1. 1934 yılında çıkartılan 2527 sayılı kanunun 8. maddesine göre, türkiye'de basılan her türlü yayından birer nüsha gönderilmesi zaruri olan milli kütüphanelerden bir tanesi, izmir milli kütüphane, 2012 yılında maddi gerekçeler sebep gösterilerek milli kütüphane statüsünden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. hani şu norveç'te her basılan matbu yayınlardan birer nüsha "ülkedeki bütün kütüphanelere" gönderiliyormuş ya, her fırsatta avrupa'ya ve dünyaya ders veren -son örnek olarak lüksemburg'u ordu gücüyle döven- türkiye cumhuriyeti devleti, bünyesindeki 6 (yazıyla altı) milli kütüphaneden bir tanesine ücretsiz yayın gönderemediği ve ödenek ayıramadığı gerekçesiyle böylesi bir utanç kararına imza atmak üzereydi. neyse ki son anda, yasa meclisten geçmek üzereyken, izmir milli kütüphane yasa kapsamından çıkarıldı ve 100 senelik bu kültür hazinesi -en azından bir süreliğine- kurtarıldı. en azından bir süreliğine diyorum, çünkü böyle bir yasa teklifinin meclise gelmiş olması dahi gelecek için endişe duymaya yetiyor.

    şehir, ilçe, kasaba, köy, üniversite kütüphanelerini de geçtim, altı adet milli kütüphanesine vereceği sembolik bir desteği dahi sakınan bir bürokrasiden, yönetim anlayışından, eğitim ve kültür vizyonundan bahsediyoruz. bu ülkede halen kitap basılabiliyor olmasına bile şaşıyorum bazen.

    edit: kaynak