1. "yaşamak şakaya gelmez,
    büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
    bir sincap gibi mesela,
    yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
    yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
    yaşamayı ciddiye alacaksın,
    yani o derecede, öylesine ki,
    mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
    yahut kocaman gözlüklerin,
    beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
    insanlar için ölebileceksin,
    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
    hem de en güzel en gerçek şeyin
    yaşamak olduğunu bildiğin halde.
    yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
    yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
    hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
    ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
    yaşamak yanı ağır bastığından. " demiş mavi gözlü dev.
  2. kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi,öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an…bozmadım demiş özdemir asaf
  3. bir şey sırf sonsuza dek süreceği için anlamlı veya güzel değildir. bazen tek bir dakika için bu hayatı yaşamış olabilirsiniz.
    jole
  4. nazım hikmetten gelsin o zaman;
    insan öleceğini bile bile nasıl yaşar?
    ya çıldırır ya da öleceğini unutur.
  5. ölümsüz olduğunu bilsen yaşar mısın? böyle bile doğru düzgün yaşayamaz iken. iyi ki bir gün öleceğim, diğer tarafta sonsuzluk mu? sanmam.
    ozumm
  6. bir gün öleceğini bilerek yaşamak.

    bir gün öleceğini bilmeyerek yaşamak.

    ölmeyeceğini bilerek yaşamak.

    ölmeyeceğini bilmeyerek yaşamak.

    mevzu bilip bilmemek mi, ölüp ölmemek mi, yoksa kombinasyonları mı? ve şöyle de bir şey var ki, her ihtimalde yaşıyoruz.
  7. hayata inadımdan yaptığım eylemdir.
  8. nasıl olsa sıçacağını bilmene rağmen yemek yemeye devam etmektir.
  9. ne zaman öleceğini bilmekten daha kötü olmayan durum.
  10. ölmekten değilde senden önce ölmelerinden korkmak