1. "yalanlı dolanlı alçak doğruca yaşanmamış bir
    bir gözsüz kulaksız elsiz ayaksız güdük bir gün
    bütün yitiklerim karalarım üst üste üst üste bütün karışıklığım
    gelip geçtiğim macera şu kadar binler yıllık
    şu kadar binler yıllık karalarım karışıklığım üst üste
    usul usul insan insan ölüm ölüm üst üste
    şu kadar güneş şu kadar su şu kadar su yılanı şu kadar düzen
    ben sebepliyim denizlere aylara kavgalara umursuzluğa
    bir maviyi durup dururken birine benzetiyorum
    bir balığın ağzını anıyorum durup dururken
    serinliyorum

    ben üç yer tasarlamıştım üçü de sana bana uygun
    biri günebakanlarda biri otuz yaşta birini sorma
    birini sorma gün gelir ben söylerim
    daha usta olurum daha yiğit o zaman söylerim
    bu kırgın karanlığı bir ışıtalım ilkin
    yeniden şehirler kuralım şimdikilerine benzeyen
    baştan başlayalım susamlara ekmeklere deniz aşırılarına
    sevmelere

    gidip dönelim
    belki bir yerde bir tohumda bir durumda belki
    belki o ses o yudum o yumuşak döşekler yeşil yeşiller
    ben taş çekerim yılmam çamur kararım yol döşerim
    bakarsın göneniriz gidip dönelim
    ben yılmam taş çekerim çamur kararım ben
    senin de gürül gürül saçların var nasıl olsa."