapacak birşey yok sinir olsam da adama diyecek bir şey bulamadım. akülü arabalarımı sattım.

    erdek'ten feribota atladım avşa adasına gittim. sezon daha başlamadığı için ortalık bomboş. pansiyoncuların en aç kaldığı dönem. yazın pansiyonculuk yapıp tüm yıl o parayla geçiniyorlar. gittim bir pansiyoncuyla pazarlığa oturdum. adamın paraya ihtiyacı olduğunu biliyorum bende de nakit sıcak para var. deniz gören yol üzerinde bir pansiyonun ikinci katındaki beş odayı bir sezonluğuna kiraladım. rakamı net hatırlamıyorum ama sanırım günümüzün beş bin lirasıdır. aslında adamın istediğ daha fazlaydı ama adamın önüne koydum parayı sıcak paraya hayır demedi. oradaki pansiyoncuların taktiği feribot geliş saatlerinde limana gidip boş pansiyon boş pansiyon diye müşteri kovalamak. insanlar pansiyonu görmüyor gidip bakıyor pislik içinde vs vs.

    ben odaları pırıl pırıl yaptım. sonra fotoğraflarını çekip internette ilgili yerlere ekledim. bu pansiyoncular müşteri az olduğu dönemde fiyatları yirmi liraya düşürdüğü ve müşteri bulamadığı günlerde bile ben elli liradan hiç boş kalmadım. bayram tatilinde ise fiyatlar arttı. tek yaptığım iş sabah beş odayı temizlemek ve çarşafları değiştirmek yarım saatimi alıyordu. dört ay tatil yaptım cebimde oradan ayrılırken otuz bin lira vardı. seviştiğim kadın sayısını söylesem aklınız karışır.

    neyse oradan sonra adana'ya gittim. şimdi adana olayını anlatmaktan vazgeçtim çünkü etik olmayan şeyler oldu. şimdi çoluk çocuk okuyor nasıl adam kazıkladığımı anlatıp kötü örnek olmayalım. gençlere hinlik cinlik şeytanlık öğretmeyelim.

    adana'dan alanya'ya geçtim. alanya'da bir arkadaşım poliklinik açmış müşteri bekliyor. orada sistem şu. otelde bir rus hastalandı diyelim. hepsinin zorunlu sağlık sigortası var. muayene için yanlış hatırlamıyorsam elli dolar ödüyor sigorta şirketi. hastadan da elli dolar alıyorlar. ben müşteri yani hasta bulurum sana ama yirmi dolarını alırım dedim. büyük otellere girmek mümkün değil çünkü otel doktorları var. bütün küçük otellerin resepsiyoncularına gittim hasta olursa beni ara on dolar senindir diyorum. günde elli hasta bulduğum dönemler oldu. hastalığın durumuna göre aldığım para artıyordu mesela eli kırık bir hasta buldum. alçıydı şuydu buydu tüm işlemlerden yüzde yirmi alıyordum. tek yaptığım şey telefonuma bakıp polikliniğe x otelde hasta varmış demekti. sonra sıcaktan bunaldım bıraktım bu işi.

    sonra ismini vermek istemediğim bir şehirde dolaşıyorum. parayı alkole yatırmışım para yok. bir devlet hastanesine gittim ortopedi cerrahi servislerine gidip evinize gelip pansuman yaparım diye kartımı dağıtmaya başladım. sonra iki hemşireyle anlaştım. şimdi hasta ameliyat olmuş pansuman için hastaneye götürmek işkence. beni arıyorlar ben hemşireleri gönderiyorum ve paramızı topluyoruz. en son on hemşirem yetişemiyordu. ama şehire ısınamadım sıkıldım eskişehire gittim.

    öğrencilerin yoğun olduğu bölgeden ara sokak bir dükkan kiraladım. evimdeki tüm kitaplarımı oraya koydum. abimin arkadaşlarımın tüm kitaplarını oraya yığdım. en çok satanlar listesindeki kitaplardan param yettiği kadarını aldım. bir çay ocağı koydum. öğrencilere çay bedava dedim. sonra el ilanları verdim. şimdi kitabı müşteri etiket fiyatından alıyor. atıyorum on lira. okuyup geri getirirse sekiz liraya geri alıyorum. öğrenciler ucuza kitap okuyor bende paramı kazanıyordum. sonra yan dükkanı da tuttum çünkü sığamıyorduk.
  2. alternatif ;
    3000'e bilgisayar alıp
    kalan 2000 ile internet faturası ödeyerek programlama dilleri üzerine çalışmak.

