dünyanın en güzel aktivitesi olabilir ki benim için öyle.çantanı çadırını matını tulumunu al sonra dağlar senindir.bu sene trabzon ve rizeye gitmiştim bir kaç fotoğraf da paylaşmıştım. doğaya çıkınca ne kadar boşa yaşadığınızı hissediyorsunuz. gerçekten manevi açıdan doğa kendi gibi sizi de yeniliyor. her sabah gün ışımadan kalkmalardan tutun da 17kmlik yokuş yukarı yolları 6-7 saatte yürümelere kadar. hiç bir saniyesi boşa geçmemişti benim için. insanlar yaylaya çıkan yollara yayla deyip fotoğraf çekip dönerler genelde bir çıksalar ordan inmeyeceklerinden ya da çıkamayacaklarındandır.tabi dağcılık içinde çok farklı aktivite ve sporu beraberinde getirir.benim ki doğa yürüşü-kamp diyebileceğim bir aktiviteydi. dediğim gibi iki yerde kamp yaptm trabzon şahsen hikaye arkadaşlar gidecekseniz rizeye gidin merkezden ayder dolmuşlarına binin ister ayderde otelde kalın gün içinde yaylaları gezin mıhlamanızı yiyin. isterseniz arabanızla gidin yaylanın zirvesine çadırınızı açın ben ilk yolu deneyip ikinci yolu yapmak isteyenlerdenim. doğa size acımasız da davranacaktır onun için temkinli davranıp her şeye karşı önlem alıp gitmekte fayda var. yeme içme işi olarak konserve yiyecekler öneririm. ateş yerine küçük kamp tüpleri daha şık oluyor. ama ateş yakmanın zevkini hiç bir şeyin vermeyeceği de aşikar olduğu için o zevki size bırakıyorum. kesinlikle kaliteli ekimpan kullanın gerçekten adam gibi bir şey yapmak istiyorsanız gidin karaköye outdoorcularından donatın ekipmanınızı.( istanbul için) dechatlon falan hikaye yani o konuda.biraz maddiyatlı bir iştir yemesi içmesi gitmesi ama bu bir zevkse o parayı sonuna kadar hak eden bir şeydir bence. uzun lafı kısası efendim tak çantayı sırtına bakma bile ardına çık dağlara dağlara . iyi akşamlar güzel insanlar.