• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.67)
duvar - yılmaz güney
1976'da ankara merkez kapalı ceza ve tutukevi'nde, yılmaz güney'in de tanıklık ettiği, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyan konu edilmiştir. hapishanenin tüm ağır ve kirli işlerini yapan, en kötü hücrelerinde kalan çocuklar koğuşundan çıkar isyan. dördüncü koğuşun (sübyan koğuşu) çocukları terk edilmişlerdir, hırsızdırlar, katildirler. bu koğuşta diriliğini yitirmeyen tek şey umut kırıntılarıdır. bir gün dışarda olabilme ve daha iyi bir yaşam umudu.


  1. 1976 yılında tanıklık ettiği olaydan derinden etkilenen yılmaz güney, isyanın arkasından gönderildiği kayseri cezaevinde soba, pencere camı ve iki ekmek istiyoruz ismi ile bir roman yazmış ve film yurt dışına çıkışında fransa'da bu roman üzerinde kurulu senaryo ile çekilmiştir. tuncel kurtiz ve ayşe emel mesci dışındaki tüm oyuncular hayatlarında ilk kez kamera karşısına çıkmışlardır. film fransa'da oldukça zor şartlar altında çevrilmiştir. ayrıca filmin ilgi çekici bir diğer özelliği ise, az da olsa zazaca dilinin sinemada ilk kez kullanıldığı film olmasıdır. dersimli müzisyen kadri karagöz tarafından seslendirilen "haydêrê" türküsü filmin unutulmazları arasındadır.

    1983 yılında cannes film festivali’nde altın palmiye’ye aday gösterilmiştir.
  2. filmin hikaye ve diger boyutlarinin yanında şöyle de insanı alıp götüren bir müziğe sahiptir.
  3. filmdeki cocuk oyuncularin inanilmaz bir basarisi var bunun arkasinda yilmaz guney'in kamera arkasi goruntulerini izlemek yeterli. cocuklarla cok guzel bir iliskisi var, onlarla konusuyor, sakalasiyor, bazen ellerine megafon verip yonetmen koltugunu birakiyor, birseyler ogretiyor, yeri geliyor yerlere atiyor kendini, yuvarlaniyor karsilarinda... kisaca cocuklarla iliskisi muthis. bu iliskiyi bilmeden bir sahne uzerinden kendisine cok kizmistim. bir sahnede cocugun gercekten goz yasi dokmesini istiyor ve ona carpim tablosundan, bazen iki basamakli sorular soruyor. cocuk bilmedikce de azarliyor. cocugun goz yaslari gercek. sahneyi cekiyorlar ve mukemmel bir oyunculuk cikiyor diyoruz. o sahnede cocugu gercekten aglatmak ne kadar etik, yonetmenligin boyle bir seye ihtiyaci var mi diye cok sordum kendime. o cocugun goz yasi o sahneye deger miydi? cocuklarla iliskisini gordukten sonra degerdi diyorum. yilmaz guney gaddar, ruhsuz bir insan olsa cok zoruma giderdi bu sahne ama hakkini vermek lazim cocuklarin gonlunu bir sekilde almis onlarla samimi vakit gecirmis. film ugruna kalplerini kirmis ama bu da olayin ciddiyetinden geliyor diyelim kendimizi avutalim.