1. gözüm gibi bakmadığım, kapının önüne atıp ertesi gün tekrar yerinde bulmaya alıştığım eski bir bisikletim vardı. evimiz dar sokakların arasında ve nispeten ıssız bir yerdeydi ve çalınmayacağına neredeyse emindim.
    uzun bir memleket ziyareti sonrasında onu ne kadar özlediğimi farkettim. eve varınca onu yine kapının önünde buldum. artık çalınmasının imkansız olduğunu düşünüyordum. memleketten getirdiğim ekstra büyük çamurlukları o zamanki bir aylık maaşıma^:10 tl^ taktırdım. ertesi gün bisikletim çalındı. işte o zaman hayatın bana, sahipken değer vermezsen giderken fena üzerim bak, deyişiydi. yine üzüldüm bak.
  2. 7 yıllık dostum, 25 yıldır oturduğumuz evin bahçesinden çalındı, işin ilginci 25 yıldır bir çöpümüz bile çalınmamıştı. üzgünüm youreads, o kadar zaman sonra bağ kuruyorsunuz aranızda, 400 lira değeri yoktur maddi olarak, ama arkadaştan ayrılmak bir yana işsiz güçsüzken yenisi de alınmaz... kısaca insana çok koyan hadise, her parçası özenerek alınmıştı.

    polise desen ilgilenmez, civara yeni yerleşmiş hurdacı suriyelilerin bahçelerine utanarak baktım, suçlamak kötü bişey , ahh ahhh