1. "derman arardım derdime, derdim bana derman imiş.
    bürhan sorardım aslıma, aslım bana bürhan imiş."

    sözleri ile başlayan (bkz: niyazi-i mısri) şiiri.

    tasavvufi bakış açısına göre herşey tanrıdandır ve insanın başına gelen herşey insanın kemale ulaşması içindir. bürhan, kanıt demektir. bunlara göre anlamını şu şekilde ifade edebiliriz:

    derdime derman arıyordum, oysa zaten o dert bana dermanmış. (kemale ulaşmam için)
    kanıt arıyordum (tanrının varlığı), oysa kanıt zaten benmişim.

    hayata bakmanın çok güzel bir yolunu sunan; içinde (bkz: irfan) , (bkz: mürşid) , (bkz: insan-ı kamil) gibi tasavvuf öğeleri barındıran harika bir şiir.

    tamamı:

    "derman arardım derdime, derdim bana derman imiş,
    bürhan sorardım aslıma, aslım bana bürhan imiş.
    sağ u solum gözler idim dost yüzünü görsem deyü,
    ben taşrada arar idim ol can içinde can imiş.
    öyle sanırdım ayriyem dost gayrıdır ben gayriyem,
    benden görüp işiteni bildim ki ol canan imiş.
    savm u salat u hac ile sanma biter zahid işin,
    insan-ı kamil olmaya lazım olan irfan imiş
    kande gelir yolun senin ya kande varır menzilin,
    nerden gelip gittiğini anlamayan hayvan imiş.
    mürşid gerektir bildire hakk’ı sana hakk’al yakin,
    mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş.
    her mürşide dil verme kim yolun sarpa uğratır,
    mürşidi kamil olanın gayet yolu asan imiş
    anla hemen bir söz durur yokuş değildir düz durur,
    alem kamü bir yüz dürür gören anı hayran imiş.
    işit niyazi’nin sözün bir nesne örtmez hakk yüzün,
    hakk’dan ayan bir nesne yok gözsüzlere pinhan imiş"

    sami özer'den dinleyelim: (bkz: derman arardım derdime - sami özer)