1. bir anne babanın çocuğuna yapabileceği en büyük güzelliktir. milyarlarca dolar miras bırakmasından dahi çok çok önemlidir. kimlikli, kişilikli, karakterli insan yetiştirmek.

    çocuğu bir yarış atı yapmak, robot gibi programlamak, kendi ulaşamadığı hayallerine çocuğu üzerinden ulaşmaya çalışmak, elalem ne der anlayışıyla hayatını zehir etmek değildir çocuk eğitmek.

    bir insan olarak yetiştirmek, sorumluluklarının bilincinde, toplumsal meselelere duyarlı, başkayı düşman görmeyen, başkayla anlaşabilen şahsiyet sahibi insanlar yetiştirmek demektir. vakit geçirmek vakit ayırmaktır. eğlencelidir aynı zamanda.

    konu (bkz: tesettür) konusundan geldi aklıma. (bkz: laf lafı açıyor)

    bence bir ailenin çocuğunu nasıl yetiştireceği, yasaları çiğnememek ve çocuğa zarar vermemek şartıyla, kendi fikri ve inisiyatifindedir, olmalıdır. pekala nesillerin nasıl yetişmesi gerektiği hakkında herkes fikir sahibi olabilir ancak bunu yapmanın yolu aileye müdahele etmek değildir, belki ikna edebilir, eğitimler düzenlenir ancak müdahele olamaz. eğer bu sınıra saygı duyulmazsa bu her birey ve her topluluk için uzun-orta-kısa vadede sıkıntı oluşturacaktır.

    insanın bu dünyaya yapabileceği katkılar çok sınırlıdır. sanırım bunlardan en sınırsız olanı çoçuk yetiştirmek, nesil yetiştirmektir. kendi kararlarını alabilen, doğru ile yanlışı ayırt edebilen, kendinin ve etrafının farkında şahsiyet sahibi bireyler belki dünyayı daha yaşanılır bir yer yapacaktır.
  2. konunun uzmanı, gerçekten sosyolog ya da pedagoglar varsa bilgi verseler keşke.
  3. çocuk yapmayı " başarı " sayan kadınlar var . neyle iştigal ettiğini bilmeyen " anne " adayları var . hala bu zamanda " kaza bebek " sendromu yaşayan çiftler var . "çocuk planlaması mı olur allasen" , diyen ve yırtınan tipler var . var oğlu var yani .

    bir örneği de benim dibimde . erken yaşta , koştura koştura evlilik . henüz bunu hazmedememişken , maddi olarak hiç bir birikimleri yokken ^:nasıl olsun , yeni evli adı üstünde^ bir kaç ay önce dişi olan " ama ben çocuk istemem, tüplerimi bağlatacağım " diye söylenip dururken tam da hamile olduğunu öğrendik . " kaderin getirdiğine " razı olmak mı , kafasız olmak mı , yoksa başka başka örneklerle mi açıklamak gerekir bilmiyorum ama sözde okumuş etmiş tiplerin de saçma salak aldıkları bu karar insanı çileden çıkarır cinsten .

    modern yaşamın getirisi olan maymun iştahlı bünyelerin , orta çağdan kalma akıllarını modifiye ederek günümüzde yarattıkları bu çok masum anlar ! , sonrasında sosyal platformlarda kendini gösteriyor . her bir bilinç fukarası anne , facebook gibi mecralarda birbirleri ile egosal cenk halindeler .

    henüz sağlık ve psikolojik olarak gelişimini tamamlamayan ve buna çabalamayan bireylerin anne - baba olmasına şiddetle karşıyım . başımızda 3 çocuk da 3 çocuk diye yırtınan biri olduğu müddetçe de bilinçsiz üreme şekli devam edecektir .

    hali hazırda çocuk sahibi değilim ama evinde çocuk olan birisi olarak söylüyorum bunları. parçalanmış bir ailenin çocuğuna bakmak çok zor. zorluğu psikolojik boyutu. siz ne kadar ilgi, sevgi, alaka gösterseniz de, anne babasından vazgeçemiyor. vazgeçmesini beklemiyoruz tabi ama tüm o ilgisizliklerine rağmen bile özlemini çekiyor delice, işte onu veremiyorsunuz; amca, hala, babanne, dede olarak..

