1. Bazı tarihçilerin teorilerine göre; matematik ve şiirin, piramitlerin yapılmasının, tekerleğin icadının sebebi olarak tüm medeniyetin temelini oluşturan alkollü içecek.

    İlgili belgesel: How Beer Saved the World
  2. how beer saved the world bugüne kadar nasıl paylaşılmamış anlamadığım, çok eğlenceli bir belgesele sahiptir.

    Üniversitedeyken özel ders verdiğim öğrencilere kendime belirlediğim gizli misyon çerçevesinde kesinlikle en az bir kere izletirdim bu belgeseli, amaç bilgiyi yaymak sonuçta ;) 2013 senesinde o sene sınava girecek bir öğrencim vardı, parlak bir çocuktu, bizim okulun en iyi bölümlerinden birini kazandı zaten, o yüzden konuları, soruları falan çok hızlı erkenden halledip birçok farklı belgesel izletiyordum ona, ama bunu bir ayrı sevmişti ;) üniversiteyi kazandıktan sonra aynı kampüste olmamıza rağmen bir iki kez mesajlaştık ama görüşmeye pek fırsatımız olmadı yoğunluklardan. Sonra üzerinden 1-2 sene geçti ki hiç konuşmadık. Geçenlerde ansızın elinde 2 şişe bira, bir paket marlboro touch ile devrimden bir fotoğraf atmış bana, altına da eklemiş "dünyayı kurtaralım mı hocam?". Dedim kurtarmaz mıyız ya, bekle geliyorum! İş çıkışıyla beraber kavgaya koşan mahallenin esnafı gibi koştum devrime. Gece yarısına kadar oturduk içtik, anlattık, dinledik, güldük tekrar içtik derken gece yarısıyla beraber ayaklandık. "1-2 sene sonra görüşürüz" dedim "bu sefer biralar benden", "benim ki guinness olsun hocam" dedi, "o zaman turşular da senden" dedim, halbuki turşu sevmem ben, güldük... bir kez daha dünyayı kurtarmış olmanın verdiği gönül rahatlığıyla evlerimizin yoluna düştük
  3. damak zevkine tercihe göre markası değişir. kimisi için tombul şişe efes, kimisi için tuborg gold, kimisi için ithal markalardır. bira, viski, rakı, puro vs. vs. keyiftir. nasıl keyif alıyorsan öyle içersin. ama mümkünse yıllardır denene denene oluşan en iyi içim şekillerini, tavsiyelerini öğrenip bir deneyin, beğenmezseniz sonra yine kendi zevklerinize göre devam edin.

    bira için, hele hele iyi bira için köpük önemlidir. köpük biranın ısınmasını engellediği gibi bir de aromalarını muhafaza etmesini sağlar. örneğin guiness' in o muazzam köpüğünü sağlayabilmek için baya bir emek harcanmış rivayetlere göre. ancak guiness düşük alkol oranıyla pek tercihiniz olmayabilir. amsterdam yüksek alkolü ve kolay içimiyle kafa yapsın diyenler için biçilmiş kaftandır. ne var ki çok tatlıdır, dolayısıyla ısındığı anda baya bayar, içilmez. benim tercihim heineken olur ama onun için de hollanda da ''bira içersin, heineken işersin'' derler. heineken klasik tarifle üretilir, içinde ekstra şeker olmadığı gibi corona misali pirinç falan da bulunmaz. corona demişken şişenin ağzında bir dilim limonla servis edilir ancak bunun sebebi limonla güzel gider mantığı değildir ki corona ile başlayan bu olay şişe benzerliğinden dolayı olsa gerek miller' a da sirayet etmiştir. bu şişe ağzına limon meselesi tapas geleneğine dayanır. latin amerika' da birahanelerde dolaşan sinekler sıklıkla bardakların içerisine düşermiş. bu sebeple bardak züerine tabaklar koyulmaya başlanmış. bu gelenek alıp yürüyünce zamanla tabakların üzerine alkolün yanında iyi gidebilecek hafif atıştırmalıklar eklenmiş. tapas geleneği de böyle doğmuş. hıncal uluç' un bir yazısında okumuştum bunu. başka bir yazıda da başka meyve parçalarının ya da soğuk etlerin(salam, jambon gibi) bnu şekilde tadımlık verildiğini okumuştum bira ile beraber.

    vedat milor' a kulak verecek olursak kendisi bir kez türkiye' de kokoreç yerken ''bunun yanında en güzel bira gider ama bizim ülkemizdeki biralar leş maalesef'' demiştir. bir başka programda da yurt dışında bir mekanda midye bira yaparken bizim ülkemizde iyi bira yok maalesef demiştir.

    ben kendi adıma evde içecekken leffe brune tercih ederim. dışarıda 20 tl yazıyorlar buna. bira lan bu bira! 20 tl nedir lan! eminim belçika da 3 4 dolar bile yoktur bunun fiyatı. o yüzden dışarıda tercihim fiyatına göre carlsberg, miller ya da tuborg. kendi adıma fıçı bira sevmediğimden hep şişe söylüyorum. efes dark da yüksek alkolü ve kolay içimiyle sevdiğim bir biradır ama bayadır içmedim, görmedim de açıkçası.

    duvel de yine dışarıda içilmez, pahalıdır ama çok yüksek alkol oranıyla kafa olmak isteyenlere önerilebilir. bir de leffe' nin yine hayvan gibi alkollü bir türü var ve yine uçuk fiyat. yalnız onu sevmiyorum, çok baharatlı bir tadı var. her ağustosun ilk cuması da dünya bira günüdür ayrıca. bir dönem 3 arkadaş şöyle bir hesap açmıştık da sonra ilgilenmedik, şifreyi de unuttuk, kaldı böyle; https://www.instagram.com/p/6Dniy9vg18/?taken-by=biraografi

    bira ile ilgili güzel bir sözle bitirelim madem;


    Bira Tanrı' nın bizi sevdiğinin ve mutlu olmamızı istediğinin bir kanıtıdır. (Benjamin Franklin)

    edit: bir arkadaş bu entry ile ilgili mesaj atmıştı, okudum ancak okuyup sildim yanlışlıkla ve nickini hatırlamadığımdan cevap ayzamıyorum. Bu notu görürsen tekrar yaz dostum lütfen.
  4. yurtdışında alkol, türkiye'de ise vergi adı altında marketlerde bulunan içki.

    ben son 6 aydır evde kendim yapıyorum açıkçası. hem daha çok hem fiyat olarak daha makul oluyor napalım..

    ayrıca bir de kendi etiketinizi yapabileceğiniz şişeler ile içilmesi daha zevkli oluyor.

    ilgilenenler için;
    bira etiketi
  5. az önce bir fotoğraf gördüm nette gezerken . fön makineleri icat edilmeden önce saçları sarıldıktan sonra tepeden sıcak hava üfleyen bir fanusun altında otururdu hanımlar. fotoğrafa bakarken burnuma bira kokusu geldi. eski türkiyede kuaförler saçları sarmadan önce bira ile ıslatırdı. benden başka hatırlayan var mı bilmem ama bir dönem kozmetik amaçlı kullanılmış bir içkidir.