-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (0.00)

kadın deliler, acı çekmeye devam ediyorlar.
belki de yapılması gereken onlara kulak vermektir.
anlaşılamamaları, doğayla ve onun karanlık tarafıyla özdeşleştirilmeleri, sahip oldukları gücün yarattığı korku; sebep ne olursa ataerkil toplum bin yıllar boyunca kadınları “deli” damgası vurarak terbiye etmeye çalıştı. sonuçta deliliğin kadınlara özgü bir hastalık olduğunun düşünülmesi, kâh zincire vurulmakla kâh cadı diye yakılmakla sonuçlandı kadınlar için.
delilik ve kadın kavramının yan yana gelmesinin yarattığı çekicilik, tüm sanat alanları gibi edebiyatı da etkiledi. edebiyat dünyası da roman, şiir, tiyatro oyunlarıyla çeşitli dönemlerin delilik anlayışına ayna tuttu.
bu gerçeklikten yola çıkan gönül bakay, delirtilen kadınlar’da okuru tarih boyunca insanoğlunun delilikle macerasını içeren bir yolculuğa davet ediyor, kadınların delilikle sınandığı acılı yaşamlarına değinen bir ufuk turundan sonra da ingiliz ve amerikan edebiyatında “kadın ve delilik” konusuna eğiliyor. bakay, kimi zaman kendisi de “deli” olarak nitelendirilmiş 30 seçkin yazarın 37 yapıtını inceliyor.
delirtilen kadınlar, hem kadın sorunlarına ilgi duyan hem de edebiyatı hayatlarından eksik etmeyen okurlar için farklı bir pencere aralıyor.
-
toplumsal cinsiyet rolünün bir adım dışına taşmışsa "biraz şey", bir kaç adım daha ilerlemişse "tehlikeli", anlaşılamadığı ölçüde "deli" yaftası yapıştırılan onca yazar, sanatçı, bilim kadını var ki tarihte ve günümüzde; birilerinin de bir gün bu kitabı yazacağı belliydi. okuma listemin en başına aldım, bittiğinde döneceğim. o zamana dek kitabı ilk gördüğümde aklıma gelenle yetineyim:
"aşkım da değişebilir gerçeklerim de
pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
yangelmişim diz boyu sulara
hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
hiçbirinizle dövüşemem
benim bir gizli bildiğim var
sizin alınız al inandım
morunuz mor inandım
ben tam kendime göre
ben tam dünyaya göre
ama sizin adınız ne
benim dengemi bozmayınız"