1. atilla atalay'ın aynı adlı kitabına(*:civciv kutusu - atilla atalay) adını veren bu uzun öykü; tıpkı fabriga gibi ailesini anlatır. bu kez adını veren civciv kutusu, yazarın cennet mahallesindeki (diziye adını veren yer mi bilmem ama çekildiği yer değil, e-5 kıyısında bir semt) evi...

    ayrıca siyasetin de nasıl gündelik hayata etki ettiğini görüyoruz:

    !---- spoiler ----!

    * başçavuş mehmet atalay, bir arkadaşının önerisiyle cennet mahallesinden indirimli arsa almaya gider. emlakçı yıldıray şanıbüyük, 27 mayıs'ın izlerinin taze olduğu bir dönemde karşısına iki üniformalı asker müşteri çıkınca acayip yağ çeker. kahramanlarımıza "yola en yakın parselden" yer verir. gerçi e-5'ten sonraki ikinci parseldir orası ama emlakçı "aradaki parsel karayollarının, orayı satamıyoruz" diye rahatlatır.

    * mehmet başçavuş ve devresi zekai başçavuş, bizzat yaptıkları evlerine yerleşmiş, ikisi de baba olmuş; çocukları atilla ve inkılap cemal ilkokula başlamıştır. o günlerde emlakçı yıldıray, daha önce "tck'nın malı, bir şey olmaz" dediği kıyıdaki parsele apartman temeli atar. inşaat gürültüsü ve tozu dumanı doğrudan atalay'ların bitişiğinde sürmektedir, bittiğinde de tamamen güneşi kapatacaktır. haliyle atalay'larla zekai başçavuşlar hızla dava açar.

    * davalar sürer, ama yıldıray "nurlu ufuklar"dan bahseden başbakana yağ çekerek mühürlenmiş şantiyesinde çalışmaya devam etmekte, ap'li belediyeye rüşvet vererek tebligatları hep bir yerlerde "kaybetmekte"dir. yetinmez, 15. füze radar üssüne mehmet başçavuş hakkında şikayet dilekçeleri verir.

    * hukuktan ümitlerini kesmemekle beraber atalaylar konuyu basına iletirler. çetin altan köşesinde "kaçak inşaata "mal sahibi cenabı hak" yazan müteahhit" diye atalayların mektubunu ve çektikleri fotoğrafları yayınlayınca yıldıray küplere biner. 12 mart dönemi olduğundan bir askere bulaşmanın sıkıntısını fark etmiştir, ama bu sırada kayınbiraderi mustafa'nın atalaylara yerleşmesi dikkatini çeker. hemen genç mustafa'yı "komünist" diye gözaltına aldırır, daha sonra da sokakta dövdürür...

    * yıldıray'ın apartmanı her şeye rağmen bitmiş ve daireleri satılmıştır. ama yıldıray bununla yetinmez, tüm anayol kıyısını apartmanlarla doldurur. diğer apartman sahipleri de durur mu? ortalık bina dolmuştur. zekai artık uğraşmayı bırakmış, hatta müteahhitliğe başlayarak kendi evini yıkarak apartman bile yapmıştır. bu ortamda atalayların civciv kutusu ortada kalmıştır. öğretmen havva atalay, verdikleri hukuk savaşını yılanların öcü filmine benzetir. ama metin erksan'ın çektiği siyah beyaz olana. zira filmin yeni versiyonunda irazca anayı fatma girik oynamaktadır. kendisi de belediye başkanlığı yapan fato ablanın partidaşı yeni belediye de müteahhitleri kollayıp havva öğretmenle mehmet başçavuşun şikayetlerini kulak ardı etmeyi sürdürmektedir. bu açıdan fatma girik'ten bile soğur havva öğretmen...

    !---- spoiler ----!

    atibey'in babasının vefatı üzerine yazdığı "kelimeler başçavuşum" öyküsünde, evin en sonunda yan binanın kentsel dönüşüme gitmesi üzerine mecburen müteahhide verildiğini ve "tek tek elcağızımızla yaptığımız civciv kutusu"nun yıkıldığını da öğreniyoruz.