• youreads puanı (5.88)


  1. Kanal D’de Beyazıt Öztürk’ün sunduğu Beyaz Show’a 8 Ocak Cuma akşamı telefonla bağlanarak “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” diyen öğretmen Ayşe Çelik hakkındaki soruşturmayı protesto için kendini ihbar eden 38 kişi ile birlikte, öğretmen Ayşe Çelik ve programın sorumlusu Kadir Tunalı hakkındaki davanın ilk duruşması bugün görülüyor.

    öğretmen ayşe çelik'in savunmasından bazı cümleler:

    "Ülkenin güneydoğusunda bir çok kentte hayat felç oldu. Ben mağduriyetlerin tanığıyım. Ölen, ağlayan, aç kalanlar için farkındalık yaratmaya çalıştım. Beyaz show'da düşüncelerimi paylaştım. Ancak o gün herkes alkışlamış iken akabinde öğretmen olmadığım söylenerek, terörist ilan edildim ve medya eliyle linç edildim. Söylediklerimin arkasındayım. Ölçüt düşünce ve ifade özgürlüğüdür."

    ayşe öğretmen ile birlikte yargılanan yazar oya baydar da kendi savunmasını şu sözlerle yapmış: Ayşe Çelik'in çığlığını duyduktan sonra vicdani sorumluluk nedeniyle çatışma bölgesine gittim. Gördüklerimden sonra onun çığlığına ortak olmak istedim. (Mahkeme başkanına) Siz gitseydeniz ve orada yaşananları görseydiniz siz de ortak olmak isterdiniz. Bu bir zihniyet yargılamasıdır. Şimdiye kadar çok fazla şeyden yargılandım. İlk kez yapmadığım bir şeyden yargılanıyorum.

    kaynak: marksist.org ve t24
  2. bu konuda bir fikri takibe ihtiyaç var: “çocuklar ölmesin” dediği için öğretmen ayşe çelik’e verilen bir yıl üç ay hapis cezası onandı. 11 ay hapiste kalacak.

    nisan ayında mahkemede yaptığı savunmada telefonda söylediği sözleri tekrar ederek "sözlerimi tekrar ediyorum; sessiz kalmayın. insan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. görün, duyun ve artık bize el verin. yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın.” demişti.

    kendisinin hamile olduğu söyleniyor. ve muhtemelen çocuğunu da hapisteyken doğuracak. adalet bakanlığı verilerine göre cezaevlerinde annesinin yanında kalan 0-6 yaş arası çocuk sayısının 668. bu kadar yüksek rakamların en büyük sebeplerinden birinin 15 temmuz sonrası toplu tutuklama ve ohal sürecinden kaynaklı tutuklu yargılama furyasının olduğunu söylersem yanlış bir şey söylemiş olmam sanırım. kaynak

    5275 nolu ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun’a göre, hamile ya da 6 aydan küçük bebeği olan hükümlü kadınların tutuklulukları ertelenmek zorunda. kanunda “terör suçları ve örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar” durumunda tutukluluğun ertelenmeyeceği belirtilse de, bu yalnızca “cezası kesinleşmiş kadınlar” için uygulanabiliyor.

    yani özetle devlet'e göre "terörist" iseniz cezanız kesinleşmese bile hamile ya da küçük bebeğiniz olduğuna filan bakmadan sizi rahatlıkla içeri tıkabilir. "çocuklar ölmesin" derseniz mesela çocuğunuzu mapushanede doğurmak zorunda kalabilirsiniz.

    tam bir intikam düzeniyle idare ediliyor ülke. hakkımızda hayırlısı.

    'ayşe öğretmen'in hapis cezası onaylandı

    21 ekim tarihli not: ayşe çelik’in erken doğum yapmış ve bir kız bebeği olmuş. ancak sağlık durumunun iyi olduğu söyleniyor. umarım bebeğiyle cezaevine girmek zorunda kalmaz. kaynak
  3. dün gece beyaz show'a telefonla bağlanan ayşe çelik, diyarbakır'da çocuklar ölmesin dedi. bu çağrı, bazı haber sitelerinde ve sosyal medyada terör propagandası olarak görüldü. kanal d, bu çağrının ardından yaptığı açıklamada "23 yıllık yayın tarihinde ülkemizin değerlerine ve menfaatlerine bakışı çok belirgin olup, terörün her türlüsüne karşı Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü ilke edinmiş Kanal D olarak hem böylesi bir provokasyonun hedefi olmanın hem de akla hayale gelmeyecek senaryolarla yıpratılma gayretinin üzülerek farkındayız. Doğan TV ve Kanal D ilk günden bugüne devletin yanında yer almıştır. " sözleriyle söz konusu kişiye hukuki işlem başlatılacağını duyurmuştur.

    gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. bu nasıl bir acizliktir? bu kadar naif bir açıklamaya da mı tahammülümüz yok? bir de devletin yanında olmakla övünüyorlar. evet yaptığınız bu vicdansız açıklamalarla sizin yeriniz tam da tüm bu pislikleri yapan devletin yanıdır. çok kötüsünüz. gerçekten çok kötüsünüz.

