1. biznıs hayrettin... serbest mesleğin yüz akı. ne zaman görsem kullanılmaktan pörsümüş deri el çantası yanındadır. hatta tutacak kısmındaki deriler olduğu gibi sökülmüş, sadece kumaşı kalmıştır. çantası hep şişkindir biznıs hayrettin'in. parayla dolu olmasını hayal ettiği çantası ne yazık ki anlamsız kağıt parçalarıyla doludur. çünkü son dakikada ortakları kazığı çakmıştır ona. oysa şimdi rengi kaçmış deri çantasında faturalar, belgeler, önemli numaralar, matematiksel hesaplamalar, parasını kaç senede çıkarırızlar...

    hayrettin nasıl gidiyor hayat? haciz mevzuu ne durumda?

    hayrettin hep borç ister. hep bir yatırım, hep bir yatırım. allah'ım ne kadar da biznıs bir hayrettin! iran'dan çay, hindistan'dan baharat, japonya'dan tuz alacaktır o parayla. iş yapacaktır. iş adamı olacaktır. sen hala borç verip vermemekte tereddüt ediyorsun. aksine, ne borcundan bahsediyorsun yahu? üç ay sonra mislini kazanacaksın be oğlum! görmüyor musun? gözlerin bu kadar görme cahili olamaz! nerede vizyon, nerede ileri görüşlülük? farkında değil misin, üç ay sonra bahamalar'da alkolsüz kokteyllerimizi yudumluyor olacağız!

    tanrı hayrettin'i ve biznısını korusun!