1. adından anlaşılacağı gibi, insan beyni ile elektronik aletler arasında bağlantı kurmayı sağlayan aygıtlara verilen isim. ingilizcesi brain computer interface veya human machine interface. gerçekten heyecan verici bir teknoloji. ilginin yoğunlaşması gereken bir alan.

    2006'dan beri bilim insanları ve mühendisler tarafından araştırılıyor ve geliştiriliyor. nöroloji, elektronik ve bilgisayar bilimlerinin birlikte çalışması gereken bir disiplin.

    en başta gözlerle fare imlecini hareket ettirmeyle başladı, sonra biraz daha gelişip biyonik kollara konuldu. birkaç hareketi yapabilen prostetik kollar üretildi. şu sıralar da eeg sinyalleriyle çeşitli şeyler yapmaya olanak sağlayan çeşit çeşit aygıt var. şu aşamada işin içinde olmadan bunları kullanmak zor. eeg, emg vs. cihazlarından gelen çıktıyı bilgisayara iletip, machine learning ile analiz edip ondan sonra hareket edecek parçaya aktarmak gerekiyor. bunları ayrı ayrı yapmak gerekiyor şu aşamada. bir araya geldiğinde ise sonuçlar gerçekten bilim kurgu düzeyinde.

    diyelim ki felçlisiniz. bacak kaslarınız omurilikteki bir hasar yüzünden çalışmıyor. premotor cortex'e (basitçe; vücuda hareket emri veren beyin bölgesi burasıdır) yerleştirilen bir tane çip ve ona wireless ile bağlı bacaklarınıza giden başka elektronik devreler ile bacağınızı kıpırdatmayı düşündüğünüzde wireless ağ vasıtasıyla omurilikten geçemeyen iletiyi iletebilirsiniz. bu maymunlar üzerinde denenmiş ve çalışan bir teknoloji.

    üstüne, daha da ilginç bir örnek var: bir fareye yemeğe ulaşması için kompleks bazı hareketleri yapması gerektiği öğretiliyor. sonra bu olaylardan tamamen habersiz başka bir fare getiriliyor. önce yemeğe nasıl ulaşması gerektiğini bilmiyor. ardından bu ikisinin beyni yine bir wireless çip vasıtasıyla birbirlerine bağlanıyor. yemeğe ulaşmayı bilen fare ritüeli bir kere gerçekleştirdikten sonra diğeri de telepatik gibi gözüken bu yolakla yemeğe ulaşmayı öğreniyor.

    diyelim ki dirseğinizden altı bir kaza sonucu tahrip oldu ve vücudunuzdan çıkarıldı. ön kol bölgesine gelen sinir hala sağlam. dolayısıyla olmayan parmaklarınızı kıpırdatmayı düşündüğünüzde sinirsel ileti hala oraya gitmeye çalışıyor. diğer kol kaslarınızın kasılması ve bu sinirsel sinyal yardımıyla hangi hareketi yapmak istediğinizi algılayabilecek elektronik uzuvlar üretilebiliyor. hem maymunlar hem de insan üzerinde denenmiş olarak hem de!

    rüyalar okunabiliyor...

    zihin okunabiliyor...

    işin asıl ilginç kısmına gelirsek; beyinden makineye sinyal yollamak görece daha kolay. peki ya makineden beyne ileti yollamak istersek? prostetik kolunuza dokunulduğunda gerçekten kolunuza dokunulmuş gibi hissetmek? bu da mümkün olabiliyor.

    bir kaza sonucu sinirleri sağlam olmasına rağmen ön kolu harap olmuş bir kadın hasta var. cerrah ön kolu ampute ederken sinirleri kadının pazı kasının üzerindeki deri bölgesine yapıştırıyor. bir grup bilim insanı da prostetik bir kolun içine basınç, dokunma sensörleri gibi şeyler yerleştirip o pazının yanındaki sinirlerle etkileşecek şekilde birbirine bağlıyorlar. sonuç olarak kadın dokunma ve basınç hissini gerçekten yaşayabiliyor. hem de kendi gerçek eliymiş gibi. üstüne bu kol az önce saydığım örnekteki gibi eeg ve emg sinyalleriyle hareket tahmini yapıp bazı basit hareketleri yapabiliyor. resmen overwatch.

    teknoloji muazzam... ve sadece ileri gidiyor. kim bilir zaman ne gösterecek.