    çocuk istismarı konusunda burada da çok fazla yorumla iştirak ediyorsam, sebebi bu konuda hassas olmamdır işte. çocukla bunu direk paylaşmanız mümkün değil ama yeğenimi yabancılar konusunda uyarıyorum. bedenine sahip çıkması hususunda ve "senin iznin olmadan kimse sana dokunamaz" diyorum. poponu babannen, deden, baban, benim dışımda kimse yıkayamaz.^:. normali anne babadır biliyorum ama zorunluluklar var ortada^ sesini kullanmasını öğretiyorum, nerede ve ne için bağırması gerektiğini.

    günden güne artıyor çocuk konusundaki sorumluluklar. farkında olmayan bireylerin aklından bile geçirmemesi gerektiğinin bir kere daha altını çizmekte fayda var.
  4. çocuk eğitimi ile bilgi verecek birikime sahip değilim ancak üzülerek söylüyorum ki artık anne ve babalar ne yazık ki çocuklarını iyi yetiştiremiyorlar çocuğuna istediği her hangi bir şeyi yaptırmak isteyenler rüşvet vererek yaptırabiliyorlar. bakıyoruz tamamen saygısız, özenti,, empati kuramayan, bencil çocuklar var tabi ki herkesin çocuğu böyle değil.
  5. çocuk eğitimine inanmam, çocuk sevgisine inanırım. insan kendini eğitmelidir, hem de yedisinden yetmişine kadar. bu konuda daha çok negatif yönden irdelemek lazım diye düşünüyorum. ailenin çocuğu baskılaması, engellemesi, kullanması, onun üzerinden var olmaya çalışması, kendi psikolojik sorunlarını ve hiçliğini ona yıkması, çocuk üzerinde deney yapması gibi sorunlarla ilgiliyim.

    zaten deneyimlerime bakarak; gerçek anlamda sorumsuz iyi ya da kötü hiç ilgilenmeyen ailelerin daha sorumlu çocukları olurken çocuğun üzerine fazla eğilen ailelerin kimisinde çocuklar sorunlu çıkabiliyor. herkes çocuğuyla ilgilensin onu eğitsin dersek örneğin kendi hayatında ona buna iftiralar atıp hakaretler saçan, hiçlik içindeki, işe yaramaz bir babanın çocuğu ile ilgilenmesini de istemiş oluruz ki bu şahsiyetin (ya da şahsiyetsizin de diyebiliriz) çocuk yetiştirmesini arzulamış oluruz. iyisi mi hiç ellemesin, çocuktan faydalanmasın, ruhunu gençliğini sömürmesin bence, su akar yatağını bulur. fakat bu tür kişiler de fırsatı kaçırmaz genellikle sahte bir ağızla çocuğum çocuğum diye dolanır, yavrucağın yakasını bir türlü bırakmaz.
    abi
  6. dikkat edilmedigi taktirde bir canavar yaratmakla sonuclanabilecek egitim. kuzenimden ornek vereyim.
    bir korku ogesinden fazlasi olmayan iskolik bir baba, egitim anlayisi ezan okununca 'aziz allah' demek ve kur'an okumaktan ibaret pasif bir anne, cocugun her istedigini sorgulamadan yapan ve vaktin cogunu beraber gecirdigi bir hala ve her gun paket paket tereyagi ve kazanlarla yemek pisiren bir babaanne.
    sonuc: iki lafindan biri kufur olan, obez denecek derecede kilolu, okulda kizlari rahatsiz ediyorum diye ovunerek anlatan ve evde kendi kendine bomba (evet bildigimiz kucuk capli bomba) yapan 7 yasinda bir cocuk. surekli bagiriyor ve asla hayiri cevap olarak kabul etmiyor, dur kelimesi lugatinda yok.
    her gelisimde kendisiyle sabirla konusup kotu aliskanliklarindan arindirmaya calissam da ben gidince icinde kaldigi ortam baki o yuzden ilerleme kaydetmek imkansiz.
    dogurulup kendi kendine buyusun diye ortaya birakilmis cocuklar cok ama cok fazla. egitim bir yana, cocuga sevgi bile verilemiyor. ha hayat telasinda vakit bulanamiyorsa cocuk yapmak niye? eve çim adam mi aliyorsunuz, toplumda yer edinecek bir birey mi yetistiriyorsunuz?