• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
don quijote'nin üçüncü cildi - ferhat uludere
siz hâlâ don quijote'yi (don kişot) cervantes'in yazdığını mı sanıyorsunuz?

oysa cervantes bile kitabın asıl yazarının seyyid hâmid badincani olduğunu, don quijote'yi onun elyazmalarından oluşturduğunu itiraf etmişti...

peki; cervantes öldükten sonra seyyid hâmid badincani yazmayı bıraktı mı?
tabii ki hayır...

aziz okuyucu!..

cervantes'in de dediği gibi insan zihninin yaratabileceği en eşsiz kitaplardan biri olan don quijote'nin üçüncü cildi; seyyid hâmid badincani'nin yeni bulunmuş elyazmalarından oluşuyor. seyyid hâmid badincani, don quijote'nin üçüncü cildi'nde edebiyat tarihini alt üst edecek gerçekleri yazıyor.

siz, coşkun ermiş'in oğuz atay'ın oyunlarla yaşayanlar adlı piyesinin, oblomov'un ise gonçarov imzası taşıyan romanın sonunda öldüğünü biliyor olabilirsiniz. ama o onların ölmediğini söylüyor!..

mesela, bu zamana kadar godot'yu bekleyenlerin sadece vladimir ve estragon olduğu söylendi... seyyid hâmid badincani buna da itiraz ediyor. "hayır!" diyor... "biri daha vardı..." vladimir ile estragon'un şöhretinin gölgesinde kalmış biri... hatta o, vladimir ile estragon'dan daha uzun süre godot'yu bekledi...

ve seyyid hâmid badincani bununla da kalmıyor; godot'nun kim olduğunu açıklıyor!

oblomov ile coşkun ermiş'in; zahar ile sancho'nun; don quijote ile godot'nun buluşması ve daha fazlası don quijote'nin üçüncü cildi'nde; yani bu kitapta...
(tanıtım bülteninden)


  1. ferhat uludere’nin 14 yılda biriktirdikleri yitik ülke yayınları'ndan yayımlandı. oyüzden uludere bu kitap için: oyuncağını arkadaşlarına göstermiş bir çoçuk gibi hissettiğini söylüyor.

    samimi, kendi tabiriyle arkadaşına anlatır gibi bir dil kullanmış.

    durum komedisinin romanı, parodi roman, postmodern bir oyun…

    romanda ivan gonçarov‘un ünlü kahramanı oblomov ve onun sanço panza benzeri uşağı zahar; tutunamayanlar romanındaki oğuz atay‘ın tiyatral karakteri coşkun ermiş; samuel beckett‘in godot’uyu beklerken eserinden beklenen bay godot, onu bekleyen vladimir ve estragon öyle güzel bir biçimde bir araya getirilmiş ki…

    kitap babasına bir ithaf ile açılıyor. “ben ne zaman sarhoş olsam/babamın mezarından bana/gülümsediğini görüyorum/o yüzden hep onun sevdiği rakıdan içiyorum...’’

    ansızın kalbine yenik düşen babam kel şükrü için…

    kitabın girişinde yaptığı ivan alexsandroviç gonçarov’un oblomov’undan bir alıntıyla yeralıyor: “’nedir o dediğin kardeşim, nedir o sanatçı dediğin?’ diye sordu kapıcı kavgayı bölme umuduyla. ‘memur mu, ne?’
    ‘hayır, canı ne isterse onu uyduran beyefendilere sanatçı denir,” diye açıkladı zahar…”