1. elinde ekran kablosu ile masaya vurarak öğrencileri tehdit edip o bilgisayarlara dokunmak yok demek değildir.
    olayı 2004te yaşadığımda şok oldum ben. bir öğretmenden ne kadar korkulacaksa o kadar korktum. elinde kalın siyah ekran kablosu, masaya öyle bir vuruyor ki sınıf defteri masada sekiyor. sınıfta ağlayan mı dersiniz korkudan titreyen mi. o gün bir karar verdim. ben bu insanın daha tersi olacağım, aynı mesleği yapacak, öğrencileri mutlu edeceğim dedim. ben o gün öğretmenim bilgisayarı açtırsa da oyun oynasa diyordum. şimdi ise dersin birincisinde dersi hızlıca ve anlayacakları şekilde anlatıp ikinci derste istedikleri ve milli eğitim engeline takılıyorlar diye tek tek evde indirip kurduğum oyunları oynamalarına izin veriyorum. karşılığında ise benim dersimin laboratuvarına teneffüste çıktıkları an gelip kapıda sıra olup bekliyorlar. bu bana bir öğretmen olarak bir ömür yeter.
  2. ortaokulda biriktirdiğim antika ram koleksiyonumu çalan insandır benim için. tanım biraz bireysel oldu ama olsun.

    nerden bulacağım şimdi ben rdram, edoram falan? aşk olsun hoca.
  3. bunlar bedencilerden bile vasat durumadır ya. öğretmen sıfatları yok gibidir. üzücü
  4. "öğretmenlik sıfatı yok gibidir" denilen öğretmen okulun sadece bilişim teknolojileri öğretmeni değil, aynı zamanda bilişim teknolojileri rehberleri olabilmektedir. hiçbir öğretmen "sıfatsız" değildir. bunu iddia edenlerin birçoğunun okul hayatı başarısızlıklarla dolu, yaşama henüz atılamamış insanlardır.
    teknoloji çağında yaşıyorken, çocuğunun, kardeşinin internette ne gibi zorluklarla karşılaştığını bilmeyen aileler, bilişim dersi için "önemsiz, gereksiz, sıfatsız" gibi nitelendirmelerde bulunur. bunu çocuğuna söyler ve çocuk okula geldiğinde "gereksiz" gördüğü derste bilgisayarda oyun oynamak ister. sonra aradan zaman geçince aile show habere çıkıp "veliler dikkat" haberlerine konu olan tacize uğrayan çocuklarını anlatır. çocuklarının gizliliğini sağlamayı "beceremeyen" veliler ayrıca bilinçsiz teknolojiye çocuklarını yem olarak atmaktadır. yani burada çıkarılacak olay, veliler tacizci ile ortak olup çocuklarını kurban etmektedir. burada bu bilinci sağlayacak kişi bilgisayar teknolojileri ve yazılım öğretmenidir.

    çocuklarınız için hiçbir ders gereksiz değildir. aksine sadece temel eğitim dersleri veren eski dershaneler şimdiki temel liseler, ygs'de nasıl yere çakıldı görülmüştür. sosyal aktivitesi olmayan çocuklar başarısızlığa düşmektedir.

    eğitimde gereksiz olan tek şey velilerin okul hakkında yorumları öğrenciye iletmesidir. biz ön yargısız bireyler yetiştirmeye çalışırken bize ön yargılı öğrenciler gönderilmektedir.

    ------------------

    öğretmen eleştirisinden bıkmayan halk, veli toplantılarında "bu çocuk niye düşük aldı" diye hesap soran halktır. bu çocuk veliler yüzünden, velilerin yatarak ya da babasının rüşveti ile okul bitirmiş olmasından kalmıştır. bu çocuk, velilerinin eğitimsiz olmasından dolayı kalmıştır. öğretmenlerin maaşına, niteliğine laf etmek kolaydır. fakat ben senin "ay senle mi uğraşacağım" diye odaya kovduğunuz çocukla yüz göz olup, ona bir şeyler öğretmeye çalışıyoruz. daha üstünü başını toplamayı ailesinden öğrenememiş çocukları koridorda koşarken yakalayıp gömleğini, atletini içine sokuyoruz. sen daha çocuğuna tuvalet eğitimi verememişsin, çocuk 10 yaşında bile altına sıçıyorken o çocuğun rezil oldum düşüncesini de biz gideriyoruz.
    eğitimsiz her insan öğretmene sallamayı bilir. biz "tayine 1 yıl kalmış bu köylülere de sabredelim bari" deyip hiçbir şey olmayacak çocuğunuza "ya tutarsa" diye, ailesi yüzünden dar kalacak olan beynine bir şeyler katmayı dert ediyoruz sadece.