1. İstanbul Devlet tiyatrosu tarafından küçük sahne'de oynanan oyun. Burjuva sınıfının ekonomik gücün kazandırdığı kibir sonucu cahil ve asalak bir yaşam sürerken kendilerinden daha zeki, daha becerikli insanlarla muhatap olduklarında nasıl maskara olduklarını bile anlayamamalarının komedisi bu oyun.

    Oyunda bir düdüklüde kıymalı bamya yemeği var bu yemek üzerinden şöyle bir görüşüm var bu yemek kendini bi halt sanan burjuva kadınlarının dünyadan bir haber beceriksiz, zevksiz, renksiz, keyifsiz, uyuşuk hayatlarının bir yansıması çünkü evin misafiri yaşlı Fahreddin bey'in saydığı ve yapmayı teklif ettiği muazzam yemeklerden sonra bu kokanaların dünden kalan kıymalı bamya yemeğini tercih etmeleri ne kadar zevksiz, hazırcı keyifsiz varlıklar olduklarını gösteriyor.

    Oyun genel olarak güldürür Fahreddin bey'in tiradları çok iyiydi. Fahreddin bey ve torunu uğur birbirine benzeyen ilginç karakterler. Hayatta farklı deneyimler yaşamak isteyen, hiç bir yere, hiç bir kimseye bağımlı yaşamak istemeyen insanlara bir ders vermek için önce onları gıdıklayan sonra tokatlayan tipler.

    Oyunculuklar genel olarak başarılıydı ancak bir oyuncu vardı ki benim gözümde yıldızı parladı zaten izleyicilerde benimle aynı görüşteydi ki alkışlar onun selamında daha bir yükseldi, evin hizmetçisi rolündeki kişi demet ergün .

    Oyunun kötü tarafı hikayenin askıda bitmesi, oyunun bittiğini anlamadım bana göre oyunun finali yok.