1. kafami balkon demirlerine sokup orada saatlerce sikisip kalmistim. en sonunda annem kafami komple kremlemisti, ancak oyle cikabilmistim. bir ara itfaiyeyi aramayi dusunmusler ama aksama babamin hismindan korkan annem kremleyip cozmus olayi. babam beni o halde gorse dove dove cikarirdi. cocukken baba dayagi cok tatli oluyor.
  2. alaturka tuvalete düşmüştüm. kalkamıyorsunda eller-ayaklar yukarıda, hamamböceği gibi kalıyorsun :(
  3. daha önce yapmadım ama çevremde yapan çoktu. silgiyi ipe geçirip kolye gibi takarsk kaybetmeyi önlerlerdi.

    *bu arada silgiler genelde o yeşil pelikan silgiler olurdu.
  4. balkona pusu kurar aşağıdan geçenleri gözetlerdim. sevmediğim insanlar geçiyorsa direk kafalarına tükürürdüm. en sevdiğim oyun buydu.
  5. kağıtlardan uçaklar yapıp, arkasını ateşle yakardım ve uçacağına inanırdım. çevrede cok şeyi bu yüzden yakmıstım.
  6. çok yetenekli olmamakla beraber karşılıksız tutkuyla dolu bir çocukluk geçirdim. bir yandan jules verne'nin kitaplarıyla başka alemlerde hayatta kalma serüvenini yaşarken bir yandan tüm dünyayı gs li yapma gibi anlamsız ideallerim vardı.bir ara birbirinden ırak, zıt olan isteklerim animasyon çizerliği üzerinde sabitlenmişti. grafi 2000'nin noel babalı eminemli animasyonlarını izler,gülmekten gözlerimden yaş gelir ve hemen ardından gaza gelip saatlerce uğraşıp bir boka benzemeyen çizimler yapıp , bunları sayfaları çevirerek hareket ettirirdim. evet beceremiyordum bu işi ama kafaya takmıştım bir kere.
    yine gecesinde uykusuzca çizim yaptığım sabahların birinde lavoboda boxerımın yerinde olmadığını farkettim. ev ahalisinin de tavırları alaycı ve aynı zamanda ketumdu.

    daha fazla dayanamayan babam: mcs dün gece uykudan kalktın hatırlıyor musun?
    ben: yo baba noldu?
    baba: çamaşır makinesinin yanında animasyon yapıyordun hatırlamıyor musun?
    babamın animasyon tutkumla dalga geçtiğini varsayarak banyoya girdim ve sabah eksikliğini hissettiğim boxer çamaşır makinesinin dibinde büzüşmüş duruyordu. sonradan öğrendim ki o gece uykudan kalıp doğrudan banyo gitmiş, soyunduktan sonra boxerı çıkarıp sallamaya başlamışım. babam gelip ne yaptığımı sorunca "animasyon yapıyorum baba" cevabını verdikten sonra fırlatmışım, sonra doğruca uykuya dönüş .
    ertesinde de babamın bu konuyu anlatmadığı komşu, herhangi bir dereceden akraba kalmadı . amcaların dayıların muhabbetinde meze olduk . animasyon çizerliği mi ?? nerdee ...
  7. "ismim neden elif değil" diye üzülürmüşüm, annemlere kızarmışım te allah'ım :)
  8. sinekleri yakalayıp bir bardağın içerisine koymuş, bardağın üstünü jelatinle kapatmış ve sonra bardağı sallamıştım. sonra sinekler pert tabi
  9. annemle babam bir yerlere gittiğinde evde bırakırdı ben ve kardeşimi. 7-8 yaşlarında varım o zaman. balkona çıkar büyük bir hevesle bakardım, hapishane gibi gelirdi bana orası, yarı açık. 2. kattaydık ve hemen önünde bir dükkan vardı. bazen oradan kaçardım balkon demirlerini aşıp. bazen de nişasta, su-meyve suyu, şeker ile muhallebi yapar mahalleden arkadaşlarımı çağırırdım oraya birlikte yerdik.
  10. ankarada bir kış

    annannemlerdeydim. dışarı çıkıp karla oynamıştım biraz ve cebimde de az biraz içeriye getirmiştim. tabi o zamanlar evler de sobalı. hooop sobanın üstüne attım salonda kimse yokken. bilen bilir, sobanın üstüne su, kar, buz atınca beyaz beyaz lekeler oluşuyor. e ben de üzüldüm sonra bu yaptığım şeyden ötürü aynısı babannemlerin evinde de yaptım. güya tüm büyük ebeveynlerimi aynı seviyorum, ben onları ayırmam mentalitesindeydim ^:swh^