    mikroyazılım firması küçük çapta çok iyi bir örnek
  3. 5 bin tl ile cok guzel tarimsal faaliyetler yapilarbilir. son donemde artan istiridye mantari uretimini bu para ile cok rahat halledebilirsiniz. olmadi inek alip beslenir. is kurma olayi insanlarda hep buyuk capli ticaret gibi anlasiliyor illa bir al sat, sirket mantigi dusunuyorsunuz. evinizin bir odasinda 5 bin tl ile cok guzel islere imza atarsiniz getirisi de 3-4 ayda fazlasiyla gelir.
  4. bu aralar tütüncü modası var, demedi demeyin.

    adıyaman'da tanıdık varsa 10 kilo tütün sipariş edin, mahalle arasında bi dükkan tutun. satışa başlarsınız hem gram olarak hem de sarıp paket olarak.

    hemen şirket kurmalı moduna girmemek lazım o tip şeylerin 3 ay kadar zamanı oluyor. yavaş yavaş yapacaksınız, zabıta ya da vergi memuru gelirse yapacaktım abi tam da şimdi oraya gidiyordum falan başınızdan savın. isler yolunda giderse bi muhasebeci bulun 100 tl atın hepsini halleder.

    sonrasında en önemli giderler; kira, stopaj ve sgk primidir. stopaj 3 ayda 1 kira eder. sgk, bagkur ayda 300-400 civarı olur, kira da 500 geçmemeli, bir de ayda 100 tl muhasebeci ücreti 100-200 tl civarı vergi çıkar ve faturalar var. bunlar sabit giderler ve işe başladıktan 3 ay sonrası için hesaplanmalı.

    velhasıl 5 bin varsa bi tanıdık sağlam tütün üreticisi bulun, 500 tl'lik tütün alın, 500 tl de malzeme alın (sarma makinesi, filtre, tabaka vs) 500 tl'ye dükkan tutun bi de 500 depozitosu vardır onun şimdi. bi de faturayı üstüne al derse 500 de öyle gider. masa raf saldalye de 200 falan tutar. 2700 tl etti, hala para var broşür bastırın, farklı bi tütün alınabilir. tartı da alınacak ama onu unuttuk, köydeki en büyük eşek bu.

    önemli olan istemek, cesaret etmek, müşteriyi bağlamak gerisi hallolur. millet ayda 300 tl kişibaşına sigara parası ödüyor bunu 70 tl'ye düşürmek büyük marifet olur. bütün mahalleyi ingilizler amerikanlar değil siz zehirlemelisiniz.
    abi
  5. çok çok kolay gençler anlatıyorum..
    bir ara aliexpresste böyle habire geziniyordum toptan ne alıp satabilirim diye (bi tezgah kurma hayalim vardı) neyse, küçük kardeşi ya da çocuğu olanlar bilir avmlerde helyumlu ve figürlü (disneyli falan) balonlar fahiş fiyatlara satılır.. genellikle küçük (15) büyük (20-25) çok büyükleri (50) tl falandır bunların. neyse ben işte denk geldim aliexpresste 70cm genişliğinde disneyli balonlar 1.10 tlye falan geliyor tanesi.. 5 milyarla alacaksın çeşit çeşit iki tüp de helyumunu alırsın.. satarsın. günde 20 tlden 20 balon satsan (en kesat zamanda) günde 400 tl, 400x30 ayda 12 milyar.. ki 12 milyar dediğimde en az.. hanginiz ayda bu kadar kazanıyorsunuz?? bir ara okulu bırakıp balonculuk yapmayı düşünüyordum cidden.
  6. bazalarınca hayatını idame ettirecek bir iş olabilirken bazılar için ise güzel bir basamak olabilir. mesela benim hayalimdeki işi kurabilmem için birkaç yüz bin liraya ihtiyacım var. beş binle kuracağım iş bunun için güzel bir basamak olabilir. ama bir yandan da yapacağım işin bir sonraki işime katkısı olması gerektiği düşüncesindeyim. zaten hayalimdeki işle ilgili herhangi bir tecrübem yok bari oradan bir tecrübe edinirim :) bu arada o kadar şey yapabilmeme rağmen neden gidip öyle bir hedef belirlediğimi de hiç bilmiyorum ya neyse.

    onun dışında müzik sektörüyle ilgili bir planım var. tabi bu ek bir gelir olarak planımda var. küçük meblağlarla başlayıp ayda onlarca bin lira kazandırabilir.

    her yer fırsat dolu. önemli olan onları değerlendirebilmek. kimse çok zeki ya da çok iyi okulu bitirdi diye zengin olmuyor.

    buraya kadar tanım yapmadıysa diye: tanım: gayet de olabilecek şeydir. insanın kendisini ve ailesini refah içinde yaşatabilecek düzeye gelebilir.
    jimi
  7. iş kurma işi biraz uzar o 5bin lira ile.
    t