-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (8.00)
dış varlığımız tadını ve rengini iç varlığımızdan alır nasıl ki giysilerimiz bizi kendi sıcaklıklarıyla değil bizim sıcaklığımızla ısıtırlar onu koruyup beslemektir yalnız görevleri. onları soğuk bir bedene giydirirseniz, soğukluğu korur ve beslerler kar ve buz öyle saklanır... hiçbir şey kendiliğinden ne o kadar üzücüdür, ne de zor. bizim gevşekliğimiz, güçsüzlüğümüzdür ona bu niteliği veren büyük ve yüksek şeyleri görebilmek için carlara göre bir ruhumuz olması gerekir; yoksa kendi çamurumuzu görürüz onlarda doğru bir kürek suda eğri görünür. önemli olan bir şeyin görülmesi değildir yalnız, nasıl görüldüğü de önemlidir.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
-
içerisinde ne ararsanız bulabileceğiniz, zamanının popüler konularından her birisine değinmiş ve adı üstünde deneme olarak kaleme alınmış yazılar topluluğudur. kitabın türkçe basımlarında pek çok cilt olanları da vardır ki bunlar bütün denemelerini içerisinde barındırır ve çok fazladır. tek cilt olanları da vardır bunlar da içlerinden seçmece denemeler barındırır. okuyacak olanlara önerim cem yayınevi, iş bankası kültür yayınları( seçme denemeler tek kitap ) doruk yayınları, say yayınları(3-4 cilt tüm denemeler). diğer yayınevlerine pek bulaşmayın. -
üç kere okuduğum kitap. bana ergenliğimin başında hayatı anlatmıştı. -
orta okul yıllarımda okuduğum, etkisiyle değişik başlıklar altında yazma denemeleri yaptığım ve bu sayede kompozisyon sınavlarından tam not aldığım kitaptır. -
yaşayan ve okuma yazma bilen her insanoğlunun başucu kitabı olması gereken bir eserdir. sayesinde yeni bir şeyler öğrenmeyecek olsanız bile yeni bir bakış açısı tanıyacak ve o halihazırda bildiğiniz konulardaki bilgilerinize fazladan derinlik katacaksınız. bana güvenin. -
deneme türünün babası tarafından yazılmış, 107 denemeden oluşan ve ağırlıklı olarak eğitim-felsefe ikilisinin ele alındığı kitap. -
okuduğum en güzel kitap dönemine göre düşünceleriyle olayları değerlendirmesiyle, farklı bakış açısıyla yorumlayan güzel insan montaigne -
"bana doğru gelen hiçbir şey yoktur ki yanlış gibi de gelmesin." -
doruk yayınları'ndan basılan üç ciltlik tam metni henüz bitiremediğim kitap. insanı düşünmeye, hissetmeye iten yazılar. hakkında ne anlatıp ne diyeceğimi de bilemiyorum. çünkü söylediklerim hep eksik kalacak. ama bana düşünmeyi sevdirdiğini söyleyebilirim. yalınlaştırılmış basımını küçük yaşlarda babamın sayesinde okudum. o zaman bana ilginç gelmişti hem tür olarak hem de üslup olarak. romana, hikayeye alışmış bünyemi, düşüncelerini bu kadar açık belirtmesi sarsmıştı. hatta anlamıyordum o dünya görüşünü. ama anladıklarım beni başka bir yere götürüyordu. biraz daha büyüdüğümde tekrar elime aldım kitabı. bu sefer rönesans fikrini ve antik çağların önemini daha iyi anlamıştım. seçe seçe okumak inanılmaz bir zevk vermişti. geçen sene tekrar aldım. bu sefer tam metnini alıp hepsini anlamlandırmaya çalışmaktı amacım. her sayfada antik metinlere, antik düşünürlere göndermesini gördükçe heyecanlandım. abartı değil ciddi manada her sayfanın dipnotunda cicero, aristoteles, vergilius gibi isimler görmek montaigne'in hümanizma ruhunu göz önüne seriyor. böyle bir tarih ve düşünce bilincine hakim olduğunu gördükçe kitabı okurken utanıyorum. ders çalışır gibi yoğunlaşmaya çalışıyorum. -
!---- spoiler ----!
& kendileri hiç de iyi olmayanlar, kötü bir eylemden çıkar sağladıktan sonra, rahat yürekle, işe biraz doğruluk karıştırmaktan hoşlanırlar, bir karşılık ödüyormuş, vicdanlarını temizliyormuş gibi. kaldı ki bu korkunç kötülüklere alet ettikleri kimseler kendilerini suçluyormuş gibi gelir onlara. ölmelerini isterler ki bu yüz karası işlerin bilinci, tanıklığı silinsin gitsin.
& yaşamamızı ölüm kaygısıyla, ölümümüzü de yaşam kaygısıyla bulandırıyoruz.
& yılların elimizden aldığı yaşama zevklerini dişimiz tırnağımızla savunmalıyız.
& derler ki, uzun süren hayat, hayatların en iyisi değildir, uzun sürmeyen ölümse ölümlerin en iyisidir.
& imparatorların da, kunduracıların da ruhları aynı kalıptan çıkmadır.
& niçin bir insanı kendinin olanla değerlendirmiyoruz? bir sürü adamı varmış, güzel bir köşkü varmış, şu kadar itibarı, bu kadar geliri varmış : bütün bunlar çevresindedir onun, kendisinde değil.
& yorumlar kaynıyor her yanda karınca gibi, gerçek yazarsa binde bir çıkıyor.
& nice insanlar kendilerinin olmayan inanışlar için, başkalarından aldıkları, ne olduğunu bilmedikleri fikirler için ses çıkarmadan diri diri yanmışlardır.
!---- spoiler ----!
1- montaigne okurken hissettiğim durum bazen oldukça basitleşmesi bazen de oldukça derinleşmesiydi. geçişler yumuşak değildi.
2- kitabın bir yerinde kadın-erkek eşitliğini savunurken kitabın pek çok yerinde defalarca kadınları çocuklar ve hastalarla aynı kategoride değerlendiriyor ve kadını aşağılıyordu.
bir erkek olarak bu bakış açısını yanlış buldum.
3- kitabı okuyan diğer arkadaşlarımız da fark etmiştir. kitap kendi içerisinde yer yer tutarsızlıklar içeriyordu. sanki tek bir elden çıkmamış, birden fazla kişinin yazdığı gibi bir izlenim bıraktı.
4- eleştirilerime rağmen " denemeler" herkesçe okunması gereken ve içinde pek çok özgün fikir ve yorumu barındıran önemli bir kitaptır.