1. üretimi foucault'a ait bir terim.

    bu kavram bedenler üzerine kurulan iktidarı ve iktidarın dışarıdan içeri doğru değil de içeriden dışarı doğru büyüyüşünü anlatıyor.

    bu tip konularda benzetme yapacaksak önce iktidar kimdir sorusunun cevabını verebiliyor olmamız gerekir. çünkü tüm siyasi felsefi açıklamalar benzetmeler iktidar kabulünden hareketle başlıyor. mesela siyasi iktidar mı iktidar, yoksa ekonomik iktidar(zengin sınıfı) mı gerçek iktidar gibi bir soruyla başlanabilir. biyoiktidar bedenlerimize iktidar kuran her kimse odur. şaklabanlar, maşalar, gelip geçenler değil, çöküp kalanlardır demeyi daha doğru buluyorum.

    **içten dışa doğru iktidar büyümesi, bireyin zengin olma hayaliyle yanıp tutuşması, bireyin kapitalist olması?, bireylerin mesai saatlerine uyum göstermesi, disiplin ve düzen içinde çalışmakla kalmayıp bunun savunucusu olması, zengin olanı sevmesi, saygı duyması(iktidarda pay sahibi hissetmek), kredi borcunu ödemeyenden hoşlanmamak, işe girip çalışmayan kardeşe sinirlenmek, memura daha kolay ev kiralamak, evi olana daha çabuk kız vermek, şairi kapıdan kovmak gibi sıralanabilir.
    abi
  2. biyoiktidar'a fukonun verdiği en büyük örnek eşcinsellik sanırım. ona göre 1870 ten önce kişi kim olursa olsun kiminle seks yaparsa yapsın, kişiinin kendisini eşcinsel olarak düşünmesi mümkün değildi çünkü eşcinsellik diye bir şey yoktu. ancak eşcinsellik farklı psikolojiye sahip insan olarak tanımlandığından beri, bir hastalık suç ve günah olarak görülmeye başlandı. fukoya göre, öznel kimlik çeşitlenmesi ne kadar artarsa iktidar üzerimizdeki hükmünü o kadar güvenle sürdürür.