1. ingilizcede birçok anlamı olan kelime.

    1- parlatmak. özellikle de güderiyle ovarak bir yüzeyi parlatmak. "buff the car until it shines" arabayı pırıl pırıl olana kadar ovmak.

    2- bir konuda çok bilgi sahibi olmak/hayran olmak. film buff - filmlere meraklı kişi oluyor.

    3- sarımsı-kahverengimsi bir renk. buff envelope. hardal rengi zarflara deniyor.

    4- çok kaslı, formda bir vücuda sahip insanlar için kullanılır. he was on the beach looking buff. sahilde acayip formda görünüyordu. genelde erkekler için kullanılır ama. kadınlar için kullanıldığına hiç şahit olmadım. mesela thor rolünü oynayan chris hemsworth. (çok yerinde bir kullanım oluyor bu durumda) ^:swh^

    4b- 4. maddeyle bağlantılı olarak, "in the buff" tabiri var. bu da çıplak anlamına geliyor. sleep in the buff dendiği zaman, kişinin çıplak uyuduğu anlaşılıyor.