• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.75)
Yazar albert camus
düşüş - albert camus
'albert camus'un 1956 yılında yayımladığı 'düşüş' modern insanın, kendi bencillik ve çaresizliklerini adım adım görmek zorunda kalışının ve çelişkilerinin romanıdır. öyle ki yazar girişe; "size hizmetlerimi sunabilir miyim, bayım, canınızı sıkmadan?" diyerek başlar.bu giriş cümlesinin 'canınızı sıkmadan' kısmı dahi kahramanın yalnızlığının tezahürüdür.

romanın anafikri:

insanları çok iyi gözlemleyen albert camus bu eserinde de bolca gözlemlerine yer vermiştir. kahramanın kendisi olduğu konusunda edebiyat çevresinden birçok isim hemfikirdir. zekice burjuvaziyi ve onun yaptırdıklarını ele alır bu eserinde. çok fazla sorgulama yapar. aslında gördüklerini yazar gibidir ama görünenin altındaki çelişki ve yapmacıklığı her cümlede keskin bir biçimde gösterir. kahraman yalnızdır aslında. köprüden atlayan kızı engelleyememenin hüznü üzerinde neredeyse hiç durmaz. ama bu düşüncesizliğini öyle bir yere koyar ki aslında hayatının hiçbir döneminde o anı unutmadığını vurgulamak ister gibidir.

"ey genç kız kendini yine suya at da her ikimizi kurtarma şansına bir kez daha ereyim. bir kez daha, ha, amma ihtiyatsızlık!"


  1. albert camus ile sartre' ı kıyaslamak bu iki yazarın birer kitabını okuyan her gencin kendini mecbur hissettiği bir edimdir. bu kıyaslama haltını yemiş biri olarak kendimce yaptığım tespite kanıt(!) niteliğinde bir kitap olarak görüyorum bu kitabı. ben şöyle demiştim haklarında hiçbir şey bilmediğim bu iki yazar için; sartre daha büyük bir düşünür olabilir ama camus daha iyi bir romancı.

    ana karakterimiz -anlatıcı aynı zamanda- parisli, zengin, çevresinde sevilen ve saygı duyulan, başarılı bir avukattır. hollanda' da bir barda tanıştığı adamla sohbet etmeye başlar ki aslında böyle bir adam yok. kitabı okuyan kimse, anlatıcının muhatabı tam olarak o işte. zaten kitap boyunca anlatıcıdan, yani ana karakterden başka kimsenin sesini duymuyoruz. bu sohbet boyunca yüksek insani değerlere sahip avukatımızın geçmişinde övgülerle karşılanan pek çok davranışının altında yatan gerçek nedenleri çözümlemesine/itirafına ve binaenaleyh düşüşüne tanık oluyoruz, tabii bir anlamda kendi düşüşümüze de.

    can yayınları, bu ülkedeki en iyi yayınevlerinden biri, hatta bence en iyisi. konu buraya nasıl geldi derseniz hemen cevaplayayım. can yayınları' ndan çıkan kitapların arka kapağında kitaba ilişkin yazılan, kitabı okuyucuya tanıtmaya yönelik olan yazılar o kadar başarılı ki kitabı okuyanların kitaba dair yaptığı pek çok yorum o tanıtım yazısının yanına yaklaşamıyor. işte bu okuduğunuz da ne yazık ki onlardan biri olmaya mahkum. arka kapaktan alıntıladığım şu tek cümle, benim burada yazdığım üç paragraftan daha güzel bir yorum; ''kendisiyle yüzleşirken geçmişteki kesinlikler belirsizliklere, başarılar başarısızlıklara dönüşür.''

    düşüş, parisli bir avukatın cesur itirafları aracılığıyla aslında tüm insanlığın riyakarlığını anlatan kısa ama çok çarpıcı bir kitap. kitaptan alıntılamak istediğim o kadar fazla yer var ki yazmam mümkün değil.
  2. albert camus'nün kendi farkındalığına ulaşan bir avukatın iç yolculuğunun öyküsü. şaşırtıcı itiraf ve gerçekçi tespitlerle dolu muazzam bir "düşüş".

    "herkes her ne pahasına olursa olsun, masum olmak dileğinde, hatta bunun için tüm insan soyunu ve tanrıyı suçlamak gerekse bile."