-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (8.63)
her şey değişmişti artık. beyaz diş kemiğin önünde duruyor kabarık tüyleri ve kan bürümüş gözleriyle sinirli sinirli homurdanıyordu. baseek ise biraz ötede kuyruğunu kısmış, kaçmaya hazırlanıyordu. böyle yıldırım gibi parlayıveren bir düşmanla dövüşmeyi göze alamazdı, eli kulağında olan kocamışlığın doğurduğu güçsüzlüğü içi burkularak, acı acı duymaya başladı; hiç değilse bundan sonraki saygınlığını yitirmemeyi düşünerek hiç bozuntuya bu genç köpeğe ve kemiğe sırtını dönüp gururla uzaklaştı. bir an sonra durup yaralarını yalamaya koyuldu. (tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
-
okuduğum ilk edebi kitaptı, ilk göz ağrım benim. ilkokulda zorunlu kitap okuma ödevimiz vardı, sokakta top oynamak dururken kitap okuma fikri bende dehşet uyandırıyordu o zamanlar. hiç istemesem de kitap almayı, baktım kitaplara öğretmenim ben bunu istiyorum izninizle dedim. kitaba bir başladım sokaktakileri iki günlüğüne unuttum. ikinci günün akşamı bitirdim ama teslim etmedim tabi yoksa yeni kitap verecekti hoca kitabı geri vermek zorunda olduğum güne kadar beklettim, çocukluk işte. sonraki kitap mı? ömer seyfettin çocukluk psikolojimi mahvetmek üzere geliyordu. -
bu kitabı ilk defa küçükken köydeki evimizde can sıkıntısından kitaplıktaki kitapları karıştırırken bulmuş ve bir çırpıda okuyuvermiştim. sonra yıllar sonra tekrar okumuş ve aynı hisleri tekrar yaşamıştım. bir hayvanın gözünden anlatılan, okurken heyecanlandıran ve olayların içine sizi dahil eden mükemmel bir romandır. 1991 yılında filmi çekilmiştir. -
ilk kez kuş yavrularını yediği ve kanlarının tadını aldığı sahne öyle bir betimlenmişti ki 10 yaşında banyoda gizlice elimi kesip kanımın tadına bakmama sebep olmuştu. artık yazarın başarısı mı, benim psikopatlığım mı bilmiyorum. sonra kitaptaki etkiyi alamayınca hayal kırıklığı olmuştu tabi (ağız dolusu kan olacak kadar büyük bir kesik atamamandan dolayı olabilir). neyse etimi kesip yemeye falan kalkmamışım allahtan. -
küçükken okuduğum en etkileyici kitap. hala daha kafamda parça parça anıları duruyor okuduğum zamana ait. tekrar okumak istiyorum yakında başlarım belki de kim bilir. -
herkes gibi ben de ilkokulda bu kitap ile sürekli karşılaşıyordum fakat herkesten farklı olarak kitabı o zaman değil de şimdi okudum. sürekli karşılaşmanın verdiği yüksek beklenti nedeniyle olduğunu sandığım ve her sayfa çevirişimde bu kitap ne zaman çok güzel olacak dediğim, son sayfayı çevirdikten sonra da moralimin biraz bozulduğu bir kitap oldu. -
"ama vahşi yaşam, vahşi yaşamdır, annelik de annelik; vahşi yaşamın ister içinde isterse dışında olsun, annelik her yerde anneliktir ve her zaman yapısında yüksek düzeyde bir koruyuculuk içerir." -
jack london külliyatında adım adım sona yaklaşırken, böyle bir nadide eseri, hatta belki london'ın en populerini nasıl sonlara bırakmışım diye hayıflanıyorum okurken.
bolca london beyazı, london'ın kurtlar dünyasını eşsiz anlatışı ve kuzey amerika ağaçlarının rüzgarlarda çıkardığı yabani sesleri görmek, dinlemek, tatmak isteyenler için harikulade bir eser.
şuanlık vahşetin çağrısı kadar yabani, beyaz sessizlik kadar başarılı tasvirlerle donanmış bulmadım yalnız. ne de martin eden kadar sapkın ve de tutkun karakterler var. ki böyle olması da fevkalade normal, zira london'ın her kitabının kendine has bir ruhu, birbirine pek benzemeyen olağanüstü dili vardır. yani belli başlı kısımlar hariç diyalog bile içermeyen bir eseri, karakterler üzerinden eleştirmek de, bu manada oldukça abes kaçacak zannımca.
o yüzden diyorum ki, london'ın en başarılı eseri. her eseri gibi. -
!---- spoiler ----!
bir tanrıya sahip olmak, kulluğu gerektirir.
!---- spoiler ----! -
4. sınıfa giderken 6 saatte falan bitirmiştim o seviyeye göre olanını. ilk göz ağrılarımdan biri diyebilirim. duygulandım sol tarafta adını gorunce. -
çocukken okuduğum kitaplar arasında en sevdiğim kitaptır. bütün çocukların okuması gerektiğini düşünüyorum. kitaba kendimi oldukça kaptırmıştım.
geçenlerde tekrardan okumaya niyetlendim fakat aynı tadı alamadım. ya bazı şeyleri okumak çocukken daha zevkli oluyor ya da ilk kez yapılan bir şeyden alınan haz sonraki seferlerde tekrar alınamıyor sanırım.