• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.63)
Yazar jack london
beyaz diş - jack london
her şey değişmişti artık. beyaz diş kemiğin önünde duruyor kabarık tüyleri ve kan bürümüş gözleriyle sinirli sinirli homurdanıyordu. baseek ise biraz ötede kuyruğunu kısmış, kaçmaya hazırlanıyordu. böyle yıldırım gibi parlayıveren bir düşmanla dövüşmeyi göze alamazdı, eli kulağında olan kocamışlığın doğurduğu güçsüzlüğü içi burkularak, acı acı duymaya başladı; hiç değilse bundan sonraki saygınlığını yitirmemeyi düşünerek hiç bozuntuya bu genç köpeğe ve kemiğe sırtını dönüp gururla uzaklaştı. bir an sonra durup yaralarını yalamaya koyuldu. (tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. jack london külliyatında adım adım sona yaklaşırken, böyle bir nadide eseri, hatta belki london'ın en populerini nasıl sonlara bırakmışım diye hayıflanıyorum okurken.

    bolca london beyazı, london'ın kurtlar dünyasını eşsiz anlatışı ve kuzey amerika ağaçlarının rüzgarlarda çıkardığı yabani sesleri görmek, dinlemek, tatmak isteyenler için harikulade bir eser.

    şuanlık vahşetin çağrısı kadar yabani, beyaz sessizlik kadar başarılı tasvirlerle donanmış bulmadım yalnız. ne de martin eden kadar sapkın ve de tutkun karakterler var. ki böyle olması da fevkalade normal, zira london'ın her kitabının kendine has bir ruhu, birbirine pek benzemeyen olağanüstü dili vardır. yani belli başlı kısımlar hariç diyalog bile içermeyen bir eseri, karakterler üzerinden eleştirmek de, bu manada oldukça abes kaçacak zannımca.


    o yüzden diyorum ki, london'ın en başarılı eseri. her eseri gibi.