din




  1. din, inanan ile yaradan arasındadır. ne zaman araya insan sokarsanız elde edeceğiniz şey saçmalıktan başka bir şey değildir...
  2. bir vicdan meselesidir.
  3. bir yönüyle yönetim/erk aracı. aslında bu yönde araçlaştırılmış olgu demek daha doğru olur.

    çünkü özü bu kadar basit değildir aslında. doğrudur, bu bir yönüdür ama özünü tamamen buna indirgemek dine karşı düşmanca bir tutum takınmaya sebep olur. çünkü böyle yaklaşılırsa dinin tamamen pragmatik olduğu ve sadece belli bir zümrenin çıkarlarına hizmet etmek için ortaya çıktığı fikri doğar. ve bu da düşünürü bilimsel bir bakış açısından uzaklaştırır. mesele dini irdelemekten ziyade ona karşı sav üretmeye, çürütmeye, nefret etmeye evrilir.

    din nedir? neden ortaya çıkmıştır? kabataslak bir şeyler söyleyebiliriz;

    -insanın anlamlandırma güdüsü
    -korku güdüsü
    -bilinmezliği ortadan kaldırma güdüsü
    -sığınacak daha yüce bir varlık arama güdüsü, dolayısıyla acziyeti
    -doğal olaylara bir cevap arama (deprem, şimşek gibi)

    örnekler daha da çoğaltılabilir.

    bunların her biri elbette birer birer ele alınınca bir faktördür. ama bunlara ek olarak daha sonraları daha büyük bir sorun ortaya çıktı: toplu halde ve yerleşik halde yaşam. yani avcı-toplayıcılıktan tarıma geçiş.

    henüz mülkiyet yoktu; dolayısıyla hiyerarşi, hukuk kuralları, cezai yaptırım sağlayacak ve bunu uygulayabilecek kurumlar yoktu; aslında en kısa biçimiyle söylemek gerekirse devlet yoktu.

    din bütün bunlara bir çözüm oldu.

    örnekleyelim; bir köyde yaşıyoruz ve üretimin devamlılığını sağlamak için kolektif bir üretim süreci organize etmeliyiz, bunun gereği olarak da bireyler arası düşmanlığa sebep olabilecek şeyleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. nedir bunlar? kabaca örneklemek gerekirse cinayet. birinin bir başkasını öldürmesine engel olmamız gerekiyor.

    toplum bir cinayet vakasını gördüğü zaman katili dışlayabilir, hatta belki öldürebilir. ama toplum buna şahit olmazsa ne olur? bir insan pekala bir başkasını kimsenin görmeyeceği bir kuytuda yakalayıp öldürebilir. (aynı şeyleri hırsızlık, iftira, tembellik gibi konularda da söyleyebiliriz)

    işte bu noktada din faktörü devreye giriyor. katil olmayı düşünen adam için 'her şeyi gören bir göz' faktörü devreye giriyor. insanlar görmese bile o görür, şimdi ceza çekmese bile sonsuz yaşamda cezasını bulur. çünkü o (veya onlar) uludur; her şeyi görür, her şeyin hesabını sorar.

    bu bağlamda dinin bir hukuk kuralları bütünü yönü de mevcuttur. en baştaki tezim ile çeliştiğim düşünülebilir ama bir kez daha okunursa durum daha iyi anlaşılır. bugün (son bir kaç bin yıldan bahsediyorum) dinin kişisel amaçlar ve çıkarlar için çarpıtılması söz konusu iken, ilk safhalarında uygulama amacı tamamen toplumsal huzuru sağlamak içindir.
  4. dinler çıktıkları dönemde insanların hayatlarını disiplinize eden, kişiyi genel geçer doğruya sevk eden kurallar bütünü.
    eğer kişi günümüzde hala bir kural olmadan, herhangi bir kitaba, klavuza ihtiyaç duymadan hayatını disiplinize edemiyorsa kesinlikle kuran ı kerim okunup günümüz insanına hitap eden kısımlarıyla kişiye erdemli insan olma yolunda klavuz gösterilebilir.
  5. kendi başına oturup neden insan öldürmemesi gerektiğini dahi düşünemeyen kitle için hazır sunulmuş kusuru bol yaşam pakedi. hal böyle olunca inananlar zanneder ki çocuğuna din öğretmezse çocuk seri tecavüzcü olup çıkacak.

    diğer bir deyişle, insan onuruna zerre saygı duymayıp yalnızca cehennemde yanmamak için günah işlemekten kaçınan (ki bu yalnızca teoride böyle, onu geçtim) insanların binary code'u.
  6. tamamiyle siyasetten uzaklaştırılması gereken bir konudur din konusu. laiklikten uzaklaşılmaması için gereklidir. bugünün türkiyesinde bundan bahsetmek mümkün değildir. dinin bu ülkede ki büyük bir çoğunluğu yönettiğini düşünecek olursak burada asıl önemli ve vurgulanması gereken yerlerden ve konulardan biri budur
  7. kimine göre var kimine göre yok. ama inananlar için de inanmayanlar için de oldukça derin ve özen gösterilmesi gereken bir konudur bu. o yüzden "aklı yok fikri var" denen, araştırmamış, düşünmemiş, çevresinden duyduğu üç beş saçma bilgiyle "yok olm malsınız siz" ve ya "hepiniz yanacaksınız" diyen fikirlerini bacak ayrımından çıkaran kişilerin hakkında yorum yapmaması gereken bir şeydir.
    bozuk
  8. hassas konudur. belki de en hassasslarından birisidir. insanların dinlediği müzik tarzını, giydiği kıyafeti bile eleştirmek hoş bir şey değilken birinin dini inancını tartışmak hiç doğru değildir. biri dinine dibine kadar bağlıdır biri din namına hiçbir şeye inanmıyordur. bunu sorgulamak bence aşırı derecede saçma. oruç tutmuyor diye adam dövmek, namaz kılmıyor diye birini dışlamak ne kadar yanlışsa namaz kılıyor, oruç tutuyor diye birine önyargılı bakmak da o kadar yanlıştır. velhasıl kelam bırakın herkes istediğine inansın. benim ateist arkadaşım da var ağzına alkol sürmeyen arkadaşım da var. bu tarz şeyler arkadaşlığı zedeleyemez.
    jimi
  9. her şey ve hiçbir şeydir.

    böyle söyleyince insanlar, "felsefe" teması altında "boş" yaptığımı düşünecekler. varsın düşünsünler, dini yeteri kadar irdelemiş herkes görecektir bu satırlarda yatanı.