    milli eğitim bakanlığı da hiç gecikmeden ayşe çelik adındaki öğretmenleri bulup tek tek aramış ve bu öğretmenlerin böyle bir provokasyona katılmadık sözleriyle bahsi geçen kişinin öğretmen olmadığını ortaya çıkarmıştır. bravo size.

    edit:imla
  4. ifade hürriyeti ne demek biliyor musunuz acaba? peki cehalet?
    "çocuklar ölüyor" demek "siviller zarar görüyor" demek neden bünyende rahatsızlığa yol açtı acaba? sınırsız bir cehaletin var ve buna bir de cesaret eşlik ediyor.
    medyanın bir çocuğusun. bir piyon. harcayıp duruyorlar. şah kıymetli. hepiniz onu korumak üzere tahtada yer edinmişsiniz. cehaletinizi geliştirip bir gün vezir bile olabilirsiniz.
    medyanın manipüle ettiği yığınlarsınız. gezide söylenen yalanları görmediniz değil mi? öğretmenin bahsettiği olaylarla alakalı raporları oku bakalım. taybet inan ismini duydun mu? ama sen okumazsın ki.
    papağan gibi sloganların olsun. tekrar et dur. sudan'da doğmuş biri olsaydın ölmesini isteyeceğin darfur hareketi mi olacaktı? yeni sloganların ne olacaktı acaba?
    savaş ve kandan başka bir şey bilmiyorsunuz. bilimden sanattan anlamazsınız. sığsınız. sınırsız.
    barış! insanlık! kardeşlik.
    inadına.
  5. beni olayın öncesi veya kendisi pek ilgilendirmese de sonrası dikkatimi çekmiştir. ülkecek çıldırdık ve beyaz gibi tarafsız, politik yorumlardan kaçınan bir adamı bile vatan haini ilan edip terörist muamelesi yaptık. yapıldı yani. (beyazıt ve diğer sanatçı/ünlü tayfasını bu tavırlarından dolayı hep yadırgarım, onların sessizliği bu çıldırışa, iç savaş yaşayan vatandaş psikolojisinin oluşmasına epey yardımcı oldu ama bu ayrı bir konu.)

    bitaraf olmayan bertaraf olur. bildik mi? bitaraf olmayan herkes terörist olacaktır eninde sonunda. şu anda hayatımızı esas alt-üst eden konu budur. 40 yıllık terörün sona ermemesi, kimin ne kadar suçlu olduğu tartışmasının yeri ise bana kalırsa burası, bu olay değildir.
  6. ayşe çelik'in (ya da her kim ise çünkü kim olduğu değil neler söylediği önemli) sözleri ana akım medyada hem de prime time'da hiçbir şey yokmuşçasına vur patlasın çal oynasın eğlenen ve eğlenenleri izleyen milyonlarca kişinin suratına bir yumruk gibi patlamıştır. oradaki herkes bilmem şaşkınlıktan mı yoksa gerçekten destekledikleri için mi coşkuyla alkışladılar sözlerini. umarım destekledikleri içindir. onlarca eylem yapılıyor neler olduğunu anlatabilmek için ancak bu kısacık konuşma kadar etkisi olmuyor maalesef.

    bu arada orada bu sözleri alkışlayarak destekleyen herkes hakkında da soruşturma başlatılabilir diye endişe ediyorum.
  7. beyazın bizim de duamız aynı şekilde derken nedense devlete değil de teröre karşı bir duruş sergilediğini hissettim. duruşu, alkışlatması falan bana telefondaki kadına karşı duruş, protesto gibi geldi. bir ben değilimdir bunu hisseden.

    ve evet, hepimiz duacıyız ki çocuklar ölmesin...
  8. ve adı beyazıt öztürk olan o korkak... maddi hiçbir kaygısı olmayan o herifçik... şu anki aklımla diyorum ki ben olsam, gerekiyorsa papua yeni gine vatandaşlığı alırım, gidip oraya yerleşirim ve vicdanım neyi söylüyorsa açık açık bağırırım. dünyayı değiştiririm. bizimkisi ise efendi takım elbisesi içinde ellerini önünde kavuşturmakla meşgul. acınası.
  9. Olay sebebiyle sunucuya terör propagandası yapmak suçundan soruşturma açılmıştır.
    kgn
  10. (bkz: #225064)

    bundan 6 ay önce 1 yıl 3 ay hapis cezası alan öğretmen ayşe çelik'in cezası bebeğinin doğumu üzere ertelenmişti. ardından avukatı ayşe öğretmenin hapse girmemesi anayasa mahkemesine başvurmuş ve aym'den karar çıkana kadar da savcılıktan infaz erteleme talep etmişti. ancak bugün mesai bitimine kadar aym'den karar çıkmayınca ayşe öğretmen 6 aylık bebeğiyle birlikte birkaç saat önce diyarbakır e tipi kapalı cezaevine girdi.

    "çocuklar ölmesin" diyen ayşe öğretmenin mapushaneye girişine engel olamadığımız gibi minik deran da anneleriyle birlikte mağdur olup hapsedilen yüzlerce çocuktan biri oldu. bu da bizim utancımız olsun. elbette utananlar adına sözüm.

    kaynak